Hazine'de sona doğru!

A -
A +

AK Parti iktidarının gündemindeki birinci maddeye Hazine Müsteşarlığı yerleşti. Başbakanlık koltuğuna Recep Tayyip Erdoğan'ın oturmasıyla birlikte, bürokrasideki görülen yeniden yapılanmanın adresi, artık Hazine Müsteşarlığı. Her kulüp başkanı kendi getirdiği teknik direktörüyle çalışmak ister. O zaman, Tayyip bey ve Ekonomi bakanı Ali Babacan'ın da kendi kadrolarını kurmaları düşüncesi normaldir. Öztrak'ın özellikleri! DSP-MHP-ANAP hükümetinin dördüncü ortağı Kemal Derviş'in Hazine takımı dağılmak üzere. Takımın kaptanı olan Faik bey, ithal bakanımız Derviş'in 'bir numaralı' bürokratı ve ünlü Öztrak ailesinin son dönemdeki temsilcisiydi. 16 Mart 2001 tarihinde BDDK Başkan Yardımcılığı'ndan Hazine Müsteşarlığı'na getirilen Faik Öztrak, çok ama çok yakında müsteşarlık kartvizitini bırakacak. AK Parti, 3 Kasım seçiminden tek başına iktidar çıkınca, Hazine'nin sorumluluğu Ali Babacan'a verilmişti. Washington merkezli kuruluşlar IMF ile Dünya Bankası'nın (Kemal Derviş'ten ötürü) desteğini alan Faik Öztrak'a dokunulamadı. Nasıl bir operasyon? Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, müsteşar yardımcıları Ferhat Emil, Hakan Özyıldız ve Aydın Karaöz görevden alınacaklar mı, yoksa istifa etmeleri mi beklenecek? Ayrıca... Bu sabah IMF-Dünya Bankası bahar toplantısı için Washington'a gidecek olan Ali Babacan'ın yanında Hazine Müsteşarı bulunacak mı? Bu soruların cevabını kimse bilemiyor. Bildiğim tek şey; emekliliğini beklemeden önce Ferhat Emil'in görevden alınmasının ge-rek-li-li-ği-dir. Geçmişte kalanlar! Sevgili okuyucularım. Sizlere bazı bilgiler ileteyim. Faik Öztrak devletin Hazine Müsteşarı idi. Fakat DPT kökenli olması, kuruma tam sahip olmasını engelliyordu. Hazineciler hiçbir zaman kafalarında Öztrak'ı Müsteşar görmedi. Onların isteği patronlarını kendi içlerinden birisinin olmasıydı. Hazine yönetimine, 12 Eylül 1980 öncesi Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin 'hızlı sol görüşlü öğrencileri' yerleşmişti Derviş döneminde. Bana kalırsa, Faik Öztrak'ın büyük hatası, Ferhat Emil gibi bir insanla çalışmasıdır. Gerçi üniversitede beraber okudular. "Yılların arkadaşıdır" diyebiliriz. Fakat bu düşünce tutarsızdır. Emil ikinci adamdı. Ancak Hazine'nin gerçek patronuydu. Ferhat Emil, milliyetçi-muhafazakar Hazineci ve Dış Ticaretci bürokratlara hep kıyım uyguladı. İyi görevlere lâyık olanları, hak ettikleri yere getirmediği ve getirtmediği her zaman konuşuldu, başkentte. Özellikle yurt dışı tayinlerde hediyecilere öncelik tanıdığı söylenirdi. Namaz kılanları takip ettirdiği, oruç tutanları belirlemeye çalıştığı ileri sürülürdü. Tayinlerde elindeki kalemle "Bu bizdendir", "Şu tehlikelidir" şeklindeki yorumuyla isim çizdiği iddiası zamanında ayyuka çıkmıştı. Mesut Pektaş... En Güçlü aday... Evet. Recep Tayyip Erdoğan seçimden önce teşkilatçıydı. Şimdi ise Başbakanlık ünvanıyla sıkı bir ekipçi. Özellikle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı görevinde bulunurken, çalıştığı arkadaşlarını bürokrasiye taşıyor. Hazine Müsteşarlığı için Tayyip beyin düşündüğü isimler arasında birisi dikkat çekiyor. Maliye müfettişi kökenli Mesut Pektaş. Tayyip beyin Belediye Başkanlığı'nda, belediyenin 2 milyar Dolarlık borcunu 500 milyon Dolara akıllı plânlamasıyla indirdiği belirtilen Pektaş, diğer adaylardan bir adım önde. "Halk Ekmek Fabrikası yöneticisinden hiç Hazine Müsteşarı olur mu?" diyenlere, ODTÜ Ekonomi mezunu Mesut Pektaş'ın borç yönetimi ve kaynak bulunmasında 'uzman' olduğunu bildiririm. Değerli okurlarım. Hazine karışık. Karışıklığın giderilmesi ise 'an' meselesi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.