Hüsnü bey 'dedikodulara' noktayı koydu

A -
A +

Ortalıkta bir dedikodu konuşuluyordu son günlerde. Yıpratılmak istenen bir banka ve o bankanın patronuydu. Malum, burası Türkiye. Başarı kıskanılır. Başarılı kurumlar ve insanlar çekilemez. Maalesef İstanbul'da bazı çevreler 'çamur atmayı' maharet sayıyor. Kamuoyuna "bakın onlar beceremedi" diye çirkinlik dolu yaklaşımı empoze ettirme çabası içindeydi bazıları. Amaç; aynı sektörde iş yapan ciddi ve güçlü kurumu hırpalamaktı. Demek ki.. Fincancı katırlarını ürkütenler varmış. Evliliğin hikâyesi ve kıskanılanlar İşte bu bağlamda yazımıza konu olanlar.. Türk bankacılık sektörünün beş büyüğünden biri durumundaki Finansbank ile bankacılık dünyasının duayeni Hüsnü Özyeğin.. Sevgili okuyucularım konuyu sizlere önce hatırlatayım. 2001 Temmuz ayı..Fransız BNP Paribas Finansbank'la ortak olabilmek için Fiba Holding ile görüşmelere başlıyor. Tarihe dikkat..Ekonomik krizin sürdüğü dönemlerde oturuluyor masaya. Teklif sahibi Fransızlar. Türkiye'de yetmiş civarında banka bulunurken, Fransızlar sadece Finansbank'la ilgileniyor. Adamlar hangi bankanın iyi, hangi bankanın kötü olduğunu bizden iyi biliyor. Avrupalı dünya ekonomisinin resesyonda bulunduğu bir dönemde Paris'ten kalkıp İstanbul'a iyiye ortak olabilmek amacıyla geliyor. Yaklaşık beş ayı süren görüşme maratonları sonucunda Finansbank-BNP Paribas evliliği gerçekleşmiyor. Fiba Holding Türkiye'nin içinde bulunduğu dönemi dikkate alarak evliliği şimdilik erteliyor. Eğer... Ve..Dedikodu kazanı yedi tepeli şehir İstanbul'da kaynıyor. "Vay efendim demek bu işte bir iş var? Fransızlar Finansbank'ı beğenmediler. Hüsnü bey bankasına güvenemiyor ki, ortaklık yapamıyor." Eğer ekonomi dünyasını çok iyi tanımasam.. Bankacılık sektörünün en gizli bilgilerine vakıf olmasam..BDDK ve Hazine'de 'çiçek' gibi az sayıdaki bankanın içinde Finansbank'ın bulunduğunu bilmesem..Geçen sene nakit sermaye artırımı gerçekleştiren sayısı az bankalardan biri olduğunu görmesem..Finansbank'ın kasalarının TL-dövizle dolup taşdığını resmi ağızlardan duymasam.. Yukarıdaki çirkin, mesnetsiz iddialara inanırdım. Ülkemizde o kadar çok banka bulunuyor ki. Banka çoktur da banka gibi banka pek yoktur. Sermayesi düşük, öz varlığı zayıf, mali yapısı bozuk kuruluşların sahiplerinin kapısını elbette yabancı çalmayacaktır. Kendi bankalarına bırakın yabancı ortağı yerli ortak dahi bulamayan patronlar, Hüsnü beyin ve kurumunun işte bu yüzden aleyhindedirler. Sözün kısası... Çırağan Sarayı'nda Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, Başkan Vekili Ömer Araz, Finansbank Genel Müdürü Onur Umut, Finansbank Yönetim Kurulu Başkan Vekili Prof.Dr Mustafa Aysan ve Fiba Grup Baş Ekonomisti Emre Yiğit ile beraberiz. Bu ülkede Fransızca öğretmeninin Genel Müdürlük yaptığı bir sektörde, dünyanın gözbebeği Harvard Business School'u bitiren ikinci Türk özelliğini taşıyan Hüsnü Özyeğin dedikodulara noktayı koyuyor: "Finansbank yabancı ortağa ihtiyaç duyuyor diye BNP Baribas ile görüşmedik. Teklif onlardan gelmişti. Sayın Kemal Derviş'in ifade ettiği Türk bankaları yabancı bankalara peşkeş çekilmemesi gerekir sözünü hatırlatırım." Türk bankacılığının duayeni Hüsnü Özyeğin'in söylemi olan "Hükümetin yeni çıkardığı bankalar kanunuyla devletten sermaye desteği almamıza ihtiyaç yok. Bu işi bizi ilgilendirmez. Tek başımıza yola devam edeceğiz. Finansbank en likit bankalardan biridir" cümlesi takdire değerdir. Finansbank'ı 1987'de kurup 1995'e kadar tasarruf mevduatı toplamadığı halde, 2000'de Türkiye'nin büyüklük ve mali yapısı bakımından beşinci bankası yapan Özyeğin ve ekibi örnek alınacak insanlardır. O-la-cak-lar Bakın neler göreceğiz, biliyor musunuz? Dün Fransız'ın Finansbank'a ortak olabilmek amacıyla peşinden koştuğu Hüsnü Özyeğin daha çok evlenme teklifi alır. Bankacılığı bilmeyen dedikoducu patronlarda yakında bankalarını BDDK'ya verir. Bu yorumumum nedenini sormayın lütfen..Sadece BDDK, Hazine ve Merkez Bankası çevrelerinden bana ulaşan istihbaratı ileteyim sizlere.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.