İstanbul yaklaşımı! Ne zaman?

A -
A +

Sizlere daha önce defalarca söylemiştim efendim. "İstanbul yaklaşımının hayata geçmesini istemeyenler mevcut. BDDK iyi niyetli ancak bazı güçlü özel sektör bankalarının İstanbul yaklaşımıyla ilgili çekinceleri var. O bankalar reel sektöre destek olunurken kendi grup şirketlerine kullandırdıkları kredileri de yeniden yapılandırma amacındalar. Çünkü banka patronları özkaynakları zayıflayan bankalarına devletin sermaye desteği vermesi halinde ellerindeki hisselerin rehin alınacağından ve bankasını kaybedeceğinden korkuyor" diye. Uluslararası kriterleri unutmayalım Reel sektörü zordan kurtaracak, Türkiye ekonomisini yeniden işler hale getirecek İstanbul yaklaşımı çalışması başlayalı aylar oldu ama..Sonuç yok. Eğer "var" diyebilecek babayiğit bulunuyorsa beri gelsin. Şunu de belirtmeliyim mi; bankaların karşılıklar ve özkaynak konularındaki itirazları BDDK tarafından dikkate alınıyor. Ancak BDDK'da IMF'nin istediği uluslararası kriterlere uygun şartlar öne sürmek zorunda. Bizans oyunlarına dikkat Maalesef niyetlerinin ne olduğunu anlamadığımız bazı çevreler ile onların çanakçısı bazı gazeteciler İstanbul'da Bizans oyununa giriştiler bugünlerde. Çok değerli iki yöneticiyi de bu çirkin oyunlarına alet etme çabasındalar. Dürüstlüklerine ve başarılı yöneticiliklerine yürekten inandığım BDDK Başkanı Engin Akçakoca ile İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince'nin arasını açma mücadelesi veriliyor İstanbul da. Ersin beyin açıklamalarını Engin beye değerlendirtiyor, Engin beyin sözlerini Ersin beye yorumlatıyorlar. İki değerli üstada sesleniyorum "gelmeyin bu oyunlara." Biliyorum.. Onlar Türkiye sevdalısı Acaba... Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Engin Akçakoca kötü mü konuşuyor? Bürokratik engel mi çıkartıyor İstanbul yaklaşımına? Banka düşmanlığı mı yapıyor? Yoksa... Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince neyin peşindedir? Kamuoyun dört gözle beklediği İstanbul yaklaşımına karşı mıdır? Gecikme yanlısı mı? Bu soruların cevapları elbette "hayır" olacaktır. Hem Engin Akçakoca'yı hem Ersin Özince'yi TGRT'deki Ekonomi Kulisi programında konuk ettim. Makamlarında kendileriyle pek çok kez görüştüm. 'Yazılmamak kaydıyla' söyledikleri hayati bilgilerini benimle paylaştılar. O nedenle... Akçakoca ve Özince'nin sonuna kadar 'İstanbul yaklaşımı sevdalısı' olduklarını biliyorum. Bana kalırsa, Akçakoca ve Özince gazetecilerler aracılığıyla değil biraraya gelerek yüzyüze görüşmeliler. İki 'bir numaralı ismin' beraberliği, ekilmek istenen düşmanlık tohumlarını birlik ve beraberlik ağacı için dikilen fidana çevirecektir. Ekrem hocaya göre İstanbul yaklaşımı için "henüz sonuç yok" şeklinde konuştuk yâ. Biz de "Ne zaman bitecek çalışmalar? BDDK ile bankalar arasında anlaşmazlık görülüyor. Sayın Akçakoca ile Sayın Özince'nin karşılıklı açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yönelttik Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin'e. Aynen şunları belirtti Keskin: "Çalışıyoruz. Anlaşamamak diye bir şey sözkonusu değil. İyiniyetliyiz. Çabalar müşterektir. Herkes Türkiye ekonomisinin menfaatine çalışmaktadır." Hadi bakalım. İnşallah öyledir. Taşın altına el konulmalı Gördüğüm ve anladığım kadarıyla bu iş Mayıs'da bitmez. Haziran'ı da bulur. Hatta Temmuz'a da sarkar. Bankalar ile BDDK birbirlerine karşı daha esnek olurlarsa İstanbul yaklaşımıyla tanışırız. Hiç kimsenin unutmaması gereken bir gerçeğin altını çizelim. Eğer bankalar ile firmalar arasında bir çözüm isteniyorsa, bu uygulamanın yürürlüğe girmesinde söz sahibi olan herkes üstüne düşeni yapmalı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.