Kaçırılmadan önce Ahmet Kacar'laydım!

Geçtiğimiz Cuma günü.. Haftanın son iş gününü İstanbul çalışmalarıma ayırmıştım. O yüzden banka gökdelenleriyle dolu 1.Levent'teyim. Sabahın erken saatlerinde, İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince'nin kahvaltısına katıldık. Sohbet ettik. Soru yönelttik, cevap aldık. Daha sonra... Vakıflar Bankası Genel Müdürü Aziz Ahmet Kacar'ı aradım. Saat 14.30'da buluşmayı kararlaştırdık. Hey gidi Seyfi bey, hey! Ve tam o saatte, Çayırçimen sokaktaki Vakıfbank binasına gittim. Stajyer memur olarak Vakıflar Bankası'na girip, uzun yıllar sonunda Genel Müdürlük koltuğuna oturan Ahmet Kacar'la karşı karşıyayız. Elbette, Vakıfbank'ın bu yeni hizmet binasını görünce... Seyfi Yabaş'ı hiç hatırlamamak olur mu? Karayağız Seyfi Yabaş'ın önce Mecidiyeköy Şubesi Müdürü iken, ardından da Genel Müdür Yardımcılığı yıllarında 'imtiyazlı kredileri' dağıttığı hep söylenirdi de. Seyfi Yabaş... Genelde, Mecidiyeköy Vakıfbank Şubesi, Taksim'deki Vakıf Finans Market ile KKTC Lefkoşa'da çalışan Vakıf Off-Shore'dan 'ballı kredileri ve teminat mektuplarını' kullandırırdı. 3 Kasım seçiminin mağlubu ünlü siyasetçimizin 'kıymetli biraderine' tam bağlı idi . Kollarını sonuna kadar açıp, 'sevdiği şirketleri tam sever, onlara tam bir aşkla bağlanırdı.' Şöyle bir geçmişi hatırladım da, sevgili okurlarım. "AK Parti "hayır" demeyi öğretti" Yılların profesyonel bankacısı Aziz Ahmet Kacar'la sohbetimizde kesinlikle Vakıfbank'ı konu etmeyeceğim. Türkiye'nin ve yanındaki olaylara bağlı gündeme ilişkin konuşalım istedim. "Hükümet, ABD'ye Irak savaşında destek sağlamıyor. Bu durum ileride ülkemizin başına dert açar mı?" Türkiye Vakıflar Bankası Genel Müdürü ve Yönetim kurulu BaşkanıAziz Ahmet Kacar: "Her isteğe, her beklentiye "evet" demek olmaz. Bugüne kadar ne çektiysek "her şeye evet" zihniyetinde hareket edenlerden çekmedik mi? "Hayır" da diyebilmeliyiz. AK Parti hükümeti "hayır" demeyi gösterdi. Türkiye olarak bunu öğrendik." Piyasaları yabancı bankalar karıştırıyor! Dövizi, bono faizini tartışalım Ahmet beyle. Doların değeri 1 milyon 750 bin TL'ye kadar çıktı. Bir ara faizde yüzde 80'lik oran dahi görüldü yâ. "Piyasalarda patlama tehlikesi söz konusu mu?" Kacar'la konuştuğumuz yer, Seyfi beyin temizlikten uzak 'kirli odası' değil. Vakıfbank'ın başındaki Ahmet Kacar rahat ve iddialı cümleleri dile getiriyor: "Piyasaları yabancı menşeli kuruluşlar manüple ediyor. Soruyorum; yüzde 80 faizle kaç milyar TL'lik işlem geçmiş? Faizi yükseğe çekmek için hangi bankalar tahvil-bono piyasasında çaba göstermiş? Dövizde yukarı yönlü harekete kimler yol açmış? Ufak, hacimsiz, çapı küçük işlemler gerçekleştiriliyor. Ardından (piyasalar çıldırdı) lâfları Türkiye'yi sarıyor. Kesinlikle tehlike kokusu bulunmuyor Türkiye'mizde Sayın Açıkel." Şom ağızlılar ve elmalar... Hiç kimse bu kadar açık konuşmadı şimdiye kadar. Ahmet Kacar hedef olarak yabancı banka ve aracı kurumları gösteriyor. "Sizce bunlara ne yapmak gerekli?" Çok net vurguluyor Kacar: "Devlet bu işe seyirci kalamaz. Ziya Osman bey, bazı şom ağızlılar var. TV'lere çıkıp Türkiye ekonomisini bozmaya yönelik konuşuyorlar. Düşünününüz, koskoca bir meyve-sebze halini. Adamın elinde bir kasa elma mevcut. Çıkmış halin kapısında bağırıyor, (Elma var, elma var.Kilosu 5 milyon lira) diye. Elma alacaklar bu bağırtıyı duyunca korkuyorlar. Halbuki halin içerisinde tonlarca elma daha ucuz fiyata satılıyor. Kapıdaki amacı; ortalığı karşıtırıp, elmanın fiyatını pahalıya satmak. Ben de derim ki; etin ne budun ne kardeşim. Bir kasa elmayla, koskoca piyasayı bozamazsın. Devletin kurumları zamanında müdahale etmeli. Piyasaları çapulculara bırakmamaları şarttır. Yerli ya da yabancı. Farketmez. Piyasalardaki dengeyi bozacak çabada bulunanların elleri kırılmalıdır." O da ne! Ahmet beyin uçağı Atina'da! Vakıfbank'ın patronu Aziz Ahmet Kacar ile değerlendirmediğimiz konu kalmadı. Konuştuklarımızın pek çoğunu hafızamızda sakladık. Müsaade istiyorum. Gazeteye döneceğim. Yazımı bir an evvel hazırlamalıyım. Ahmet Kacar, 22.00 uçağıyla Ankara'ya dönecek. Cumartesi sabahı banka Genel Müdürlüğü'nde toplantı yapacak. Ben de pazar akşamı başkente yol alacağım. Cuma gecesi saat 22.45 gibi. Yenibosna'da babamın evindeyim. Televizyon açık. O da ne! THY'nin 'Ergene' uçağını 'bir manyak' kaçırmış! Ahmet Kacar da o uçakta bulunuyordu. Bir insan olarak öyle üzüldüm ki, anlatamam efendim. Düşününüz lütfen; birisini öğlen ziyaret ediyorsunuz. Gece duyuyorsunuz ki, ziyarete gittiğiniz insanın, bindiği uçak kaçırılmış. Üzülmez misiniz? Allahım, sen Türkiye'yi manyaklardan (!) koru.