Oldukça kalabalık Tottenham Court Road Centre Point'in birinci katı. Kemal Derviş Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri anlatıyor İngiliz Sanayiciler Konfederasyonu (CBI) üyelerine. İngiltere'nin dev şirketlerinin temsilcileri Derviş'i dikkatle dinliyorlar. Derviş tüm samimiyetiyle Türkiye ekonomisindeki gerçekleri anlatıyor. Kemal Derviş bir saat süren konuşmasını bitiriyor. Toplantıda soru-cevap kısmına geçiliyor. Ve İngilizlerin bombardımanı başlıyor. Soru değil gerçek Pek çok soru yöneltiliyor Derviş'e. Ama ikisi var ki! İlk soru: "Sayın Derviş, Türkiye hakikaten krizi atlattı mı?" Son soru: "Hükümeti oluşturan koalisyon partileri arasında uyum var mı, sayın Derviş?" İngilizlerin Türkiye'ye soğuklukları bilindiği için bu iki soruyu "Adamlar art niyetli..Türkiye'yi hakir görüyorlar" diye düşünebilir miyiz? Yok canım yok. "Evet" dersek ayıp ederiz. İngiliz firmalarının yöneticileri gerçekten 'sorulması gereken soruları' yöneltiyorlar Derviş'e. Bakınız... Toplantıya katılan yöneticilerin şirketlerinin isimlerini sizlere vereyim ki, durumun ciddiyetini anlayınız. Allied Domecq plc, AMEC, Barclays Bank, Balfour Beaty, Biwater International, British Consultants&Constructions, Chown Dewhurst, DEFRA, Denton Wilde, HSBC, Hyder Consulting, Lazard Brothers, Lloyds TSB, Norton Rose, Royal Bank of Scotland, Shell, Trade Partners, Willis Group Ltd, Yorkshire Water. Bunlar dünyanın dev firmalarıdır, muhterem okuyucularım. "Sözler tutulmadı" eleştirisi Bu arada... O da ne? Ronalds Spears adında bir İngiliz işadamı çok sert ifadelerle ve yüksek perdeden konuşmaya başlıyor. "Türkiye ihmalkâr. Hükümetiniz verdiği sözleri tutmadı. Biz firma olarak Uluslararası Tahkime gidiyoruz. Hakkımızı orada arayacağız." Şok ifadeler, ağır sözler.. Neden bu sözler sarfedildi acaba? Ronalds Spears, Doğu Akdeniz, Ortadoğu ve Pakistan Temsilcisi International Power Şirketi'nin.. Ve Internatonal Power ülkemizde 1 milyar 800 milyon dolarlık enerji yatırımına girmiş. Ne güzel, memlekete yatırım yapıyor yabancı bir şirket! Başlangıçta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı İngilizlere "üretilen enerji için alım garantisi veriyoruz" demiş. Fakat...Sonradan 'iş' değişmiş. Niye? Neden? Niçin? İngilizler ortada kalmış. Paraları boşa gitmiş. Adamlar Ankara'da muhatap da bulamayınca, konuyu Uluslararası Tahkime götürmeye karar vermişler. Bu kötü durumun Kemal Derviş'le uzaktan yakından bir ilgisi bulunmuyor. Fakat Batı'da Derviş dikkate alındığından sorunun muhatabı da o oluyor. Güven kime? Dört gündür İngiltere'deyiz. Edindiğimiz izlenim, yabancı yatırımcının hükümete değil Kemal Derviş'e güven duyduğunu gösteriyor. Sürekli belirttiğim "Türkiye'nin önündeki engel bu hükümettir. Kemal Derviş'in çabalarını da baltalıyorlar" sözümün 'doğru' olduğunu Londra'da bir kez daha anladım. İşin zor, zordan da öte, sevgili Kemal Derviş. Başka gazeteciler ne der bilemem.. Benim kararım, yabancı sermaye Türkiye'ye öyle kolay kolay gelmez. Kimse kendini aldatmasın. Boş hayaller kurmayalım. Tekrar ediyorum... Kemal Derviş'e güveniyorum ama hükümete güvenmiyorum.