Hükümet-reel sektör arasındaki son zirvede herkes sağduyulu davrandı. Kemal Derviş yapıcı oldu. Bürokratlar anlayış gösterdi. Büyük mücadele örneği verdi TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile diğer reel sektör temsilcileri..Belki net sonuç çıkmadı. Belki başkanlar pek memnun kalmadı. Ama ben iyi mesajlar aldım. Olumlu sonuç birkaç gün daha gecikecek. Gecikme olsun da yeter ki yüzler gülsün. Reel sektör idam sehpasından insin. Şirketler kurtulsun. İnsanlar işsiz kalmasın. Ekonomi birazcık yoluna girsin. Rifat'ın isteği, Derviş'in cevabı Bu iktidarı hep eleştirdim. Eleştireceğim de. İktidar partilerine oy da vermedim. Hükümetin çalışmalarını, uygulamalarını, politikalarını hiç beğenmiyorum. Taraflı yaklaşımlarını hazmedemiyorum. Hoşnutsuzluğumu her zaman açıkça söylüyorum. Ancak... Göreve geldiği ilk aylarda doğruları açıkça konuştuğundan desteklediğim, ardından bazı bürokratları ne derse onu yaptığı için sık sık yüklendiğim Derviş'in şu ifadesine dikkat etmemiz lâzım. "Gökten düşen 1 milyar Dolar yok." Hükümet-reel sektör arasındaki son toplantıda, işte bu cümle dönüm noktası oldu. Rifat başkanın Halk Bankası'na aktarılmasını istediği 1 milyar Dolarlık kaynak talebine bu cevabı veren Kemal Derviş, masada kontrolü ele geçirdi. Yapılması kesinleşenler Üzerinde kesin anlaşılan maddeler şöyle: Öncelikle bir 'Ekonomik Kriz Yasası' çıkarılıyor. Kamu bankaları yöneticilerinin hukuki ve cezai sorumlulukları özel bankalardaki hukuk kurallarına uygun hale getiriliyor. Böylece kamu bankalarındaki yöneticiler yaptıkları işlemlerden dolayı yargılanamayacaklar. Kamu bankalarında şirketlerin eskiden aldıkları nakdi ve gayri nakdi krediler yeniden yapılandırılacak. Daha önce kamu bankaları vade temditine giderlerken borç rakamının yüzde 25'ni alıyorlar, daha sonra uzatım işlemini gerçekleştiriyorladı. Sözkonusu işlemde yüzde 25 sıfıra çekiliyor. Vadesi gelmiş ancak ödenememiş kredilerin temerrüt (ceza) faizleri ciddi biçimde indiriiyor. Türkiye Halk Bankası reel sektöre 500 milyon Dolar kredi kullandırmaya başlıyor. Fon bankalarına borcu olan şirketlerden, krizi aşabilecek firmaların üzerine BDDK fazla gitmeyerek, işleri kolaylaştırıyor. Varlık Yönetim Şirketi kuruluyor. Bu şirket KOBİ'ler dışında kalan şirketlerle ilgilenecek. KOBİ'ler tamamiyle Halk Bankası kanalıyla desteklenecek. Eğer Halkbank'ın 500 milyon Dolarlık desteği yetmez ise Uluslararası Finans Kurumu'ndan yeni kaynak alınması için çalışılacak. Hükümet tartışacak ve karar verecek Şimdi de üzerinde anlaşılamayan, TOBB'un masaya getirdiği fakat hükümet tarafının üzerinde düşünmek istediği, koalisyon partilerinin kendi aralarında yeniden tartışacağı konuları iletelim. Enflasyon muhasebesine geçilmesi, mali miladın tamamiyle kaldırılması.. Kredi sözleşmelerindeki bankaların lehine olan içerik adil düzeye getirilmeli..Türk Eximbank kredilerindeki prosedür değiştirilmeli..KDV oranları 2-4 puan oranında düşürülmesi.. SSK primlerinin indirilmesi.. İş güvencesi yasa tasarısının TBMM'den geri çekilmesi.. İşsizlik sigortası uygulamasınına Kasım veya Ocak ayında geçilmesi.. İthalatta KKDF oranlarının kaldırılması..Yurt dışına çıkışlarda 50 Doların alınmaması..KDV iadeleri ödemesinin hızlandırılması..Yatırım indirimi stopajı sıfırlanmalı..Teşvik belgelerinin süresi 2002 yılı sonuna kadar uzatılsın..İhale bedellerinin TL üzerinden belirlenmesi..Enerji fiyatlarını yükselten fonlar kaldırılmalı..İstihdam ve yatırım taahhüdü verenlere bedelsiz özelleştirme yapılmalı..Mevcut döviz ve vadeli özelleştirmelere uygun kur belirlenmeli.. Üzerinde anlaşılan ve anlaşılamayan konular böyle.. Anlaşılamayan konuların da bu hafta içinde sonuçlandırılacağına dair Maliye Bakanı Sümer Oral söz verdi. "Hiç yoktan iyidir" diyorum. Çok gecikildi çok. Şimdi bir hafta daha beklenilecek. İyi de, bu kadar bekletmeye ne gerek vardı?..