Medyaya göre, Ankara'da sevinç rüzgarları esiyor. Başbakanından bakanına, bürokratından bankacısına kadar herkes mutlu ! Ünlü gece kulüplerinden çıkmayan sosyetik çok büyük yazarlarımızı okuyoruz...İşler yoluna girmiş, ekonomi düzelmeye başlamış. Türkiye zorlukları aşıyormuş da bizim haberimiz yok. Vah vah. Ayıp bize ! Gözlerimiz kör! Nasıl olmuş ? Sosyetik yazarların herşeyi güllük gülistanlık görmelerindeki çıkış noktaları ise şu : Geçen hafta Hazinenin sekiz aylık bono ihalesine 222 trilyon TL.'lik teklif gelirken 46 Trilyon TL'lik satış yapılıyor, faiz oranı yüzde 105 oluyordu. Bu hafta ise düzenlenen üç aylık bono ihalesine 2 katrilyon 626 trilyon TL teklif gelmiş, Hazine 772 trilyonluk satış yapmıştı. Faiz oranı ise 13 puanlık düşmüş yüzde 91,88 olmuştu. Ayrıca geçen hafta 1 milyon 660 bin lira olan Dolar, bu hafta yüzde 20'lik düşüşle 1 milyon 325 bin TL'ye inmişti. İşte bu rakamlar Türkiye'yi düze çıkarmış ! Bizim gözlerimiz kör ki bu olumlu gerçekleri görmüyoruz ! Siz ne dersiniz değerli okuyucularım ? Yazıklar olsun Başbakan Bülent Ecevit önceki gün "Enflasyon hedefi revize edilecek" açıklamasını yapıyor. Devlet Bakanı Kemal Derviş daha önce "Sıkıntılar sonbaharda bitecek" derken, şimdi "Bütün gelişmeler iyi olursa yılbaşında problemler çözülmüş olacak" diyor. Hükümeti istediği gibi yönlendiren IMF'nin Başkan Yardımcısı Stanley Fischer önümüzdeki hafta Türkiye'de... Fischer tatile değil ekonomiyi ve hükümeti kontrole geliyor. IMF yöneticileri 'Türkiye belasından' dolayı, Ankara'ya nefes aldırmak istemiyor. Ecevit resmen enflasyon hedefinin aşılacağını söylüyor. Derviş'in güzel gelecek için vadeyi uzattığı, IMF'nin nefes aldırmadığı bugünlerde "işler yoluna giriyor" amaçlı propaganda yapanlara yazıklar olsun. Herkes tedirgin Ülkemizin önde gelen bir özel sektör bankasının Genel Müdürü "Açtığımız kredilerin yüzde 70'ini tahsil edemiyoruz. Otomobil, konut, arsa, un, salça, kereste, mobilya, boya zengini olduk. Kredisini ödemeyenlerden bunları alıyoruz. Ama, hiçbirini satamıyoruz. Artık bankacılık mı, yoksa başka bir iş mi yapacağız ? Bilemiyorum" şeklinde konuşuyordu dün. Hazine ise şaşkınlık içerisinde..Bir hafta önce borç bulamayan Hazine'ye şimdi para yağıyor. Acayip bir durum. Bu acayiplik Hazine bürokratlarını endişelendiriyor. "Ya o kötü haftaya geri dönersek" türünde düşünceleri var. Haklılar. Batakları sürekli artan bankaların zararlarını alıştıkları biçimde Hazine'nin sırtından çıkarmak isteyebilecekleri hep gündemde..Zira bankalar yüksek faiz karşılığında verirler borcu Hazine'ye, devleti ve milleti fakirleştirirlerdi, şimdiye kadar. Ne oldu ki zihniyetler değişsin ? Merkez Bankası'na bakalım. Dalgalı kur uygulaması başlarına dert açtı. Başkan Süreyya Serdengeçti dört bir taraftan eleştiriliyor. "Merkez Bankası dövize müdahalede niye geç kaldı ? Gücünü neden bankalara hissettirmedi ?" diye negatif tepkiler alan Serdengeçti tahmin ediyoruz yatıp kalkıp Stanley Fischer'e duacıdır. Ne de olsa dalgalı kur uygulamasının en büyük savunucusu Fischer. Sonbahar fırtınası geliyor Değişen hiçbir şey yok. Sadece piyasalar birazcık nefes aldı. Tedbiri elden bırakmamak lazım. Ekonomi ve siyaset çok şeye gebe...