Muhafazakârlık... Lâiklik... Demokrasi... İşte AK Parti'nin bakışı!

A -
A +

Muhterem okuyucularım. 'Muhafazakâr Demokrasi' kitabının sonuç kısmına geldik. AK Parti Genel Başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği bu eser, 'neyin ne olduğunu' ve 'neyin ne olacağını' ortaya koyuyor. Sonuç bölümünden seçerek yazıyorum... Muhafazakârlığa bakış! AK Parti muhafazakârlık konusunda katı mı? Yoksa değişti mi? İşte görüşleri: "AK Parti, Yeni Muhafazakâr Demokrat çizgiyi muhafazakârlığın genlerine ve tarihi kodlarına uygun şekilde, ama siyaset yaptığı coğrafyanın toplumsal ve kültürel geleneklerine yaslanarak ortaya koymaktadır. AK Parti, kendi düşünce geleneğinden hareketle, yerli ve köklü değerler sistemimizi evrensel standarttaki muhafazakâr siyaset çizgisiyle yeniden üretmek amacındadır. AK Parti, değişime değil, gerileme ve yozlaşmaya direnin bir anlayıştadır. Değişim, gelişim ve ilerleme anlamındaysa savunulmaktadır. AK Parti, geçmişin statükoculuk üzerine bina edilen muhafazakârlığı yerine yeniliğe açık bir Muhafazakârlık üzerinde durmaktadır. AK Parti, devrimci dönüşüme karşı evrimci veya tedrici ve doğal sürecinde işleyen toplumsal dönüşüme dayalı bir değişimi savunmaktadır. AK Parti'nin muhafazakârlıktan anladığı; mevcut kurum ve ilişkilerin korunması değil, bazı değerlerin korunmasıdır. Koruma ise değişime ve ilerlemeye kapalı olma değil, özü yitirmeden gelişmeye uyum sağlamaktır. Muhafazakârlık köklülük, devamlılık ve istikrar üzerine vurgu yaparak, yeniliği tarihsel birikime adapte etme gayretindedir." Lâiklik ve AK Parti! Uzun yıllardır lâikliği kullanan (!) ve lâiklikten geçinenleri (!) dikkate aldığımızda.. Muhafazakâr Demokrasi kitabında, AK Parti, lâikliği nasıl değerlendiriyor? Aynen aktarıyorum: "AK Parti, "lâiklik"i devletin tüm dinler ve düşünceler karşısında nötr kalmasını ve eşit mesafeyi korumasını sağlayan, inanç farklılıklarının veya farklı mezhep ve anlayışların çatışmaya dönüşmeden sosyal barış içinde yaşatılabilmesi için takınılan kurumsal bir tutum olarak tanımlamakta; lâikliğin temel hak ve özgürlüklerin anayasal güvence altına alınarak bir tür hakem müessesesi gibi işletilebilmesi için demokrasiyle taçlanması ve uzlaşı ortamı sunması gerektiğini düşünmektedir. AK Parti, lâikliğin devletin dine ve dindarlara müdahale etme ve dini devletin veya siyasi iktidarların kontrolü altında tutma aracı olarak değil; toplumsal çeşitliliği sürekli savaş veya gerginlik ortamından uzaklaştırıp barış içinde ve özgür olarak bir arada tutabilmenin bir yolu olarak görülmesi gerektiğini düşünmektedir. AK Parti, bireylerin dinden esinlenen duygu ve düşüncelerinin siyasete yansımasını normal bir durum, sosyolojik bir olgu olarak görmekte; ancak din üzerinden siyaset yapmak, dini bir araç haline getirmek, din adına dışlayıcı bir siyaset yürütmenin yanlış olduğunu vurgulamaktadır." Mekanik demokrasi ve organik demokrasi! Tayyip bey keskin bir 'demokrasi sevdalısı'. Bunu biliyorum. Partisi nasıl değerlendiriyor demokrasiyi? "AK Parti, hukuk devleti normlarını benimseyen asli fonksiyonlarına çekilmiş, küçük ama dinamik ve etkili bir devletten yanadır. Sınırlı iktidardan yana olan AK Parti'ye göre; siyasi iktidarın en temel dayanağı milli iradenin kabulüne mazhar olarak meşruluğunu halkın genel kabulünden almasıdır. AK Parti her türlü dayatmacı, buyurgan, tek tipçi, toplum mühendisliğine dayanan yaklaşımları sağlıklı bir demokratik sistem için engel olarak görmektedir. AK Parti'ye göre "demokrasi" bir diyalog, tahammül ve uzlaşı rejimidir. Diyaloğun gelişmediği kapalı toplumlar demokratik bir kültür üretemezler. AK Parti'ye göre; Türkiye'de eksik ve kendine özgü bir demokrasi yerine; çoğulculuk, çokseslilik ve tahammül duygusunu sindirebilmiş bir demokrasiyi tesis edilmelidir. İdeal olan seçimlere ve belli kurumlara indirgenmiş mekanik bir demokrasi değil; idari, toplumsal ve siyasal tüm alanlara yayılmış organik bir demokrasidir. AK Parti, demokratik siyaset zeminini her türlü sorunun aktarıldığı, tüm toplumsal taleplerin yansıtıldığı ve doğru ile yanlışın kendisini test ederek düzeltebileceklerini bir zemin olarak görmektedir." Yorumum! Ben gazeteci olarak üzerime düşeni yaptım. Tek başına iktidar olan bir partinin açılımını, dünyaya duyuran 'Muhafazakâr Demokrasi' kitabının, sunuş ve sonuç kısımlarını sizlere arz ettim. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Muhafazakâr Demokrasi'nin giriş bölümünü bizzat yazarken, sonuç kısmına katkı yaptığını belirtmek isterim. Şahsen, kitabı doyurucu buldum. Türkiye değişecektir. Değişmeyenler gidecektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.