Reel sektör can çekişiyormuş, ölüyormuş hükümetin kılı kıpırdamıyor. İnşallah düşündüğüm gibi olmaz ama, reel sektör kendi haline terkedildi gibi. Bizi bu karara Yüksek Planlama Kurulu toplantısında konuşulanlar itiyor. Çay, kahve muhabbeti Üreten, istihdam eden, vergi veren reel sektörün 2002 yılı da yok olmak üzere. Başbakan Bülent Ecevit'in başkanlığındaki YPK toplantısında çaylar içildi, muhabbet yapıldı. Devlet Bakanı Kemal Derviş'in "Paramızı istikrarlı kullanmamız lâzım. Hiç bir kesime kaynak aktaramayız. 2002 yılı daha zorlu geçecek. Kimseye destek veremeyiz" sözleri YPK'ya mührünü bastı. Aylardır koşturup duruyordu, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu. Çok ağır lâflar söylüyordu, ATO Başkanı Sinan Aygün. Ağlıyordu sektörün hakkını doğru ve mantıklı biçimde savunuyordu, EBSO Başkanı Atıl Akkan. Ankara kaynamıştı. Aç kalan, iş yapmıyor esnaf-sanatkar Başkentte eyleme geçmişti. Başbakanlığın önünde her çeşit protesto eylemi gerçekleştirilmişti. Boşunaymış. IMF'nin dedikleri oluyor Türkiye'nin politikasını ABD, ekonomisini IMF artık kesinlikle ele geçirdi. İki hafta Ankara'da kalıp 2001 yılı uygulamalarını beğenmeyip, 2002'de "şunu, bunu yapın" emrini veren IMF heyeti iyi çalışmış! Derviş, YPK'da IMF endeksli görüşlerini belirtirken kimse konuşmadı. Karşı ifade ileri sürülmedi. Sadece Maliye Bakanı Sümer Oral'ın vergi geliri konusunda açık yüreklilikle "Piyasalar kötü. Reel sektöre fazla yüklenilmemeli. Eğer reel sektör canlandırılırsa vergi tahsilatı da artar. Dikkatli olunmalı" dediğini öğrendik. Reel sektöre eli uzatacak kurum Halk Bankası'na kaynak aktarılmayacağı yüksek sesle söylenmese de öyle.. Uyguladığı faiz oranlarını düşüren Halkbank'ın parası yok ki. Haliyle parası bulunmayan, mevduata yüksek faiz uygulayamayan Halkbank'ın da eli kolu bağlandı. Korkarım reel sektöre Halkbank kolay kolay maddi destek veremeyecek "Yüz firma kredi isterse, on, bin firma kredi isterse yüz firmaya kredi plasmanı olabilir" politikasını 2002'de göreceğiz. Derviş'in sözünden çıkamıyorlar Şimdilik kamuoyuna duyurulmuyor. Reel sektöre hissettirilmiyor. Ancak reel sektör hükümetin umurunda bile değil. Anlıyamadığım ve yorumlayamadığım konu ise; Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz'ın oy potansiyelleri olan reel sektörle ilgili Derviş'in sözünden çıkmamaları. Bu yıl bizi dünyaya rezil eden küçülme oranını 2002'de pozitif oranlı büyümeye çevirmek her şeyin üstünde tutuluyor... Esnaf, sanatkâr, KOBİ'nin oluşturduğu reel sektöre Allah'tan sabır diliyorum...