Yıl 2002. Aylardan Mart 1. Levent'teki İş Bankası kulelerine gidiyorum. Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince ile randevum bulunuyor. Son derece mütevazi makam odasına girdiğimde... Ersin beyi camdan dışarıya, üstelik dalgın ve düşünceli bakarken görüyorum. "Hayırdır sayın Özince. Çok dalgınsınız. Canınızı sıkan nedir? diye sorduğumda... Ersin Özince'nin cevabı: "Bankamın zararını düşünüyorum. Ziya Osman bey. İş Bankası zararı hak etmiyor ama..." Yerden onlarca metre yüksekte bu sözlerini dinlediğimde... Evlâdının gözleri önünde hastalandığına şahit olan bir babanın üzüntüsü yaşıyordu Özince. "Üzüntünüz geçti mi?" "Yüzünüz gülüyor mu?" Yıl 2003. 28 Mart Cuma Yine 1. Levent. Yine İş Bankası kuleleri. Türkiye İş Bankası Genel Kurulu yapılacak. Bu önemli toplantı öncesinde Ersin Özince basınla biraraya geliyor. Artık... Ersin Özince hem Türkiye Bankalar Birliği Başkanı, hem de Türkiye iş Bankası Genel Müdürü. Sanıyorum: "Ersin bey bir yıl önce yine bu tarihlerde üzüntülüydünüz. İçiniz yanıyordu. Şimdi nasılsınız?" Tam bir beyefendidir Özince. Orta halli memur ailesi çocuğudur. Haklı ve haksız kazanç arasındaki farkı anasından, babasından aldığı terbiyeyle bilen insandır. Tüm bu özellikleri, Ersin Özince'yi dürüstlük çizgisinden asla uzaklaştırmaz. İşte bu doğrucu ve ilkeli yapısıyla sorumu cevaplandırdı Ersin bey: "Ülkemizin gündemindeki konuların ciddiyeti, kahkahalarla gülecek kadar iyi değil. Karamsarlık asla benim düşüncemde yer almaz. Geleceğe (iyi olacak) şekliyle bakıyorum. Türkiye'nin geleceği aydınlıktır. Zorluklarla boğuştuk. Ortaya 2002 kârımız net 310 trilyon TL çıktı. Geçen yıla göre yüzüm biraz gülüyor Sayın Açıkel. 2003'ün sonunda daha fazla güleceğim." Hükümete bakış Ve.. CHP hisseleri Türkiye İş Bankası'nda CHP'nin ortaklığı vardır. Yönetim Kurulu'nda CHP'yi temsil eden üyeler görev yapar. O halde!.. "AK Parti iktidarına, Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığına nasıl bakıyor Ersin bey?" Gerçekten bu soruyla polemik çıkarmak amacım yok. Peşinen bunu belirteyim. Sadece merakımı yenmek istiyorum. Her türlü olumsuzluğa rağmen, kârlı ve verimli bir 2002 yılını bankasına yaşatan Ersin Özince konuşuyor: "Hükümete güvenimiz tamdır. Siyasi platformdaki dalgalanmalara bağlı olarak piyasalarda hüküm süren belirsizlik havası tek partili hükümetle dağıldı. Tek başına iktidarı piyasalar olumlu karşıladı." Gelelim bankadaki CHP hisseleri ve yönetimdeki temsili konusuna: "Hepimizin farklı şahsi kanaatleri olabilir. Ama mülkiyet, hukuki bir hak. Bununla ilgili söylenecek başka birşey yoktur. CHP'nin banka hissesiyle ilgili çıplak mülkiyeti Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ün kendi el yazısıyla yazılı vasiyetinin sonucudur" şeklinde konuşuyor Ersin Özince. Bu sözlerin yorumu; olaya siyaset yaparak, siyasi görüş belirterek yaklaşmayalım. Ve hukukun üstünlüğünü kabul edelim. Akılcı ve doğru bir değerlendirme. Özince'nin sevmediği tanımlama Ersin Özince'nin kafasının içinde saniyeler arası kritik cümleleri düşünerek söylemesinin hayranıyımdır. Bakın kamu ve devlet bankası arasındaki farkı nasıl ayrıştırıyor. "Devlet bankası tanımlamasına karşıyım. Artık 'kamu bankası' tanımlamasını istemiyorum. Devlet bankası olan bankalar, İş Bankası gibi halka açılmalı, borsaya kote olmalılar." Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıflar Bankası'na da bir gönderme geliyor bankaların patronundan: "Bir an önce halka açılsınlar. Devlete ait olmaktan çıkıp kamuya aitliği seçsinler. Kamu halktır. Şeffaf yönetimlere sahip şirketler olsunlar." Sayın Özince bu sözlerinizin altına imzamı atarım. Taşıma suyla değirmen dönmez! Kaçamak, korkak cevaplar vermez Ersin Özince. İnandığını ve doğru bildiğini savunur. Kendisine "ABD'nin Türkiye'ye vermeyi planladığı 1 milyar Dolarlık hibe veya 8.5 milyar Dolarlık kredi ekonomiyi canlandırır mı? diye sorumu yöneltiyorum. İş Bankası Genel Müdürü Özince'nin cevabı bana "taşıma suyla değirmen dönmez" ata sözünü hatırlattı. "Diyelim bu Dolarlar geldi. Hibe veya kredi ancak ülkemizin zararını kapatacak, kayıplarını telafi edecektir. Biz Türkiye olarak kendi iç dimağimizle hareket etmeliyiz. Üretmeli, satmalı ve ihracatı artırmalıyız. Güçlü ülke kendi kendini ortaya çıkarır." Ersin Özince, dışarıya mahkumiyete karşı duruyor. Türk insanının kendi özüyle güçlenmesi gerektiğini savunyor. Bu yorumlamaya 'katılmamak' mümkün mü, sevgili okurlarım? Makyajcılara örnek; İş Bankası bilançosu! Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince'nin sohbeti mantık dolu. Biz toplumca eleştireni severiz! Akılcı konuşanı, doğru diyeni sevmeyiz! Banka yöneticisinde ufuk ve vizyon olacak ki, yönettiği bankası kâr edebilsin. İstanbul'dan gördüklerim, Özince'den dinlediklerim; İş Bankası'nın bilânçosu makyajlı olmadığını ispatlıyor. Her türlü derde, sıkıntıya rağmen kâr yakalanmış. Türk bankacılık sektöründe..İşlerine geldiği gibi davranıp, kâr ve zararı patron menfaatine göre gösteren banka yöneticilerini dikkate alırsak... Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince'yi ekibini ve banka camiasını 'olumlu tablodan' dolayı kutlamak gerekir.