Meclisimiz nihayet akıllı bir iş yaptı. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan hakkında "Halk Bankası ile ilgili işlemlerde usulsüz krediler kullandırttığına" yönelik Meclis soruşturması önergesi reddedildi. 'Deli saçması' türünden gördüğümüz bu önergeye muhalefetteki DYP'nin de katılmaması, bu önergenin ne denli kasıt ve amaç taşıdığını ortaya koyuyor. Açıkçası çirkinliğe karşı hak yerini buldu. Çamur atanların çamur işleri Hatırlarmısınız, iki DSP milletvekili Mustafa Düz ile Ersin Gök'ün karıştıkları kredi skandalını. İktidar partisine mensup bu vekiller, Almanya'daki bir firmanın teminat mektubu karşılığı düşük faizli nakit kredi kullandıracağını söyleyerek Halkbank'ı faks yağmuruna tutmuşlardı. Milletin vekili olmaktan uzak 'broker vekiller' Halk Bankası'ndan 500 milyon dolarlık teminat mektubu istemişlerdi. Yapılan kredi istihbarat çalışmalarında raporlar 'berbat' çıkmış, kredi taleplerinde isimleri bulunan firma ve kişiler 'güvenilmez ve şüpheli' bulunmuştu. Dikkatli ve basiretli Halk Bankası yönetimi de kredi isteğine "olumsuz" cevap vermişti. Anlayamadığım, FP İstanbul milletvekili Nazlı Ilıcak'ın anlaşılmaz tutumu. Demokrasi aşığı olan Ilıcak bu soru önergesinde demokrasi dışı davrandı. Ilıcak gibi bir isim nasıl olur da kredi kartı borcunun ödemeyip maaşına haciz konan, iş takipçisi kreditör milletvekillerinin oyununa gelir? Özellikle de Mustafa Düz'ün.. Usulsüz kredi olaylarına adı karışan Mustafa Düz partisinden ihraç edilmek üzere olunca istifa etmişti. Bu istifasının gerekçisini "Parti yönetiminde haksızlıklar yapılıyor, Hüsamettin Özkan Halk Bankası'nı yönetiyor, istediğine kredi verdirtiyor, usülsüz yollara başvuruluyor" şeklinde asılsız karalamalarla çamur atarak göstermişti.. Güya dürüstlüğünü, erdemliliğini sergilemişti! FP'li Nazlı Ilıcak çıkıyor Meclis kürsüsüne veriyor, veriştiriyor Halkbank yönetimine.. El insaf Nazlı hanım. Banka yöneticileri orada yok. Kendilerini savunamazlar. İslamiyet'te "Kişinin arkasından konuşulmaz. Yüzüne söylenir" düşüncesi her zaman geçerlidir. Muhafazakâr bir partinin üyesi olarak bu düşünceye katılmıyor musunuz? Demokraside çok seslilik vardır. Suçlamadan önce neyin ne olduğunu araştırmanız gerekmez mi? Madem konu yargıya gitti, bırakın yargı karar versin. Hiç degilse yargıya saygılı olun. Özkan'ı tanımam bile Ecevit'in gölgesi Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın Halk Bankası'nı yönettiğine ilişkin sürekli duyduğumuz ithamlar da artık sonuçlandı. Özkan'ın kürsüdeki konuşması hayli ilginçti. Ayrıca Tansu Çiller'li DYP önergenin reddine oy verince olumsuz iddiayı düzeltirken muhalefetin de gerçeği dışlayamayacağı görüldü. Hüsamettin Özkan'ı tanımam bile.. Hayatımda bir kere olsun görüşmedim. Fakat bildiğim meyveli ağacın taşlandığı.. Adam iş yapıyor ki üstüne geliyorlar. Ansen ve ekibi temizdir Köşemde Halk Bankası Genel Müdürü Yenal Ansen ve ekibine sık sık yer verdim. Çünkü onlar temizler. Her zaman doğruluktan ayrılmadıklarını yazdım. Çünkü kamuoyu gerçekleri bilmeli. Onbir yıldır tanıyorum bu insanları.. Diğer kamu bankacıları gibi suistimalleri, şirket kayırmacılıkları duyulmadı. Yenal Ansen Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'dan önce pek çok iktidar ve değişik bakanlarla çalıştı. Vatanına hizmet etmeyi kutsal görev gören Ansen'in bugüne kadar bir yanlışı asla olmamıştır. Hiçbir zaman da olamayacağına eminim. Helal süt emenler haram yemez, pisliğe bulaşmaz. Kalbinde Allah korkusu olanlan mevkilerini ve makamlarını şahsi ihtirasları, yakın dostları için kullanmazlar. İşte bu duygu Halk Bankası yönetiminde var. Gidin diğer kamu sermayeli bankalara..Araştırın..Neler olmuş, neler dönmüş. Esnaf, sanatkar ve KOBİ destekleyicisi Halk Bank ile uğraşacağınıza sizin partinize bağlı belediyelerin hesaplarının olduğu diğer kamu bankalarına bakın Nazlı hanım. Reel sektöre, ekonominin gerçek sahibi olan esnaf, sanatkâr ve KOBİ'lere destek olmak herhalde suç!