Söylemedi demeyin...

A -
A +

Yurtdışından memlekete bakınca şunu görüyoruz. IMF'den dolarlar gelmedi ama Türkiye gaza geldi.Ramazanın daha ilk haftası bitmeden piyasalar bayramı yaşamaya başladı. Döviz yıkıldı. Dolar 200 bin, Mark 75 bin TL gevşedi. İMKB aldı başını gidiyor. Endeks 12 bin puanı aştı. Faiz tepe taklak oldu. Gösterge kağıt 3 Nisan bonosunun faizi yüzde 85.94'den 11 puanlık düşüşle yüzde 74 seviyesine indi. Diğer bir ifadeyle, IMF'nin vereceği 10 milyar Dolarlık ek kaynak kredisinin sinyali bile Türkiye'yi ayağa kaldırmaya yetti. Demek işler düzeldi ! Kaymak ve kazık Gelişmeleri görünce şu yorumu yapıyoruz. Gerçekleşenler elbette güzel. Hazine'yi dolayısıyla toplumu ezen yüksek faiz ve yüksek kurun gerilemeye geçmesi mutluluk veriyor. Borsanın yükselmesi, Türk özel sektörünün güçlenmesi demek. Ancak..Erken sevinmemek lâzım. Sakın ola "Açıkel sen Türkiye'nin kurtulmasını istemiyor musun ? Piyasaların düzelmesinden rahatsız mısın ?" demeyiniz. Türkiye'nin iyiliğini istemeyen namerttir. Biz, 'birileri gülerken birileri ağlayacak' endişesi taşıyoruz. Ek kaynak rüzgarının kaymağını bankalar ve büyük holding sahipleri, kazığını ise vatandaşlar yiyecek gibi.. Adam çarpma operasyonu Son on günde borsa endeksi patladı. Patlattılar. Hisse senetlerinin değerini suni olarak şişiriyorlar. Hükümetin ekonomik politikaları yüzünden üç yıldır iş yapamayan, devalüasyon sonrasında üretemeyen, satamayan, kapasite düşüren şirketlerin ile devalüasyona açık pozisyonda yakalanan bankaların kağıtlarını söylüyorum. Hisse senetleri üzerinde öylesine bir oyun var. Bazı spekülatörler vasıtasıyla patronlar balon şişirme operasyonunu sürdürüyor. Onbeş gün önce kağıtların yüzüne bakılmazdı. Şimdi "ek kaynak geliyor" açıklamalarıyla hisse senetleri bulunmaz oldu. Aman dikkat. Her zaman önce borsa yükseltilir sonra vatandaşa kağıtlar yüksek fiyatlardan satılır. Operasyon bugün-yarın bitecek. Canınız yanmasın. Bin lira almadığınız hisse senedini üç bin liraya çıkarıldıktan sonra hiç almayınız. Trene son binen sizler olmayın. Ocak ayında bankalara borç ödemeye başlayacak ancak parası olmayan bir büyüğün oyununa gelmeyin. Adam kağıtlarının fiyatını yükseltiyor. Satacak. Kağıttan çıkacak. Borcunu ödemeye çalışacak. Neme lâzım..Gazetecinin işi haber vermektir. Dövizde ise başka bir oyun sergileniyor. "Bankalar ve şirketler dövizlerini satıyor, hazine bonusu alıyor" şeklindeki bomba haberlerle vatandaşın cebindeki dövizi satması isteniyor. Normalde dövize yatırım yaparak kazanç sağlamayı doğru bulmuyorum. Bir yerde vatan hainliği..Piyasaları yönetmek zenginliklerine zenginlik katma düşüncesindekiler 1 milyon 600 bin - 1 milyon 700 bin TL aralığında sattıkları Dolarları yerine koyma peşindeler. 1 milyon 200 bin-1milyon 400 bin Tl seviyelerinde dövizdeki operasyonu gerçekleştirecekler. Aradaki farkı tatla tatlı banka hesaplarına aktaracaklar. Katrilyonluk bir operasyondan bahsediyorum beyler. Hazine bonosunda ise tam bir ahlaksızlık sözkonusu. Ahlaksızlığa ise sayıları altı civarındaki özel sektör bankası başvuruyor. Hazine'nin direkt vatandaşa açtığı ihalelere aracılık yapmayan bankalar, ihalelerden kendileri bonoları alıp, vatandaşa daha sonra satıyor. Vatandaş bankadan getirisi ciddi biçimde düşürülmüş bonoları almayı başarı görüyor. Bankalar hem bononun faizini düşürüyor, hem komisyon kesiyor. Bu şekilde elde edilen pis kazancın boyutu anormal rakamlara ulaşıyor. Kurban siz olmayın 'Ek kaynak geliyor' haberlerinin kurbanı sizler olmayın efendim. Onun bunun lâfıyla hareket etmeyin. Canınız yanmasın. Adamların gözü kara. İnanın çarpacak adam arıyorlar. Çarpılmayın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.