SPK... Senaryo hırsızın olunca!

A -
A +

Cumartesi günü gazetelerin ekonomi sayfalarını karıştırıyorum. Çarpıcı manşetleriyle dikkat çeken bir gazetemizde... At kuyruk saçlı, küpeli bir hemcinsimiz (!), bürokraside operasyonlara başlamış! İlk atamayı Sermaye Piyasası Kurulu'nda gerçekleştirmiş bu arkadaş. Güya... Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın yakından tanıyıp, kendi kontenjanında bulundurduğu maliye müfettiş kökenli isim Ahmet Ertürk, önce kurul üyesi, sonra SPK Başkan Yardımcısı, daha sonra da SPK Başkanı oluyormuş. Öylesine bir senaryo ki! Saçma ve mevzuatla alâkasız. Cansızlar'ı sevindiren isim! Benim yazılarım üzerine görevinden istifa eden Erdal Batmaz'ı bilirsiniz, değerli okurlarım. Batmaz'ın yerine Ahmet Ertürk beyin SPK'ya kurul üyesi olarak getirileceğini, yaklaşık bir ay önce öğrenmiştim. Haberi de, SPK Başkanı Dr. Doğan Cansızlar'dan duymuştum. Doğan bey telefonda "Aynı üniversitede okuduğum, aynı kurulda çalıştığım değerli arkadaşım Ahmet Ertürk bey kurulumuza üye olarak geliyor. Çok memnunum" demişti. Yıllarca SPK üyeliği yapıp, kurul toplantılarına gerçekten uzak sağlık raporlarıyla katılmayan Erdal Batmaz'dan sonra, müfettiş üstad Ertürk'ün kurul üyeliğine atanma durumuna ben de sevinmiştim. Sorunun amacı belli! SPK Başkanı Dr. Doğan Cansızlar dün basınla sohbette. Soru: "Sayın Başkan hükümetten size bir baskı var mı?" Aslında bu tahrik edici sorunun amacı; Cansızlar'ın AK Parti iktidarıyla arasını açmak. Acaba başkan hükümetle arasında polemik doğurmaya yönelik 'amacı belli soruya' ne cevap verdi dersiniz? Hayat felsefesini 'dürüstlük çizgisi' üzerine kuran, kimse hakkında kötü konuşmadığına şahit olduğum Doğan bey, kendisine hakaret eden 'batmaz' kişiye dahi "kerata, demiş bir kere"den öte söz kullanmamıştır. Devletin az sayıdaki profesyonel yöneticilerinden Doğan Cansızlar konuşuyor: "Hükümetten herhangi bir baskı yok. Olumsuz tek bir kelime bile duymuyorum. Biz teknik insanlarız. Ben teknik bir bürokratım. Görevimin başındayım. Basında çıkan haberleri hayretle karşılıyorum." Sohbeti Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle gerçekleştiren Cansızlar ayrıca "Ekonomi muhabirliği teknik ve ciddi bir iştir. Senaryo üretmek senaristlerin işi olsa gerek. Herkes kendi işini yapmalı" siteminde de bulundu. 'Acil Eylem Plânı'nı kim çaldı? Muhterem okuyucularım. Yılbaşından önce Abant'a gitmiştik. SPK'nın basın, banka, aracı kurum ve şirket profesyonelleriyle düzenlediği arama konferasına katılmıştık. İki günlük bu önemli konferansın baş konuğu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Doç.Dr. Abdüllatif Şener. AK Parti'nin tek başına iktidarı daha kırkbeş günlük. Kamuoyunda 'Acil Eylem Plânı' konuşuluyor. Hükümetin iktidarında neleri yapacağını yazan 'Acil Eylem Plânı'nı kimse bilmiyor. 'Acil Eylem Plânı' üç kişinin çantasında mevcut. Üç kişi ise, Başbakan Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. Abant'a gelip, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden okul arkadaşı Doğan Cansızlar'ın davetine katılan Abdüllatif Şener kürsüde, 'Acil Eylem Plânı'ndan bazı bölümleri okuyor. Konferansa çay arası veriliyor. Onbeş dakika sonra salona girildiğinde Başbakan Yardımcısı Şener'in 'Acil Eylem Plânı'nın masanın üstünde olmadığı görülüyor. Şener panik içinde. 'Acil Eylem Plânı' çalınmış? Konferansa katılanların bavullarına gizlice bakılıyor. Otel odaları kontrolden geçiyor. Çalınan 'Acil Eylem Plânı' bir meslektaşımızdan çıkıyor. At kuyruk saçlı, küpeli bu erkek (!) gazeteci arkadaşımız meğerse plânı a-şı-rı-ver-miş. SPK için yalan senaryo yazan, hırsız olunca! Dedikoduların neresine inanayım. Zaten yalancıların, ömürleri de uzun sürmez!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.