Sevgili okuyucularım. Diyelim ki; sermaye piyasası araçlarından faydalanacaksınız. Yani; paranızı hisse senedi, hazine bonosu, devlet tahvili, yatırım fonu gibi enstrümanlarda değerlendirmek istiyorsunuz. O halde ne yapacaksınız? Bankalara, aracı kurumlara başvurarak işlemlerinizi gerçekleştireceksiniz. Soruyorum sizlere... Paranızla alım-satım yapacak olanların... Paranızı yönetecek olanların... Paranızla ilgili karar verecek olanların... Bilgisiz, bilinçsiz, işi bilmeyen, konuları anlamayan olması, sizleri mutlu kılar mı? İşine lâyık olabilmek Nasıl ki; namusumuzu 'herkese' emanet edemiyoruz. O halde, paramızı da 'kara cahillere' emanet edemeyiz. Bugün.. Küçük yatırımcı zorlukla biriktirdiği paralarla borsaya giriyorsa, üç-beş lirasıyla hazine bonosu, devlet tahvili alıyorsa, yatırımları yöneteceklerin de 'ehil' olmaları gerekir. Sermaye piyasasında çalışanlar, lise mezunu da, üniversite mezunu da olabilirler. Üniversite bitirenleri arasında master yapanlar da mevcuttur. Zekidirler, akıllıdırlar. Fakat tüm bunlar, yatırım danışmanlarının 'işlerini lâyıkıyla yaptıkları' anlamını taşımaz. Bazı meslekler ihtisas ister, sevgili okurlarım. Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanamayanların, uzman doktorluk yapamadıkları gerçeğini unutmayalım. Vatandaşın yatırımını yöneteceklerin 'ehliyete' sahip olmaları şarttır. Bu arada... Hatır, gönül, akrabalıkla, maddi menfaat ve bedensel çıkar (!) ilişkileriyle kimler bankalarda ve aracı kurumlarda çalışıyor, iyi bilirim. SPK'nın tebliğine bak, hizaya gel! Muhterem okuyucularım. "Sermaye piyasalarının patronu SPK'dır. O zaman, Sermaye Piyasası Kurulu bu işe el atmalı. Kurul ciddi davranmıyor" mu, dediniz bana? Anlatayım. Aydınlatayım. Sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunacaklarla, gayrimenkul değerlemesi kapsamında faaliyet gösterecek kişi ve kuruluşlar, sermaye piyasası kurumlarının yönetici ve diğer çalışanlarının mesleki eğitimi, mesleki yeterliliği ve mesleki ehliyetlerini gösterir sertifika verilmesine ilişkin esasları belirlemek, SPK'nın işi. Bu amaçlala merkez kurmak, faaliyet esaslarını belirlemek SPK'nın görev ve yetkileri arasında bulunuyor. Bu doğrultuda, 11 Ağustos 2001 tarihinde bir tebliğ hazırlanmış. Adı; "Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar İçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ." Lisanslama Tebliği'nin amacı; sermaye piyasası alanında çalışanların mesleki yeterliliklerini, bilgi ve becerilerini tespit etmek amacıyla sınavlar yapmak, çalışanlara ve çalışmak isteyenlere ihtisas alanları itibariyle mesleki yeterliliklerini gösterir lisans belgesi vermek, eğitim programları düzenlemek ve sicil tutmaya ilişkin usul ve esasları belirlemek. SPK'nın sermaye piyasalarında çalışanların kalitesini yükseltmek, uluslararası standartlarda bir uzman kadro oluşturmak için gösterdiği çaba ortada. Lisanslama Sınavı yapmakla, SPK sonuna kadar haklıdır. İyi düşünülürse, bu gerçek anlaşılır. Bazıları anlamak istemez... Çünkü... Anlamaktan kaçınanlar... Lisanslama Sınavı'nda başarılı olamayacağını bildiğinden korkan, yıllarını boş oturarak geçiren tembellerdir! Anlamaktan kaçınanlar... Yatırımcıyı uyutan, kandıran zavallılardır! Anlamaktan kaçınanlar... Basit bir faiz hesabı dahi yapamayan acizlerdir! Anlamaktan kaçınanlar... Küçük yatırımcının parasını; yönetmen, müdür, müdür yardımcısı, broker, dealer gibi unvanlarla heba eden ahlâksızlardır! ........ Sevgili okuyucularım. Bu konuya yarın da devam edeceğim. Eşi için, Lisanslama Sınavı'na ve SPK'ya çamur atan bir gazetecinin (güya) aczini ileteceğim.