Tayyip Erdoğan ve gençlik
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi'ne gittim. Dostları ziyaret ettim. İyi ki de gitmişim, ziyaret etmişim. Sevgili okurlarım.Ben zaten eskiden beri biliyordum. Sizlerin de bilmesini isterim. Farklılar. AKP her anlamda diğer partilerden çok farklı. Tayyip beyle Londra sohbetimiz Boşuna umut olmamış Recep Tayyip Erdoğan. Boşuna kazanmamış AKP kamuoyunun teveccühünü. Boşuna tercih edilmiyor taraflı tarafsız, yerli yabancı tüm anketlerden birinci parti çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi. Tebrik ediyorum Sayın Recep Tayyip Erdoğan beyefendiyi, çizgisini hiç bozmadığı için. Londra'da idik 1995 yılında Recep Tayyip Erdoğan ile. Bana "Dürüstlük ve gençlik benim avantajlarım. İleride bu iki özelliğimi siyasi hayatıma da yansıtacağım Ziya Osman bey. Bir işte başarı istiyorsanız, kadrolarınız dürüst olmalı, genç olmalı. Eskilerle, yıpranmışlarla, büyük düşünemeyenlerle yola çıkamazsınız. Yola çıksanız da onlar sizi yoldan çıkarır. Ben her zaman gençleri tercih edeceğim" diyen Erdoğan yedi yıl sonra aynı kararlılıkta. O günkü düşüncesi neyse Erdoğan'ın bugün de aynı. "Herkes milletvekili, herkes nefer" Milyonlarca oy alacağı kesin olan AKP'nin aday adaylarının bulunduğu Genel Merkez katlarında dolaşıyorum. Aday adayları seçim olmuş gibi çalışıyor. Sanki 3 Kasım erken seçimi bitmiş, onlar milletvekili seçilmişler. Bir milletvekilinin yapması gereken vatandaşın menfaatine, bölgelerinin yararına olacak icraatları gerçekleştirmek için ter döküyorlar. Bu durum karşısında şunları söylüyor Recep Tayyip Erdoğan: "Bizde aday adayı sıfatı yok. Herkes birer milletvekili. Herkes birer nefer." Erdoğan'a soru: "Milletvekili aday adaylarınız çok gençler. Diğer partilerdeki insanların aksine size gönül verenlerin yaş ortalaması küçük. Türk insanının TBMM'de görmeyi özlediği genç yüzler niye AKP'ye yöneliyor?" Erdoğan'ın yüzündeki ifade okunduğunda şu çıkıyor: "Sorun adaylarımıza. Onlar (Niye AKP? Neden AKP?) cevabı en iyi şekilde vereceklerdir." Türkiye'nin ihtiyacı kime ve kimlere? Ben de Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği biçimde davrandım. Koridorda ilk gördüğümüz insanla sohbete başladım. Otuz yedi yaşındaki İzmir aday adayı Coşkun Yolgörmez'le konuşuyoruz. Genç yaşta TOBB Yönetim Kurulu üyeliği yapmış. Halen EBSO yönetiminde de üye. İzmir'de ve Ege bölgesinde sevilip sayılan bu genç iş adamı Yolgörmez, AK Parti ve Tayyip Erdoğan'a gönülden bağlı. Tayyip beyin odasından çıkan Yolgörmez şunları vurguluyor: "Benim AKP'yi tercih etmemin nedeni Sayın Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın gençliği, dürüstlüğü, ahlaklı ve erdemliliğidir. Türkiye'nin artık denenmemiş, yıpranmamış, kirlenmemiş genç yöneticilere ihtiyacı vardır. Erdoğan ve AKP topluma mutluluk ve güven veriyor. Aldatılan, kandırılan insanımıza gerçekleri söyleyen bir lider olan Recep Tayyip Erdoğan'la yola çıkmak bir şereftir." TOBB Sanayi Konsey Üyeliği görevinde bulunan İzmirli sanayici Coşkun Yolgörmez, 4 Kasım sabahı Türkiye'de Başbakanın Recep Tayyip Erdoğan olacağını, AKP'nin tek başına iktidara geleceğini belirtiyor. Türkiye'nin önünde aşamayacağı hiçbir engel bulunmadığını kaydeden AKP İzmir miletvekili aday adayı Coşkun Yolgörmez, "Ülkemize adaleti ve kalkınmayı AKP verecektir. Bize Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın söylediği dürüstlük, temizlik, şeffaflıktır. Biz de ona göre hareket ediyoruz" şeklinde konuşuyor. Veee! Coşkun Yolgörmez'i dinledikten sonra.. AKP Genel Merkezi'nden ayrılırken bir kez daha tekrarlıyorum; tebrikler Recep Tayyip Erdoğan'a. Tayyip beyin kendi genç, aday adayları genç. Dinamik işleri da dinamik insanlar yapar.