Yıllarca 'demokrasiden uzak' şekilde yöneltildi. Sabık Başbakan (son günlerde mahkemelere müdahil olarak çıkıyor) Mesut Yılmaz'ın emrine amade bir kuruluştu. Ve birader Turgut Yılmaz' orada ne derse o olurdu. Adam kayırmacılığın, torpilin 'en kralı' yaşanırdı. Reklam ve güzel kontaktlarla 'saf kamuoyu' aldatılırdı. Uçak satarak, batak bilançolardaki zarar 'en aza' indirilirdi. 'Esas oğlan' olan Cem Kozlu tarafından 'tek adamlıkla' idare edilirdi. Daha neler var, neler de! Şimdilik burada keseyim. THY'den, Türk Hava Yolları'ndan bahsediyorum sevgili okurlarım. Çirkin yaklaşım Böylesine 'kirlenmiş kurumun başına', 18 Şubat'ta bizzat Recep Tayyip Erdoğan tarafından bir atama yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İstanbul Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Abdurrahman Gündoğdu getirildi, THY'nin zirve yöneticiliğine. Kendisine önce telefonda, sonra Cevahir Otel de "hayırlı olsun" dedim. Geçtiğimiz hafta ise Abdurrahman Gündoğdu'yu makamında ziyaret ettim. Kimdi Abdurrahman Gündoğdu? Bir kartel medya yöneticisinin ifade ettiği biçimde, "belediyeci ne anlar THY'den" türünden sıradan birisi miydi? Sadece Tayyip beyle belediyede çalıştığı için mi THY'nin tepesine getirilmişti? İhtisaslık gerektiren THY'nin Genel Müdürlük koltuğuna oturan Gündoğdu' bu görevin kaldırabilecek kapasitede miydi? Bir saat konuştuk Abdurrahman beyle. Mahrem konulara da girdik. İstihbaratlarımı ilettim. İyi ve kötü yönleriyle tanıdğım personeli hakkında bilgi verdim kendisine. Neler konuştuğumuzu yazmadan önce... THY eski Genel Müdürü Yusuf Bolayırlı'yı eleştirilerimin dışında tutuyorum. Kibar ve dürüst insan Sayın Bolayırlı, yazdıklarımdan sakın alınmayın. Sizin lekesiz olduğunuzu biliyorum. Gündoğdu'nun geçmişi! Bazı sol yazarların "sıradan bir belediyeci" dedikleri, THY Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Abdurrahman Gündoğdu'ya ilk önce 'kim olduğunu' sordum. Düzceli, 42 yaşındaki genç adam lokum ikramında bulunup, konuşmaya başladı: "Teşekkür ederim Ziya Osman bey, sohbetimize benim (kim olduğumu) öğrenme isteğiyle başlamanızdan dolayı. İTÜ Uçak Mühendisliği mezunuyum.. Aynı okulda Yüksek Lisansımı bitirdim. Ünlü Boston MIT'te doktoramı gerçekleştirdim. Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde araştırma görevlisi, ABD'de Araştırma Mühendisi olarak çalıştım. Ardından özel sektöre geçtim. Kalekalıp'ta Stinger Roket Projesi ile ilgili kalite ve üretim talimatlarının oluşturulmasında Proje Mühendisliği yaptım. Ardından üç yıl Arçelik'te AR-GE bölümünde uzman mühendis olarak ter döktüm. 1994'de İstanbul Ulaşım A.Ş.'nin Teknikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı'na başlayıp, iki yıl sürdürdüm. Ve 1996-2003 yılları arasında İstanbul Ulaşım A.Ş.'nin Genel Müdürlüğü'nü yaptım. İstanbul Metro, Hafif Metro ve Tramvay projelerinin bitirilmesi, çalıştırılması, işletilmesi, bakım-onarımlarının gerçekleştirilmesi, Metro ve Tramvay araçlarının satın alınmaları gibi pek çok kritik görevi üstlendim. İşte Abdurrahman Gündoğdu budur. Ayrıca belediyeci olmaktan, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la yıllarca beraber çalışmaktan ötürü de gurur duyarım." Hadi bakalım kolay gelsin, çok bilmiş menfaatçi kalemşörler! Lekelemeye çalıştığınız THY'nin yeni patronunun eğitimine ve çalışma hayatına bakarak, yorumlarda bulununuz. Ama nerede sizde o objektiflik? Nerede insan haklarına saygı? "THY'yi mi, kendilerini mi?" Makam masasının üzerinde 'Airline Business' adlı bir dergi duruyordu, Abdurrahman beyin. Dikkatimi çekti. "Sayın Gündoğdu bu dergiyi neden okuyorsunuz? Edindiğiniz bilgileri benimle ve okuyucularımla paylaşır mısınız?" Recep Tayyip Erdoğan'ın 'gençliğe' ve 'bilgiye' ve 'dürüstlüğe' büyük önem verdiğini biliyoruz. Bu anlamda, THY'nin hem Yönetim Kurulu Başkanı, hem de Genel Müdürü gibi çok zor iki görevin başına atanan Gündoğdu şunları söyledi: "Bu dergi, dünyadaki havayolu şirketlerinin karneleri ortaya koyuyor. Son onbeş yılda yalnızca bir kez kâr etmiş THY. Yoksa hep zarar, zarar. THP'nin adından kimileri faydalanmış, fakat kurum sürekli kaybetmiş. Yöneticiler kurumu değil kendi mesleki kariyerlerini düşünerek, THY'yi kullanmışlar." Bir tabloyu gösterdi bana Abdurrahman Gündoğdu ve anlattı: "İşte kötü yönetimin ispatı Ziya Osman bey. 150 havayolu içinde 2001 yılında en kötü 20 şirketin 17 nci sırasında bulunuyor THY. Sadece 2001'de 141 milyon Dolar zarar etmiş. Krizlerin arkasına sığınmam doğru mudur? Dünyada her yıl kriz mi yaşanıyor? Bu mudur başarılı yöneticilik? Personel maaşını sürekli Hazine Müsteşarlığı'ndan ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan alarak ödemişler. Şu an toplam borç 1 milyar Dolar. Şirketi verimli bir hale getirmekten başka çaremiz yok." Değerli okurlarım. Abdurrahman Gündoğdu ile sohbetimizi sürdüreceğim. Söylemlerini beğendiğim, mertçe konuşan, dobra dobra görüş sergileyen bu genç bürokratın dediklerini, yazmaya ve yorumlamaya devam edeceğim.