Tüzmen, Satıcı yanıyor... Serdengeçti CHP'de!

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı gençtir ama etkilidir. Başkanlığı'na gelmesiyle TİM 'iharekete geçiren Satıcı net konuşur. Sözlerini esirgemez. Satıcı'nın kimseyi sattığını duymadık. İhracatı patlatmak için Kürşad Tüzmen'le birlikte omuz omuza mücadele veren ekiptendir Oğuz bey. Dün, Oğuz Satıcı'nın davetiyle Dış Ticaret Kompleksi'ne giderek, 'Türk Eximbank, 2003 Yılı Hedefleri ve Yeni Düzenlemeler' konulu toplantıya katıldım. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve onun kurmay ekibini oluşturan Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar ile Türk Eximbank Genel Müdürü Ahmet Kılıçoğlu da toplantıda yer aldılar. Gerçekten Türk ihracatının en önemli destekçi bankası Türk Eximbank'ın hedeflerini yansıtan önemli toplantının perde arkasını yazmak isterdim. Ancak yoldayken aklımda sadece bir soru bulunuyordu; "Ne olacak bu Doların hali?" Normal mi, anormal mi? Bu konuda üç taraf var efendim; AK Parti hükümeti, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Merkez Bankası Başkanlığı. Halktan 3 Kasım'da yüzde 34'lük destek alarak tek başına hükümet olmuş AK Parti iktidarı ile Türkiye İhracatçılar Meclisi aynı saftalar. Onlar dövizin ucuzlamasından, TL'nin aşırı biçimde değerlenmesinden rahatsızlar. Karşılarında ise, Merkez Bankası bulunuyor. Dövizdeki düşüşü "normal" gören Merkez, herhangi bir olumsuz gidişin olmadığını (!) düşünüyor. TİM'd#ki toplantıda taraflardan ikisi hazırdı. Hükümetin temsilcisi Kürşad Tüzmen, ihracatçıların başkanı Oğuz Satıcı. Karşı cephenin patronu Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ise, aynı saatlerde CHP'lilere (!) başkentte 'para politikası' konusunda bilgi veriyordu. Aldım mikrofonu elime! Sorumu hem Tüzmen'e, hem de Satıcı'ya ilettim. "Hükümet ve ihracatçılar olarak, Doların olması gereken değeri nedir?" Bir anda salona sanki bomba düştü. Herkes birbirinin yüzüne baktı. Çünkü toplantının gündemi tamamiyle değişti. Nerden sormuşum canım! Kürşad Tüzmen de, Oğuz Satıcı da amma dertliymişler yani... "Basiretsizler..." İlk cevap, genç jenerasyonun düzgün isimlerinden TİM Başkanı Oğuz Satıcı'dan: "Döviz kuruna müdahale edilmesini doğru bulmuyoruz. Merkez Bankası'nın yapıcılığını bozmadan piyasalara hakim olması lazım. Merkez Bankası piyasaları iyi okusun. Sadece ihracatçı için değil, kurların böyle tepetaklak aşağı gitmesi Türkiye için zararlıdır. Gidişat cari açığı artıracaktır." Açık, net cümleler kullanan Oğuz Satıcı, Merkez Bankası'nın kur politikasını ağır biçimde eleştiriyor. Satıcı sözlerini sertleştiriyor: "Evet, Merkez Bankası özerk kurumdur. Bağımsızdır. Biz de Merkezin sonuna kadar özerkliğini destekliyoruz. Özerk kurumlar siyasetin ve siyasetçilerin ellerinde olmasınlar. Fakat bağımsız kurullarda hesap vermelidirler. Hesabı da bizim gibi toplumsal ciddi kuruluşlara vermelidirler. Kimseye baskı yapılmasın ama Türkiye'nin geleceğine zarar verecek uygulamalarda da kimse olmasın." Oğuz Bey bir de anlamlı mesaj yolluyor Ankara'ya! "Merkez Bankası geçmiş krizlerdeki hatalarının aynısını sergiliyor. Aynı basiretsizliği gösteriyor." Tüzmen'in kafası bozuk! Sorumun diğer muhatabı, Dış Ticaret Müsteşarı iken MHP'li bakan Tunca Toskay'ın haksızlık ettiği Kürşad Tüzmen. Yüce Allah da zaten eninde sonunda doğruyu haklı çıkartıyor. Toskay ortalarda yok. Fakat... Kürşad Tüzmen AK Parti'nin bakanı. İyi tanıdığım için bilirim. Dostluğu dostluktur Tüzmen'in de...Kızdığı zaman, üstelik haklı olduğu zaman yakar. Cevaba başlamadan yüzündeki ifadeyi görünce, "Kürşad bey verip veriştirecek herhalde" diyorum. "SARS hastalığı çıktı. İstemezdik ama uzakdoğu'da SARS hastalığı var. Gerçek olan şu ki; siparişler Türkiye'ye kayıyor. Siparişler buraya kayarken, Türkiye'deki ihracatçının böylesine bir ortamda bu siparişleri tam karşılama durumu varken, bu şekildeki bir kur dolayısıyla karşılayamama durumuna gelmesini ileride kim kime nasıl izah edecek?" Kürşad Tüzmen en ağır, en vurucu dokundurmayı işte şu sözleriyle yaptı, sevgili okurlarım: "Hatayı herkes yapabilir. Aynı hatayı iki kere yapmamak esastır. İki kere yapıldı, üçüncü kere hiç yapılmaması lazım." Serdengeçti'ye soracağım Dolardaki düşüş, dövizdeki dengesizlik ortalığı yakıp yıkacağa benziyor. IMF'nin, Dünya Bankası'nın desteklediği Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'ye tepkiler arttıkça, artıyor. Süreyya beye soracağım. Ne yapmak istiyor? Neyin peşinde? Kimin etkisi altında?