Vakıfbank'ta yeni dönem..

A -
A +

O... Bir devdir. Ata yadigârıdır. Osmanlı'dan bu yana gelen Vakıflar İdaresinin maddi anlamdaki temsilcisidir. Türkiye Vakıflar Bankası'nı tarif ediyorum efendim. İşte bu güzide bankada artık yeni bir dönem başladı, AK Parti iktidarıyla birlikte. İrfan Erciyas görevini devretti. Aziz Ahmet Kacar geldi. Biraz hareketli (!) oldu yönetim değişikliği. Neler oldu, neler yaşandı bankanın içinde, beni ilgilendirmez. Gazetecilik anlayışıma göre..Gidenin arkasından 'kötüleyici yazıları' elbette kaleme almayacağım. Sonuçta, İrfan Erciyas da bankasına uzun yıllar hizmet vermiştir. Kendisine bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum. Müfettişlikten değil memurluktan geliyor En az dokuz yıldır tanırım yeni Genel Müdür Aziz Ahmet Kacar'ı. Süreklilik arzeden bir heyecana sahiptir. Yerinde duramaz. Bankasına TL ve döviz mevduatı sağlama olayında kendisine özgü metodları vardır. Başkent Şubesi müdürlüğü sırasında mevduat patlaması gerçekleştirmişti. Değerli okurlarım. Şu anda Türkiye Vakıflar Bankası'nın başında müfettişlikten gelmeyen bir Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı var. Ahmet Kacar'ın ilginç özelliği, Vakıfbank'd#ki meslek hayatına müfettiş yardımcısı olarak değil,stajer memur ünvanıyla başlamış. Değişik bir ifade tarzıyla, Kacar müfettişliğinden dolayı "üstad" olmuyor.O bir alaylı. 1976'nın sonunda Vakıfbank'a "merhaba" diyen Kacar, 2003'de kurumun zirve yöneticiliğe ulaşmış. Belki 'müfettiş' değil ama A.İ.T.İ.A Bankacılık ve Sigortacılık Yüksek Okulu diplomasından ötürü 'çekirdekten yetişme' bir bankacı. Güzel Türkiyemizde bankacılıkla hiç alakası bulunmayan kişilerin hangi makamlarda olduklarını bildiğimizden Kacar'ın bankacılık hayatı takdir edilmelidir. Gelen, gidenden intikam alır! Vakıfbank'ın çiçeği burnundaki patronuna "hayırlı olsun" ziyaretinde bulundum. Kendisini tebrik ederken, kafasında nasıl bir Vakıflar Bankası vardı, öğrenmek istedim. Şunu yürekten söylüyorum. Çalıştığı iş yerinde sırasıyla memur, şef yardımcısı, şef, amir, müdür yardımcısı, müdür, genel müdür yardımcılığı yaparak yirmi üç yılın sonunda Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yükselen bir kişiye saygı duymak lâzım. Gazetelere ve televizyonlara bir hafta boyunca malzeme olan Vakıflar Bankası'ndaki görev devir-teslimini tüm Türkiye biliyor. Sizlerin ilk düşündüğü "Gelen, gidenden intikam alır. Eski kadroları darmadağın eder. Kurumu hallaç pamuğu gibi dağıtır" şeklindedir. Ben de o kanaâtteydim. Bu düşüncem doğrultusunda sohbetimizin iş boyutuna girdim. . Kimler görevden alınacak ? Sordum Aziz Ahmet Kacar'a: "Genel Müdür yardımcılarından kimi görevden alacaksınız?" Beklemediğim bir cevap: "Hiç bir Genel Müdür yardımcısı arkadaşımı görevden almayacağım. Benim kişilerle işim yok. Sadece emekliliğini dolduranların emekli olmasını talep edeceğim." Bu cevap tutarlı ve mantıklı. Aklıma hemen görev sürelerini dolduran isimler geliyor. Özellikle Seyfi Yabaş'ın Vakıflar Bankası'ndan emekli olması durumu 'çok hoşuma gitti' de. İş bitirici (!) üstad Seyfi bey emekli oldu ama rahatlıkla iş bulur. İstanbul'daki çevresi onca kıyaktan (!) sonra Seyfi Yabaş'ı boşta bırakacak değil yâ, canım! Kacar'dan mesajlar: Kırkaltı yaşındaki genç Genel Müdür Ahmet Kacar şunları söylüyor: "At sahibine göre kişner dostum. Kimseyle işimiz yok. Ben bu göreve kin, nefret duygularıyla gelmedim. Fikrimizdeki insan sevgisi, işimizde de geçerlidir. Benim hayatım bu bankada geçti. Kendimin uğradığı haksızlıklar, başka insanlara haksızlık yapacağım anlamına gelmez. Bilâkis, herkesi kucaklayacağım. Personeli ezmek, biçmek bizim ahlakımızda bulunmaz." Güzel sözler bunlar. "Sayın Genel Müdür personele yönelik bir mesajınız var mı?" "Sevgili Osman kardeşim. Şunun altını çiziyorum ki; bu bankada herkesin iş güvencesi vardır. En alttan en tepedeki tüm çalışanımız rahat olsun. Ama şu da bilinsin, emekliliğini dolduranları emekli edeceğim. Herkes işine sahip çıksın. Eğer personel Vakıfbank'ta çalışıyor, bu kurumdan ekmek parasını kazanıyorsa, parasını da çalıştığı bankada tutmalıdır. Öncelikle personelin kendisine ve bankasına güven duyması gerekir. Arkadaşlardan talebim, terfi için, tayin için torpil olayına başvurmamalarıdır. Milletvekili, bakan, iş çevrelerinden telefon ettireceklerine, buyursunlar kapımı çalsınlar. Başım üstünde yerleri var. Hak eden hakkını alacaktır. Buna senin aracılığınla söz veriyorum." Türkiye'nin ilk on bankası içinde bulunan Vakıflar Bankası'nda nasıl bir bankacılık anlayışı yürüteceğini soruyorum Kacar beye. "İlk hedefim bankamıza bol ve ucuz kaynak sağlamak. Paranın maliyetini düşürürsek, ekonomiye faydalı oranlarda kredi açarız. Artık bu bankada hak edenlere ticari ve bireysel kredi kullandırılacaktır. KOBİ'ler gözbebeğimizdir.Vakıfbank'ı tabela bankası değil, finans sektöründe güçlü ve söz sahibi olan bir banka haline getireceğiz" dedi Aziz Ahmet Kacar. Başarılar dilerim Nezaket ziyareti kısa olur. Genel Müdürün fazla zamanını almayayım. O çalışmalı ki, bankası Türk ekonomisine fayda götürebilsin. Aziz Ahmet Kacar bey, Allah yardımcınız olsun.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.