Yirmi saatin perde arkası...

A -
A +

*Frankfurt Ekonominin patronu Kemal Derviş'e göre Frankfurt ve New York gezisi diğerlerinden çok farklı olacaktı. Hatta Derviş'in kurmaylarına "Kritik toplantılara gidiyoruz" dediği konuşuluyordu. Altmış saatlik gezinin yaklaşık kırk saatinin yollarda geçeceğini belirtirsek, işin ciddiyetini anlatmış oluruz. Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Ersen Ekren ve BDDK Başkan Yardımcısı Teoman Kerman'ın Derviş'e eşlik etmesi diğer bir önemli faktör. IMF'den tam destek Takas konusunu bitirip Ankara'da resmi açıklamaya bırakan Derviş ve ekibi, yabancı finans kuruluşlarının 'nabzını' tuttu. Avrupalı, Amerikalı ve Japon kreditörlerin 'derdini' dinlediler. Elbette 'Güçlü Ekonomiye Geçiş Programını' anlattılar. Yabancı bankaların Türkiye'de yeni pozisyon açmaları ve Türk özel sektör bankalarının vadeleri gelen sendikasyon kredileri masaya yatırıldı. Frankfurt ve New York toplantılarında Derviş'in elindeki koz ise Stanley Fischer idi. IMF'nin bu güçlü yöneticisi bizimkilerin yanında yer alıp "IMF, Derviş'in hazırladığı programı tam destekliyor." mesajını verdi. Yabancıda "siyasetçi" korkusu Bir not... Türkiye'ye en fazla dış krediyi kurum bazında Alman Deutsche Bank kullandırıyor. Ardından Japon bankaları geliyor. ABD tarafında ise City Bank'ın etkinliği tartışılmaz. Kemal Derviş bu kuruluşların yaklaşımlarını yeniden pozitife çevirmek için ter döktü. Başarı sağladı. Onları ikna etti. Değerli okuyucularım sizleri endişelendirmek istemem ama Alman, Japon ve ABD'li finas kuruluşlarının hükümete güvenleri yok. Onlar Derviş'e inanıyor. Yabancı, zaten Türkiye'den ürkmüş. Siyasetçiyi kendi yatırımlarının önündeki en büyük engel görüyorlar. Devlet Bakanı Faruk Bal'ın "Emlak Bankası kapatılmamalı" açıklamasını New York'tan yapması, yabancıları tedirginliğe itmekten ziyade korkutmuş. Derviş kapalı kapılar ardında soruları cevaplandırırken, teknik kurmayları kendi kurumlarının çalışmalarını dile getirdi. Peki, sonuç nedir? Düdüklü tencere misali Bizim görüşümüz; Frankfurt'taki bir, New York't#ki iki görüşme ile düdüklü tencerenin havası alındı. Zamanlaması iyi olan görüşmelerden çıkan sonuç, Deutsche Bank ve diğerlerinin durdurdukları kredi limitlerini yeniden açacaklarının kesinleştiği... Özel bankalara yeni sendikasyon kredisi kullandırımına ise Haziran sonuna kadar karar verecekler. Yabancı finansörler Emlak Bankası'nı gösterge kabul ediyor. Ayrıca diğer reformların TBMM'den bir an evvel çıkmasını bekliyorlar. Programın delindiği ve daha da delinme ihtimalinin bulunduğu düşüncesi kesinlikle var yabancıda... "Derviş düdüklü tencerenin havasını aldı" dedik. Aman... Para kaygan. Bir elden kaçtı mı, bekle ki gelsin. Derviş de insan. Herkesin gücü bir yere kadar. Yaza dikkat Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş uluslararası çevrelerde gerçekten saygın isim. Programı kendi çabası, ismi ve kapasitesi yüksek ekibiyle götürüyor. Kamuoyu programın yanında. Ağır zamlara rağmen 'güzel gelecek' için umutlu. Hep beraber zam bombardımanına dayanıyoruz. Son söz; bu yaz yavaş yavaş ve zor geçecek. Özel bankaların sendikasyon kredileri tehlikeli bir problem. Siyasi irade ağzına sahip çıkmaz, Derviş engellenip program delik deşik edilirse, düdüklü tencere patlar! Kemal Derviş ve ekibine güveniyorum da... 'Bazıları' rahat durmayacak gibi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.