Zeki Sayın'dan mesaj: "Tayyip bey, şuna buna kredi verin demiyor..."

A -
A +

Muhterem okuyucularım. Recep Tayyip Erdoğan'ın, hükümetin ve AK Parti camiasının iki ağabeyi vardır. Kemal Unakıtan ile Zeki Sayın'dır bu ağabeyler. AK Parti iktidarında göreve başlamadan önce, özel sektörde zirve yöneticiliklerde bulunmuşlardır. 'Kemal abi' Maliye Bakanı, 'Zeki abi' Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanıdır. Kemal Unakıtan, devletin gelirlerini toplar ve nereye harcanacağına karar verir. Zeki Sayın ise, iki dev kuruluş olan Ziraat Bankası ile Halk Bankası'nın tepesindeki adamdır. Tayyip beyin iki değerli abisi, sırdaşları Unakıtan ve Sayın'ın işleri zordur. Oturdukları koltuklar, onlara yönelik spekülasyonların doğması için yeterlidir. Abileri yakından izlemeliydim! İş böyle olunca.... Ankara, Eskişehir, İstanbul, Edirne, New York, İzmir... İşte buraları son iki ay içinde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'la dolaştık. Yurt içinde, yurt dışında 'Kemal abiyi' yakın markajda izledik. Nasıl çalıştığını, kimlerle görüştüğünü, neler yaptığına şahit olduk. Televizyon programımıza konuk ettik. 'Zeki abiyi' unutacak değildik ya! Kendisiyle Ankara ve İstanbul'da beraber olduk. TGRT'deki 'Ekonomi Kulisi' programında canlı yayında Ziraat Bankası ile Halk Bankası'nı değerlendirdik, tartıştık. Ama haber ağırlığımız Unakıtan'dan yana olunca... Aradaki farkı kapatma amacıyla Beyoğlu'na, 'Tasfiye Halindeki Türkiye Emlâk Bankası A.Ş.' binasına gittim. Nedir bu lâfların aslı astarı! Zeki Sayın'dan, bu aralar yavaş yavaş Ankara'da dillendirilen bir iddiayı cevaplandırmasını isteyecektim. Tayyip bey acaba "şu şirketi kollayın, bu şirkete kredi verin" şeklinde ricalarda bulunuyor muydu, Zeki beye? Başladık konuşmaya... "Zeki bey, siz dini bütün bir insansınız. Helalin haramın ne olduğunu iyi bilirsiniz. Her zaman doğru konuştuğunuza ve doğru konuşacağınıza eminim. Nedir bu lâfların aslı astarı? Güya size Sayın Başbakan Erdoğan'dan talimatlar ulaşıyormuş. Ziraat Bankası ile Halk Bankası kanalıyla bazı firmaların kollanması isteniyormuş!" "Sorduğun soruya sen nasıl cevap verirsin Ziya Osman kardeşim? Beni de, Sayın Başbakanı da tanırsın? Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan (Şuna buna kredi verin. Özel ilgi gösterin. Yardımcı olun) türünden talimatlar almadım. İki Genel Müdürüm Can Akın Çağlar ve Tevfik Bilgin de baskı görmemişlerdir. Sadece Tayyip bey değil Sayın Açıkel, bağlı bulunduğumuz Hazineden Sorumlu Bakan ile hükümetin diğer bakanlarından da (uygunsuz teklifler) almadık." Normalde bu soruya muhatap olan insanın sinirlenmesi, sert cevaplar vermesi beklenir. Fakat Zeki bey bırakın sinirlenmeyi, gülümseyerek cevap vermeyi sürdürüyor: "Kamu kuruluşuyuz. Devletin malıyız. Kimse bunlara (yok) diyemez. Biz bağımsızız arkadaş. Özgürüz. Kendi ayaklarımızın üzerinde duruyoruz. Devletin menfaati, vatandaşın menfaati neyi gerektirirse öyle davranıyoruz. Bıraksınlar çamur atmayı. (Kedi uzanamadığı ciğere murdar dermiş.) Tayyip beyden bize baskı yok, destek var." Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın'ın cevaplarının doğruluğuna aynen katılıyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.