Almanlar tarihi eserlerimize böyle göz koydu! İttihatçıların arkeolog dostu yağma listesini hazırlamış
Assos Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıyı fırsat bilen İstanbul Alman Konsolosluğu Bilim Ataşesi Arkeolog Theodor Wiegand'ın yaptıklarını anlattı. İstanbul Arkeoloji Müzesi'ndeki Didyma, Priene ve Milet kazılarından elde edilen eserleri Almanya'ya götürmeye çalıştıklarını söyleyerek listeyi paylaştı.
Didyma, Priene ve Milet kazılarını yapan Arkeolog Theodor Wiegand'ın İstanbul Arkeoloji Müzesi'ndeki eserleri Alman Bankasına götürmek için girişimde bulunduğu ortaya çıktı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Assos Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, bu yıl hazırladığı Assos-Behram kitabında Almanların bir asır önce tarihi eserlere nasıl göz koyduğunu anlattı.
“Arkeolog Theodor Wiegand, İstanbul Arkeoloji Müzesindeki en önemli eserlerin teminat gösterilerek, Osmanlı Hükümetine, Alman Bankası tarafından yüklü bir kredi verilmesi ve sonrasında zaten Osmanlıların bu verilen krediye ödemeleri mümkün olmayacağı içinde bu eserlerin önce Alman Bankasına daha sonra da Prusya Devlet tarafından bu bankanın satın almasının iyi fikir olduğunu iddia etmiş” diyen Arslan tarihi bir yağma girişimini gün yüzüne çıkardı.
OSMANLI'NIN SON DÖNEMİNDE ARKEOLOJİ
Osmanlı Devleti'nin son döneminde Arkeolog Theodor Wiegand İttihad Terakki döneminde girilen savaşlardan, yağma ve yolsuzluklardan doğan ekonomik sıkıntıyı fırsata dönüştürmeye çalışıyor.
Prof. Dr. Nurettin Arslan, bu yıl hazırladığı kitapta Wiegand'ın 1913 yılında başlayan ve 1914 yılı Mart ayına kadar devam eden Osmanlı Devleti ile Almanlar arasındaki müze anlaşması ya da müze müzakeresi başlığı altındaki yaşananları ortaya çıkarıyor.
Kitaba dair konuşan Arslan, “Kitap oldukça detaylı ama kitabı özgün kılan aslında özellikle Osmanlı döneminde yapılan kazılarda yaşanan olayları anlatması" diyor.
"HANGİ ESERLERİN ALINACAĞINI LİSTE HALİNE GETİRMİŞLER"
Nurettin Arslan Alman arkeologun nasıl krizi fırsata çevirmeye çalıştığını şöyle anlatıyor:
"Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu bu ekonomik sıkıntıyı yakından bilen Priene ve Milet kazılarını yapmış olan Arkeolog Theodor Wiegand, İstanbul Arkeoloji Müzesindeki en önemli eserlerin teminat gösterilerek, Osmanlı Hükümetine, Alman Bankası tarafından yüklü bir kredi verilmesi ve sonrasında zaten Osmanlıların bu verilen krediye ödemeleri mümkün olmayacağı içinde bu eserlerin önce Alman Bankasına daha sonra da Prusya Devlet tarafından bu bankanın satın almasının iyi fikir olduğunu iddia etmiş ve bunun üzerine de Temmuz 1913 yılında müzakerelere başlanmış.
O yüzden bu anlaşmaya aslında müze anlaşması yada müze müzakeresi diye bir başlık atmışlar.
Müzakereler Mart 1914 yılına kadar yaklaşık bir yıl devam ettiğini görüyoruz. Almanlar bu sözleşmeyi ya da anlaşmayı Türklerin imzalayacağına o kadar emin ki İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde hangi eserlerin alınacağını liste haline getirmişler.
"LİSTEDE OSMAN HAMDİ BEY'İN ÇALIŞMALARI VAR"
Bu eserlerin taşınması, paketlenmesi, nasıl yapılacağı, kimler tarafından yapılacağı konusunda her türlü hazırlık yapılmış ve bu listeye baktığınız zaman da aslında tabii ki özellikle Osman Hamdi Bey'in Sidon'dan getirmiş olduğu İskender lahdi başta olmak üzere bugün İstanbul Arkeoloji Müzesinin en değerli lahitleri ve Troia eserleri ve bunun dışında tabii ki Assos‘ta Amerikan Arkeoloji Enstitüsü tarafından bulunup sonra 1883 yılında İstanbul'a götürmüş olan Assos‘taki Athena Tapınağı kabartmaları ve özellikle İmparator Caligula ait olan bir bronz levha da bu listede yer alıyor.
Özellikle Osmanlı Hükümeti'nin bu anlaşmadan vazgeçerek Fransızlardan bir kaynak bulduğunu biliyoruz ve böylelikle verilen cevap da bizim satılacak ya da size verilecek hiçbir eserimiz yoktur diye bu anlaşmayı sonlandırdıklarını görmekteyiz”
"OSMANLI'NIN ZAAFLARINDAN FAYDALANMAK İSTEDİLER"
Prof. Dr. Nurettin Arslan yabancı devletlerin eski Yunan Roma kültürüne ya da eski eserleri biriktirme, sahip olma isteklerinin en son örneğinin 1913 yılındaki bu müze antlaşmasıyla ortaya çıktığına dikkat çekiyor.
“17. ve 18. yüzyıl yabancıların bu eski Yunan Roma Kültürüne ya da eski eserleri biriktirme sahip olma gayretlerinin en son örneği aslında 1913 yılında bu müze anlaşmasında ortaya çıkıyor.
Çünkü o dönemde Osmanlı'nın son dönemleri ve oldukça ekonomik buhran içinde ve bu bölgede çalışan yıllarca Türkiye'yi çok iyi tanıyan, Osmanlı Devleti'nin yapısını çok iyi tanıyan bir Arkeolog Theodor Wiegand en azından bu belki dünyanın en önemli eserlerinin Alman Müzelerini kazandırılması fırsat olarak görülüyor.
Hatta diyor ki 1914 yılında bayram olduğu memurların maaşı ödenmesi mümkün olmadığını bunu tekrar denenmesi gerektiğini söylüyor ki, o dönemlerde aslında özellikle Prusya'da, zengin devletlerin Osmanlı'nın zaaflarından faydalanıp dünyaca ünlü belki de en nadir eserlere sahip olma arzusu.”
Çanakkale Asos
Çanakkale Asos
Sayın hocam, bu gün kü eserlerin hala nasıl yabancı Lara gittiği ile ilgili bilgiler de var mı? Varsa bunların açığa çıkması için çaba gösteren birileri çıkar mı, yoksa bu gün Ka cirilan eserler de önümüzdeki yüzyıl damı aciklanacak
Düpedüz hırsızlık yapmış Almanlar . çaldıkları birçok tarihi Eser hala Almanya'da.
Çapsız komite İttihtçılar, Devleti Âliyeyi yıkıma götüren ahmak komite İsraile giden yolu açan hain kadro İçlerinde safdil, iyiniyetli, cesur Türkler olmakla birlikte çoğu mason ve sebataist