samdan
camii
hayirli-ramazanlar

Şeyhü’l-Hattatin Hasan Çelebi vefat etti! 'Bu modası geçmiş şeyle niçin uğraşıyorsunuz?' diyerek anlatmıştı

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Şeyhü’l-Hattatin Hasan Çelebi vefat etti! 'Bu modası geçmiş şeyle niçin uğraşıyorsunuz?' diyerek anlatmıştı
Kültür - Sanat Haberleri  / Türkiye Gazetesi

“Şeyhü’l-Hattatin” yani "Hattatların Reisi" kabul edilen, dünyanın birçok camisinde imzası bulunan hattat Hasan Çelebi, 88 yaşında İstanbul'da hayatını kaybetti. Son röportajlarından birini gazetemize veren Çelebi, "Eski kültürü bilmiyorlar sanat, levhacılığa döndü" diyerek güzel ahlakın, kültür ve medeniyet değerlerinin önemine dikkat çekmişti. Çelebi'nin vefatıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan baş sağlığı gecikmedi.

TÜRKİYE GAZETESİ / Kültür Sanat Servisi - “Şeyhü’l-Hattatin” (Hattatların Reisi) olarak anılan büyük hat sanatçısı Hasan Çelebi dün 88 yaşında vefat etti. 1937 yılında Erzurum’da doğan Çelebi, genç yaşta İstanbul’a gelerek hat sanatını Hamid Aytaç ve Halim Özyazıcı gibi önemli sanatçılardan öğrendi. İcazet aldıktan sonra hayatını hat sanatına vakfeden Çelebi, dünyanın her yerinden birçok talebe yetiştirdi ve hattın geniş topluluklarca tanınmasına vesile oldu.

Hasan Çelebi, Türkiye gazetesinde verdiği bir röportajda “Hattat güzel yazı yazan kişinin adıdır ama asıl hattat ‘Ahlak-ı Hamidiye’yi üzerinde toplayan, güzellikler neşreden biridir. Hat hocasının vazifesi de güzel yazı öğretirken ahlak kaidelerini de anlatmaktır” demişti. Usta sanatçı, bugüne kadar birçok ödüle layık görülmüştü. Çelebi, bugün İstanbul’daki Çamlıca Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından ebediyete uğurlanacak.

Şeyhü’l-Hattatin Hasan Çelebi vefat etti! 'Bu modası geçmiş şeyle niçin uğraşıyorsunuz?' diyerek anlatmıştı - 1. Resim

ERDOĞAN'DAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilen Hasan Çelebi için Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan da baş sağlığı mesajı gecikmedi. 

Erdoğan "Hat sanatının büyük ustalarından, ömrünü Kur’an-ı Kerim’i gönüllere nakşetmeye adayan, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi Hasan Çelebi Beyefendi’nin vefatından büyük üzüntü duydum. Hattatların Reisi merhum Hasan Çelebi’ye Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, yakınlarına ve talebelerine başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun." diyerek taziyede bulundu.

"ÖNCE MISIR KOÇANLARINA YAZDIM"

Son röportajlarından birini Türkiye gazetesine veren Şeyhü’l-Hattatin Hasan Çelebi'nin şu sözleri dikkat çekmişti:

> “Hattat” sadece güzel yazı yazan insana mı denir?

Bir sürü hat var; telefon hattı, demir yolu hattı… Ama makiniste hattat denmiyor tabii… Hattat güzel yazı yazan kişinin adıdır ama hattat “Ahlak-ı Hamidiye”yi üzerinde toplayan, güzellikler neşreden biridir.

> “Ahlak-ı Hamidiye” dediğiniz güzelliğin kaynağı hat sanatı mı?

Her Müslüman’ın sahip olması gereken bir şey bu. Şefkat ve merhamet gibi ne kadar güzellik varsa Müslümanlarda bulunması lazım. Hat hocasının vazifesi güzel yazı öğretirken ahlak kaidelerini de anlatmak. Şimdi kaç tanesi buna uyar, o ayrı...

> Sizin hat sanatına başladığınız yıllarda nasıl bir hoca talebe münasebeti vardı?

Aslında bizim başladığımız zamanda neredeyse hat sanatı yoktu. Bırakın halkı, entelektüel kişilerden bile “Bu modası geçmiş şeyle niçin uğraşıyorsunuz?” diyen çok oldu. Eski hoca talebe münasebeti de koptu.

> Böyle bir zamanda bu yükün altına niçin girdiniz?

Aslında içimde olan bir heves beni bu yola sevk etti. Hiçbir zaman hat sanatı üzerinden ikbal beklemedim. Sadece güzel yazı yazmak istedim. Erzurum’un bir köyünde doğmuştum. Köy camiindeki eski yazılar beni hatta heveslendirdi. Şimdi düşünüyorum da hat sanatı sayılmayacak şeylerdi onlar. Mısır koçanlarının içine, mermi çekirdeklerinden çıkardığım kurşunlarla gördüklerimi yazardım.

Hat üstadı Hasan Çelebi hayatını kaybetti: 'Bu modası geçmiş şeyle niçin uğraşıyorsunuz?' diyerek anlatmıştı - 1. Resim

“Şeyhü’l-Hattatin Hasan Çelebi ve Türkiye Gazetesi Kültür Sanat Editörü Murat Öztekin ile birlikte (Mart 2024)

Kültür ve Turizm Bakanlığı da X sosyal medya hesabından şunları kaydetti:

"Dünyanın dört bir yanında camilere nakşettiği hat sanatıyla iz bırakan, "Hattatların Reisi" kabul edilen Hasan Çelebi'yi kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Sultanahmet'ten Büyük Çamlıca Camii'ne, Malezya'daki Sri Sendayan Camii'ne kadar birçok eserde imzası bulunan Çelebi, yetiştirdiği öğrencilerle de sanatını nesilden nesile aktardı. 2010 yılında Yaşayan İnsan Hazinesi ilan ettiğimiz, 2011 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü'ne layık görülen son olarak da Necip Fazıl Saygı Ödülü'nü alan kıymetli sanatçımıza Allah'tan rahmet, ailesine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyoruz."

Hat üstadı Hasan Çelebi hayatını kaybetti: 'Bu modası geçmiş şeyle niçin uğraşıyorsunuz?' diyerek anlatmıştı - 2. Resim

HASAN ÇELEBİ'NİN HAYATI

Erzurum'un Oltu ilçesine bağlı İnci köyünde 1937 yılında dünyaya gelen hat sanatının yaşayan büyük ustası Hasan Çelebi, 24 yaşında başladığı hat sanatında kendisini geliştirmek için dönemin en ünlü ustalarından dersler aldı.

Hattat Hamid Aytaç'tan sülüs-nesih, Kemal Batanay'dan Ta'lik-rik'a meşk edip icazet alan Hasan Çelebi'nin ustalığı, cami yazıları, özel hat koleksiyonu ve sergileri ile ülke sınırlarını aştı.

Dünyanın farklı coğrafyalarında 100'e yakın icazetli talebesi bulunan Hasan Çelebi, Hamid Aytaç'tan sonra en çok öğrenci yetiştiren hat ustası oldu.

Hat üstadı Hasan Çelebi hayatını kaybetti: 'Bu modası geçmiş şeyle niçin uğraşıyorsunuz?' diyerek anlatmıştı - 3. Resim

HASAN ÇELEBİ PORTRESİ

Erzurum'un Oltu ilçesine bağlı İnci köyünde 1937 yılında dünyaya gelen Çelebi, ilkokul yıllarında bir yandan okuma yazma öğrenirken, diğer yandan da Kur'an-ı Kerim'i hıfzetti. 1954 yılında dini eğitim almak üzere İstanbul'a giden Çelebi, Üçbaş ve Çinili medreselerinde Arapça ve din dersleri aldıktan sonra 1956'da müezzin olarak Üsküdar Mihrimah Sultan Camisi'ne tayin edildi.

Usta hattat, 1957-1958 yılları arasındaki askerlik görevinin ardından Üsküdar'daki Nasuhi Mehmed Efendi Camisi'nde imamlık yapmaya başladı. 1960 ihtilalinden sonra İstanbul'dan ayrılan Çelebi, müezzinlik yapmak üzere Artvin'in Yusufeli ilçesine gitti. 1963'te tekrar İstanbul'a dönen Çelebi, Üsküdar'daki Mehmed Said Efendi Camisi'nde imam olarak göreve başladı.

Çelebi, ertesi yıl nakledildiği Şeyh Camisi'nde 10 yıl görev yaptıktan sonra, Selami Ali Efendi Camisi imamlığına getirildi. Senelerce burada görev yapan Çelebi, 1987'de kendi arzusuyla emekliye ayrıldı.

HAT SANATINA 24 YAŞINDA BAŞLADI

Hasan Çelebi, 24 yaşında başladığı hat sanatında kendisini geliştirmek için dönemin en ünlü ustalarından dersler aldı.

Hattat Hamid Aytaç'tan sülüs-nesih, Kemal Batanay'dan ta'lik- rik'a meşk edip icazet alan Çelebi'nin ustalığı, cami yazıları, özel hat koleksiyonu ve sergileri ile ülke sınırlarını aştı.

Çelebi, 1981 yılında İslam Konferansı Teşkilatının yazılarını yazmak için Cidde'de, 1983 yılında da Mescid-i Nebi'nin yazılarının tamiri için Medine'de çalışmak üzere görevlendirildi.

EN ÇOK ÖĞRENCİ YETİŞTİREN HAT USTASI OLDU

İlk şahsi sergisini İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezinde (IRCICA) 1982 yılında açan Çelebi, daha sonraki sergilerini de 1984 yılında Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da, 1985'te Ürdün Prensi Hasan bin Tallal'ın davetlisi olarak Amman'da gerçekleştirdi.

Hat üstadı Hasan Çelebi hayatını kaybetti: 'Bu modası geçmiş şeyle niçin uğraşıyorsunuz?' diyerek anlatmıştı - 4. Resim

Çelebi, 1987 yılında Kuba Mescidi'nin yazılarını yazmak üzere bir yıl süreyle Suudi Arabistan'da bulundu. 1992 yılında Malezya İslam Kültür Merkezi tarafından seminer vermek ve sergi açmak üzere Kuala Lumpur'a davet edilen Çelebi, 1994'de "Hat Sanatında 30. Yıl" sergisini açtı.

Hat dersleri vermeye 1976'da başlayan Çelebi, dünyanın farklı coğrafyalarında 100'e yakın talebesine icazet verdi ve Hamid Aytaç'tan sonra en çok öğrenci yetiştiren hat ustası oldu.

Özel koleksiyonlarda çok sayıda eseri bulunan Hasan Çelebi'nin diğer önemli eserleri arasında Sultanahmet Camisi'nin restore edilen kubbe yazıları, Hırka-i Şerif Camisi'nin kubbe yazısı, Cuma Mescidi, Kıbleteyn Mescidi ve Mescid-i Nebi'nin yeni yapılan kısımlarının bazı yazıları (Medine), 1986'da Kuveyt'te İslam Tıp Merkezinin iç ve dış cephe yazıları, Hollanda'da bir caminin kuşak yazıları, 1991'de Pfortzheim Fatih Camisi (Almanya), 1997'de Yuhannesburg Cuma Camisi (Güney Afrika) ve 1999'da Almatı Merkez Cuma Camisi'ndeki (Kazakistan) yazıları yer alıyor.

Ayrıca usta sanatkarın Süleymaniye, Selimiye, Rüstem Paşa camilerindeki hat yazılarını yazan Kanuni Sultan Süleyman döneminin ünlü hattatı Hasan Çelebi ile hem isim hem de mesleki anlamda benzerliği dikkati çekiyor.

60 YIL BOYUNCA KALEMİ ELİNDEN HİÇ DÜŞÜRMEDİ

Sanat hayatında yaklaşık 60 yıl kalemi elinden hiç düşürmeyen Hasan Çelebi, son büyük projelerini Büyük Çamlıca Camisi ile Malezya'daki Sri Sendayan Camisi için yaptı.

Necip Fazıl Saygı Ödülü ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi olan Çelebi, hat sanatındaki ustalığı nedeniyle tüm dünyada "Reis-ül Hattatin" (Hattatların Reisi) olarak kabul ediliyor.

Çelebi, 2019'da AA muhabirine verdiği röportajda bu ünvana dair, "Halkın bana karşı teveccühüne teşekkür ediyorum. Yoksa bu ünvandan dolayı kendimi herhangi bir yere kavuşmuş bir kişi olarak görmüyorum. Ben, bu millete, bu milletin kültürüne bir hizmet ettimse vazifemdi bir vatandaş olarak. Bu millete hizmet, her vatandaşın vazifesidir. Demek ki benim de buna kabiliyetim varmış. Hizmet ettim onun için bundan dolayı kendimde bir ayrıcalık görmüyorum." ifadelerini kullanmıştı.

Grafiti sanatçısı Muhammed Emin Türkmen 2020'de Çelebi'nin Neml suresi 40'ıncı ayetinin "Bu Rabbimin lütuf ve ihsanıdır" anlamındaki kısmını yazdığı hattını, Trabzon'daki İskender Paşa Camisi'nin karşısında bulunan 130 metrekarelik duvara grafiti olarak resmetti. Türkmen, eseri 6 farklı renkte yaklaşık 20 kilogram boya kullanılarak 2,5 günde tamamladı.

"HATTIN İZİNDE BİR ÖMÜR"

Usta sanatkar Hasan Çelebi'yi anlatan "Hattın İzinde Bir Ömür" belgeseli Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde gösterilmişti.

Belgeselde, sanatçının çocukluk yıllarından başlayarak hüsnühat sanatıyla geçen ömrü, kendisinin, yakınlarının ve öğrencilerinin dilinden anlatıldı.

Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...