Sinemada bu hafta | Sondan sonra… Sıra dışı bir felaket filmi: The End

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Sinemada bu hafta | Sondan sonra… Sıra dışı bir felaket filmi: The End
Kültür - Sanat Haberleri  / Türkiye Gazetesi

“The End” dünyada yaşanan büyük felaket sonrasında sığınağa giren bir petrol baronunun ailesini merkezine alıyor. Fikrî tarafı yoğun eser, seyir zevki vermekte zorlanıyor.

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - İstanbul’da yaşanan deprem sebebiyle yaşadığımız korkulara hitap eden bir eser bugün vizyona giriyor… “Öldürme Eylemi”nin yönetmeni Joshua Oppenheimer “The End” (Son) adlı eserinde dünyada meydana gelen büyük bir felaketten sonra, sığınakta yaşamaya başlayan varlıklı ailenin başına gelenleri mevzu ediniyor. Postapokaliptik hikâyenin müzikalle harmanladığı sıra dışı eserde; Tilda Swinton, George MacKay, Moses Ingram ve Michael Shannon gibi isimler rol alıyor.

Dünyada petrol temelli bir felaket meydana gelmiş, ortalık yanarken insanların büyük kısmı hayatını kaybetmiştir. Varlıklı bir çift ve etrafındakilerle birlikte toplam altı kişilik grup, bir tuz madeninin içinde meydana getirdikleri sığınakta 25 senedir hayatta kalmışlardır. 
Adlarını dahi bilmediğimiz eski petrol baronu bir baba, paranoyak anne, sığınakta doğmuş çoğu şeyden habersiz evlatları ve üç yardımcılarıyla her şey normalmiş gibi yerin altında hayatlarına devam ederler. Zira dünya felakete düçar olmamışçasına her imkâna sahiptirler. Müthiş resim koleksiyonlarıyla ilgilenip aşçılarının yaptıkları lezzetli kekleri tadarlar. 

“ŞANS” KAPIYI ÇALINCA!

Derken yıllar sonra birisi kapılarına gelir. Siyahi bir kız, ailesini kaybettiği acılı yolculuk sonrasında onlara sığınmak ister. Aile evvela “güvenemeyiz” deyip buna karşı çıksa da fikirleri zamanla değişir. Genç kız, sonrasında ise hayatlarına tesir etmeye başlar…  
“The End” oldukça sıra dışı bir eser. Önce bazı sahnelerle dünyada ne olup bittiğini anlamaya çalışıyoruz. Tempo düşük olsa da meydana getirilen atmosfer, başlangıçta bir nebze sürükleyici oluyor. Sonra işin dünya ile değil, bir avuç insanın hırsları ve yalnızlığıyla alakalı olduğunu anlıyoruz.  Büyük felakette birilerini arkasında bırakıp kendilerini kurtaran insanların içine düştüğü dilemma farklı sahnelerle yansıtılıyor. 

SİYASİ YANI KUVVETLİ

Siyasi tarafları da olan eserde, iklim kriziyle bağlantılı olarak petrol lobisi hedefe konuyor ve “didaktik” sahneler meydana getiriliyor. Bütün bunlar, “Mona Lisa” tablosuna çorba atan petrol karşıtlarını seyretmek gibi bir etki oluşturuyor!

Yeterli ivmeden mahrum ve aşırı özgüvenle şekillendirilmiş eser, gereksiz uzayan müddeti (iki buçuk saat) ve yer yer teatral kalan sekanslarıyla seyircisini de âdeta karanlık bir sığınağa çekiyor ve ziyadesiyle zorluyor!

OYUNCULUKLAR KURTARMIYOR

Buna rağmen Tilda Swinton’ınki olmak üzere tesirli oyunculuk performansları seyrediyoruz. Fakat bütün bunlar eseri kurtarmaya yetmiyor. “The End” ilgi çekici olmaktan uzak kalan bir eser. Hâliyle herkese hitap etmiyor. 

Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...