Sinemada bu hafta | Vahşi Batı masalları

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Sinemada bu hafta | Vahşi Batı masalları

Kültür - Sanat Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Kevin Costner, hem yönetmen koltuğuna oturduğu hem de oyuncu kadrosunda yer aldığı “Horizon: An American Saga” adlı seri filmin ilkinde ‘Vahşi Batı’dan oldukça karmaşık hikâyeler anlatıyor.

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Vahşi Batı’da kovboyların Kızılderililerle kapıştığı western filmleri, gişe getirili oldukları kadar sömürgeci bir ruhun aklandığı, siyasi yanları kuvvetli eserlerdi de... 

Bir zamanlar bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de popülerleşen westernler, yıllarca patlayan onca silahtan sonra değişen dünyada en çok “kan kaybeden” film türlerinden oldu. 1960’larda “spagetti” adıyla İtalyanların da el attığı tür, oluşan “doygunluktan” olsa gerek 1970’lerle birlikte sinemadan âdeta bir ruh gibi silindi...

Ancak bu türden vazgeçmeyenler de vardı. Daha ziyade türün İtalyan versiyonlarından modernize ettikleri eserleriyle zaman zaman karşımıza gelen bazı yönetmenler, sinemada farklı bir hava estirdiler. Coen Kardeşler, Quentin Tarantino, Thomas Anderson ve Kevin Costner o isimler arasında yer aldı…

Daha evvel “Kurtlarla Dans” ve “Uzak Ülke”yi çeken Costner, şimdi evini ipotek ettirerek yönetmen koltuğuna oturduğu ve başrolünde yer aldığı “Horizon: An American Saga” adlı eserinde yine ‘Vahşi Batı’dan enteresan hikâyeler anlatıyor. Dört bölüm olarak sinemalara gelmesi planlanan eserin bu hafta gösterime giren ilk filmi, Amerikan İç Savaşı’nın öncesi ve sonrasındaki 15 senelik bir devri içine alıyor. Costner’ın yanı sıra Sienna Miller, Sam Worthington ve Jena Malone gibi oyuncuların da rol aldığı eserde geçen hadiseler, farklı hikâyelerle yansıtılıyor.

Sinemada bu hafta | Vahşi Batı masalları - 1. Resim

OK YAYDAN ÇIKTI

1870’lerde geçen filmin başında beyaz adamın Batı’ya doğru daha çok genişlemeye başlığı görülüyor. Horizon adlı bölgede de topraklar kazılıyor, ev direkleri dikiliyor ama avlanma alanlarının bozulduğunu düşünen kadim ev sahibi Kızılderililer, durumdan aşırı rahatsızlık duyuyorlar. Tabii, çok geçmeden oklar yayından çıkıp barutlu silahlar patlıyor! Eserde, -biraz da bugünün bakış açısıyla- sert bir havanın hâkim olduğu bir buçuk asır önceki ABD’nin resmi çiziliyor. “Dengeci” bir tavırla sömürgecilik ve ırkçılığın yanında ataerkillik gibi realitelerin yansımaları tasvir ediliyor. Western türünün klişe unsurlarıyla, üç saat süren ama seyirciyi bir şekilde taşıyan bir tempo yakalanıyor.

Sinemada bu hafta | Vahşi Batı masalları - 2. Resim

DAĞINIK ANLATIM

Ancak daha sonraki taksitlerde gösterilecek birçok karakterin tanıtıldığı eser, film ile mini dizi arasında kalmış görünüyor. Her ne kadar atmosfer bütünlüğü olsa da farklı hikâyelerle dağınık ve seyircinin kafasını karıştırmaya çok müsait bir anlatım ortaya çıkıyor. Öyle ki bazen bir sahnenin montajda yanlışlıkla kesilmiş olduğunu zannına kapılıyorsunuz. Evet, Coen’ler de daha evvel farklı hikâyelerden meydana gelen, “The Ballad of Buster Scruggs” adlı western çekmişlerdi. Ancak müstakil işlenen hikâyeler bir tat veriyordu. Ancak bu filmde, aksi oluyor ve eserin yeni bölümleri için endişe uyandırıyor!

LANTHIMOS’TAN “MERHAMET HİKÂYELERİ” 

Aykırı Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos, geçen sene dört Oscar alan ama çok tartışılan “Zavallılar”dan sonra yine aynı üslupta bir eserle seyirci karşısında...

Lanthimos’un benzer bir oyuncu kadrosuyla çektiği “Merhamet Hikâyeleri”; Emma Stone, Jesse Plemons, Willem Dafoe, Margaret Qualley, Hong Chau, Joe Alwyn, Mamoudou Athie ve Hunter Schafer’ı bir araya getiriyor.

Üç kısımdan meydana gelen filmde; kendisini makamla esir alan patronundan kurtulmaya çalışan garip bir adam, deniz kazasında kaybolup geri dönen eşini yabancı biri olarak görüp ona gaddarca davranmaya başlayan polis memuru ve kendini özel kabiliyetlere sahip birini bulmaya adayan zayıf bir kadının yaşadıkları işleniyor.

O TANIDIK ÜSLUP

Lanthimos’un o bilindik “aşırı öz güvenli” üslubunun birçok özelliğini yansıtan “Merhamet Hikâyeleri”, ustalıklı ve şiddetli oyunculuk performanslarına ev sahipliği yapıyor. Ancak Lanthimos; sathi fi kirlerini yıldız aktör ve aktrisler yoluyla pahalı bir ambalaja koyarak absürt hikâyeler içinde sunuyor. (Yine de ilk kısımdaki kapitalizm eleştirisi diğerlerine kıyasla tesirli oluyor.)

Neticede seyircisini devamlı geren, aşırı rahatsız eden, hatta uç sahneleriyle mide bulandıran ve yalnızca Lanthimos’un hayranlarına hitap eden bir film ortaya çıkıyor...

Lanhtimos'tan ''Merhamet Hikayeleri'' Renkli ambalajda aykırı hayatlar... - 1. Resim

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ

● “Kum Zambagı”
● “Reyhan”
● “Çılgın Hırsız 4”
● “Rizk’in Oğulları 3”
● “Zuhruf Saye”
● “Spy x Family Code: White”

Düzenleyen:  - Kültür - Sanat
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...