Nissan’nın sabıkalı CEO’su birleşmeyi “Panik Hamlesi” olarak değerlendirdi

ALİ ÇELİK- Eski Nissan CEO'su Carlos Ghosn, YouTube üzerinden yaptığı açıklamasında Nissan ve Honda'nın planlanan birleşmesini "panik hamlesi" olarak nitelendirerek ağır dille eleştirdi. Ghosn, Nissan'ın mevcut yönetiminin sorunları çözme kapasitesine sahip olmadığını ve bu birleşme girişiminin çaresizlikten kaynaklandığını iddia etti.

Resmi olarak birleşecekleri açıklanan Nissan ve Honda, dünyanın en büyük üçüncü otomotiv grubunu oluşturmayı planlıyor. Bu birleşmenin, Tesla ve BYD gibi elektrikli araç üreticileriyle rekabet edebilmek için güç birliği olarak değerlendiriliyor. Ancak Ghosn, iki şirketin güçlü yönlerinin benzer olduğunu ve bu nedenle endüstriyel iş birliğinin pratik olmadığını savunuyor.

CARLOS NİSSAN-RENAULT İTTİFAKINI KURMUŞTU

Carlos Ghosn, Nissan'daki görev süresince şirketi adeta uçurumun kenarından almış ve finansal durumunu önemli ölçüde düzeltmişti. Şirketi iflastan kurtaran CEO olarak marka tarihine geçen Ghosn, Renault, Nissan ve Mitsubishi markalarını tek çatı altında toplamış ve otomotiv endüstrisinde devrim niteliğinde bir ittifaka imza atmıştı. Üretim maliyetlerini ciddi ölçüde düşüren bu marka evlilikleri sonrası şirketlerin rekabet gücü tekrar eski gücüne kavuşmuştu. Fakat bu büyüme fazla uzun sürmedi ve Ghosn, 2018’de mali yolsuzluk iddiaları sebebiyle tutuklanarak Nissan'daki görevinden uzaklaştırıldı. Kendisi, bu iddiaları reddederek olayı tamamen "yönetim darbesi" olarak tanımlamıştı.

FİLMLERİ ARATMAYAN KAÇIŞ HİKAYESİ

Carlos Ghosn Japonya’da davası sürerken Lübnan’a kaçarak adeta Hollywood senaryolarını andıran bir olaya imza attı. Ghosn, kefaletle serbest bırakılmış ve evinde gözetim altında tutuluyordu. Profesyonel bir ekip tarafından titizlikle hazırlanan kaçış planında Ghosn bir müzik ekipman kutusunun içine saklanarak özel bir jetle Japonya’dan Türkiye’ye getirildi. İstanbul’da uçağın kargo bölümden yaklaşık 4 saat bekletilen Ghosn, buradan da Lübnan’a geçiş yaptı. Lübnan’da, Japonya ile arasında suçluların iadesine dair bir anlaşma bulunmadığı için Ghosn burada koruma altına alındı.

Kaçış serüveni sonrası bir basın toplantısı düzenleyen eski yönetici, Japonya’daki yargı sürecinin adil olmadığını ve bir komplo kurbanı olduğunu savundu. Tüm bunların ötesinde Ghosn’un yönetim başarıları halen daha konuşulurken şirketin başında kalması durumunda Nissan’nın mali olarak çok daha güçlü olacağını savunanlar var…