Bir ateistin hidayeti... Tüylerim diken diken oldu - 22

Bu hatıra serisinin en başında dile getirdiğim, aklımın ucundan geçmeyen müthiş olay gerçekleşmek üzereydi...
ÖMER ÇETİN ENGİN / İLAHİYATÇI - Habersizdim... Orhan’la en son dertleşmemizdi... Kıza kendini toplayarak her şeyi açık açık söylemişti... O da ‘Tamam son kararımı cumartesi sana söyleyeceğim’ demiş....
Çok tedirgindi o akşam Orhan... Hafızam beni yanıltmıyorsa cuma gecesi bu son konuşmayı yapmıştık... Yani ertesi sabah Orhan ya aşkına kavuşacak veya veda edecekti...
O gece uzun zaman yanımdan ayrılmak istemedi... Bütün gücümle yanında oldum... Uzun uzun teselli ettim... Hakkında hayırlısı olması için dua ettiğimi dile getirdim... Geç olmuştu... Ayrıldık...
Hafta sonu görüşemedik... Ne olup bittiğini ben de çok merak ediyordum... Olumsuz bir bitiş olma ihtimaline karşı evine gidip sormak da içimden gelmedi... Belki yalnız kalmak isteyebilirdi... Onu duygusal bir travma yaşarken rahatsız etmek istemedim... Bir yandan da merakım gittikçe arttı...
Derken o müthiş akşam geldi... Yanlış hatırlamıyorsam telefon etti... Her zamanki yerde buluştuk... İlk sorusu tüylerimi diken diken etti...
- Çıplakken dua etmek günah mı?..
Hayatımda o andaki yoğun duyguyu çok az yaşamıştım... Bu ne büyük bir müjdeydi böyle...
- Anlat Orhan ne oldu kardeşim anlat...
- O gece senden ayrıldıktan sonra ertesi gün için banyo yapayım dedim... Yıkanırken öyle bir his geldi ki bana...
Yapılması gereken ne varsa yaptım. Onu çok sevdim, âşık oldum... Ama yapabilecek hiçbir şey kalmadı artık… İşte yarın olduğunda, sevgilimi kaybedebilirim... Her şey onun iki dudağı arasına kaldı... Ya kaybedersem ben ne yaparım, onsuzluğa nasıl dayanırım diye düşündüm... - - Sonra...
(devam edecek)