Haberler > Yaşam > Tanrı Dağları'nın efendileri! Kırgızistan yaylarındaki yılkı atları asırlar öncesine götürüyor

Tanrı Dağları'nın efendileri! Kırgızistan yaylarındaki yılkı atları asırlar öncesine götürüyor

Anadolu Ajansı

28 Kasım 2024 13:38 - Güncelleme: 28 Kasım 2024 15:06

Yaşam Haberleri / Anadolu Ajansı

"Tanrı Dağları'nın efendileri" olarak gösterilen yılkı atları Kırgız halkının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Atların yaylalarda, tabiatın içindeki halleri görenleri âdeta asırlar öncesine götürüyor. Karakol bölgesinde Okubaev ailesi atlarla yaşadıkları hayatı anlatıyor.

Kırgız Türklerinin ekseriyeti göçebe hayat tarzına sahip olduğundan tarih boyunca atlarla sıkı bir münasebet içindeydi.

Kırgız ağıtlarında, destanlarında yer alan "at" insanlar için büyük önem taşıyor; etinden, sütünden yararlanılıyor, yük için kullanıldığı gibi savaşa da gidiliyordu.

"TEMİZ HAVADA ÇALIŞIP GÜNÜ GEÇİRMEK DAHA İYİDİR"

Kazakistan'ın Karakol bölgesinde yaşayan Okubaev ailesi, yazları Tanrı Dağları'nda büyükbaş hayvancılıkla uğraşmalarının yanı sıra at besiciliği yapıyor.

Zorlu doğa koşullarında dağda aylarca doğal beslenerek hayatlarını sürdüren aile, yaylada atlarla nasıl yaşadıklarını anlattı.

Eşiyle birlikte, Kaymarık Köyü'nde 25 yıldır çobanlık yapan İşen Ali Okubaev, inek ve yılkı atı güderek, çocuklarını yaylada büyüttüklerini söyledi.

Okubaev, uzun yıllardır Kök-Tüz yaylasına çıkarak, vahşi doğa içerisinde kaldıklarını ve kendileri için en önemli unsurun su olduğunu belirtti.

Şehre gidip çalışmaktansa, yaylada ayvan gütmeyi tercih ettiklerini dile getiren Okubaev, "Temiz havada çalışıp günü geçirmek daha iyidir. Çocukların sağlığı ve hafızası için de buranın havası yararlıdır." ifadesini kullandı.

Okubaev, sağlık için birçok insanın da yaylaya geldiğini ve tedavi olup geri döndüğünü aktararak, şu bilgileri verdi:

"At sütü çok yararlıdır. Ufak tefek hastalıkları temizler. Bazıları yaylada 10 gün, bazıları 5 gün kalır. Atın sütünü içer, tedavi olur ve gider. İç organları rahatsız olanlara da at sütü çok iyi gelir. Astım olanlara buradaki suyun yanında sabahleyin yürüyüş yaparlarsa iyi gelir. Bu yöntemle iyileşenler var. Mesela ablam buraya ilk geldiği gün yukarıya yürüyemiyordu. Sonraları gün doğmadan su yanında yürüye yürüye iyileşti. Buraya gelmek isteyenleri Karakol'dan atlarla 2 saatte buraya getirebiliyoruz."

"GÜNLERİMİZİ İYİ GEÇİRİYORUZ"

İşen Ali Okubaev'in eşi Saadet Okubaev ise yaylaya yaz, kış gelen gezginler için yemek yaptıklarını da dile getirerek, "Çok şükür, günlerimizi iyi geçiriyoruz. Yaylaya alıştık. Kışın soğuk olur. Ona da alıştık. Yazın daha iyi ama sıcak." diye konuştu.

Yaylada her şeyin doğal olduğunu vurgulayan Saadet Okubaev, şunları kaydetti:

"İnekleri sağdıktan sonra kaymak alırız, sonra sarı yağ yaparız. Ekmeği elde yaparız. Sütten süzme yapılır, sonra kurut yaparız. Hepsi doğal, ve güzel besin olur bizim için. Tatilcilere de ikram ederiz. Köydeki çocuklara da veririz. Çok şükür, at sağarız. O da tatilciler için güzel gelir. Kendimiz için de güzel."