Abdüllatif Uyan

Pâdişah Sultân Ahmed, rüyâ görür bir gece. Uyanınca üzülür! Zîra rüyâsında, bir küffâr kralıyla güreşe tutuşmuş, ama kendisi sırtüstü yere düşmüştür.

Bir gün Azîz Mahmud Hüdâyî hazretleri, pâdişahın dâvetiyle saraya gider.

​Bir gün Sultân Ahmed Hân, bir vezîrini azleder. Vazîfeden alır.

Sultân Ahmed Hân bir gün fazla yorulur. Dinlenmek ister. Erkânıyla bir koruluğa gider, oturur.

Azîz Mahmud Hüdâyî hazretleri, hocası Üftâde hazretlerine çok hizmet eder.

Azîz Mahmud Hüdâyî hazretleri devrinde bir kimsede kimyâ ilmine karşı bir merak uyanır.

Muâz bin Cebel hazretleri bir gün ağlıyordu!

Meymûn-i Evdî anlatır: Muâz bin Cebel ayağa kalktı. Ve kabîle halkına;

​Muâz bin Cebel hazretleri anlatıyor: Bir gün Resûlullahın huzûrunda bir adamın çok âciz bir kimse olduğunu söylediler.

​Muâz bin Cebel (radıyallahü anh), Yemen'e gitmek üzere yola çıkınca, Peygamberimiz, onun yanında bir miktar yürüdü.

Efendimiz, bir gün hayvanına bindi. Hazret-i Muâviye'yi de arkasına bindirdi.

Hazret-i Muâviye'nin ölümü yaklaşmış, son nefeslerini alıyordu.

Ahmed Kuşeyrî hazretleri, 1500'lü yıllarda Hatay'da yaşadı ve orada vefat etti.

Merkez Efendi hazretleri, büyük velîlerdendir.

İstanbul'da medfun bulunan Merkez Efendi, hocası Sümbül Sinan Efendi’nin bir defâ sohbetinde bulunmakla âşık oldu Ona.

​Merkez Efendi Osmânlılar devrinde yetişen bir velîdir. Küçük yaşta başlar ilim tahsiline.

​Fâtih Sultân Mehmed Hân, İstanbul’u fethettikten sonra hocası Akşemseddîn hazretlerini ziyârete gitti bir gün.

Fâtih Sultân Mehmed Han, İstanbul’u fetihten sonra hocası Akşemseddîn hazretlerine geldi.

Rüya gâyet açıktır. Köse (Akşemseddîn) anlar hatâ ettiğini. “Ben o zâtı tanıyamadım” der. Ve Ankara’ya geri döner.

Akşemseddîn hazretleri, ilim öğrenmeye genç yaşta başlar.