M. Ali Demirbaş

Şu on alametin hepsi çıkmadıkça kıyamet kopmaz. 1- Hz. Mehdi gelecek: Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Kıyamet kopmadan önce, Allahü teâlâ, neslimden birini yaratır ki, ismi ismim gibi, babasının ismi, babamın ismi gibi olur.

Biri çıkıyor, (Ben hesapladım 3 yıl sonra kıyamet kopacak) diyor. Kıyamet ne zaman kopacaktır?

Kısa kollu gömlekle namaz kılmak mekruh olduğu için kolluk takıyoruz. Fakat bu durum, bilmeyenlerin dikkatini çekiyor. Nasıl hareket etmeliyiz?

Sual: Mübarek gecelerde namaz kılın, gündüz oruç tutun, Kur'an okuyun diyorsunuz. Hayzlı kadınlar bunların hiç birisini yapamaz. Bizim ne yapmamızı tavsiye edersiniz?

Lanet etmek uygun mu? CEVAP: Lanet olsun demek, Allah'ın rahmetinden uzak olsun demektir. Çok kötü bir bedduadır. Bir Müslümanı Allah'ın rahmetinden uzaklaştırmak çok kötüdür.

Sual: Bazıları, "Allah; kimini sağlam, kimini sakat, kimini güzel, kimini çirkin, kimini zengin, kimini fakir yaratmıştır. Herkesi eşit yaratsaydı daha iyi olmaz mı?" diyorlar. Ben de Allah en iyisini yaratır. İyi olsaydı eşit yaratırdı. Demek ki bizim bilmediğimiz şeyler var dedim. Tatmin olmadılar. Ne demelidir?

Sual: Ateistler gibi bir ilahiyatçı da, (Melek, cin, şeytan gibi varlıkları göremiyoruz. Görülmeyen şey yok demektir) diyor. Kur'an'da bunların varlığı bildirilmiyor mu?

Sual: Eğer herkesin Cennete veya Cehenneme gideceğini Allah biliyorsa, o zaman bizi niçin sorumlu tutuyor? Nereye gideceğimizi biliyorsa, peki niye bize Kitap gönderip emirler ve yasaklar bildirdi? Alın yazısı, kader diye bir şey var mı?

Ateist bir genç, "Kur'an'da, biz insanı en güzel şekilde kusursuz yarattık" deniyor. "Ya sakat doğanlara ne diyeceksiniz?" diyor. O âyetin doğru tercümesi nasıldır?

Sual: Misyoner, "Siz Müslümanlar Allah ismi ile peygamberin ismini ayırmaz, yan yana söylersiniz" diyor. Buna ne diyebiliriz?

Bir misyoner, "Siz, Tanrının ismi anılınca hiç umursamıyorsunuz da, peygamberinizin ismi geçince hemen salevat okuyorsunuz.

Erkeğin ve kadının açık resimlerine bakmak caiz midir?

Peygamber ve şehitlerin dışında başka kimselere de şefaat izni verilecek mi?

Sual: Bir ilahiyatçı yazar, "Dinin emri ayrı, Arap âdetleri ayrı şeydir. Arabistan çok sıcak olduğu için orada yaşayan insanlar, sıcaktan korunmak amacıyla örtünmüşlerdir.

Bütün peygamberlere inanmak. [Onlar, Muhammed aleyhisselama inanmazlar. Peygamberlerden bazısını kabul edip, bazısını inkâr ederek ayrım yapanlar kâfirdir.

Sual: Yahudilerle Hıristiyanların kâfir olduğunu, hatta onları dost edinenlerin de kâfir olacağını bildiren âyetler hakkında bir hoca efendiye sorduk. O da, "Kâfir olan Yahudi ve Hıristiyanlar, Asr-ı saadetteki kitap ehli idi.

Sual: Hıristiyanlar, camiye geliyor, bayramlarımıza katılıyor, oturup konuşuyor yiyip içiyoruz, ortak hedefler seçiyoruz. Onlar bu kadar taviz veriyor da biz niye vermeyelim? Kiliseye gidip âyinlerine katılmak, Noel ve yortularını kutlamakta ne mahzur olabilir ki?

Sual: Bir arkadaşım, "Ebu Hüreyre'den nakledilen bir hadiste, Peygamberimizin (Allah'ın 99 ismi vardır. Bunları ihsâ eden, Cennete girer, sonsuz saadete ulaşır) dediği iddia edilmiştir. Bu hadis sahih değildir. Peygamberimiz şöyle söylemiş olabilir: (Allah'ın isimlerinden 99'unu ihsâ eden Cennete girer, sonsuz saadete erişir) dedi. Bu arkadaşımın sözünde doğruluk payı var mıdır?

Dünyanın çeşitli yerlerinde azınlıkta olan Müslümanlara zulüm ediliyor, canlarına, mallarına ve ırzlarına saldırılıyor. Bu durumda, öldürüleceklerini bile bile düşmana saldırmak fitne olur mu? İntihara teşebbüs sayılır mı?

Sual: Yeni bir resul gelince, önceki resulün dinini nesh ediyor. Hz. Davud, gelince, önceki din olan Hz. Musa'nın dinini niye nesh etmedi? Yoksa Hz. Davud resul değil miydi?