1 Mayıs 2003
Güneş batmaz, biz kalırız gölgede
Efendim, soruyorsunuz.
"Şimdi hocam(!), siz ki İstanbul tutkunusunuz. Sizin İstanbul'u sevmenizdeki en önemli unsur nedir, ya da nelerdir" de diyorsunuz, mektubunuzun nihâyetinde...
Lâkin... Sözümüzün bir ehemmiyeti olmalı ki; sual edildiğinde cevap verilsin!.. Sizler, tabii ki hatırlamazsınız,,, da biz genç iken, İstambôl'de bir tek motörlü vasıta dahî yoktu ki, satırlarınızda şehri "şehr" olmaktan çıkardığını imâ ettiğiniz arabaların verdiği kasveti idrâk idelüm... Bizler, çift kandilli faytonlar ile gidip gelir idük Bab-ı âlî semtine. Matbua hâneler de evvelâ o civarda açılmış, ve kalem sevdalıları da o mekânlara yakın bağçelerde hasbihâl ider olmuştu...