Necmettin Batırel

Türk halkının yıllardır vazgeçemediği bir para var.

21'inci yüzyılın süper gücü tartışmasız Amerika Birleşik Devletleridir. Rakipleri olarak ortaya çıkan Çin, Avrupa Birliği, Rusya şu anda ekonomik kriz içinde boğuluyor. Amerika her yıl 1 milyondan fazla göçmen kabul ediyor.

Küresel yatırımcıların tahvilden kaçışı devam ediyor. Açıklanan verilerdeki iyileşme ve FED’in faiz artış ihtimalinin %73’e çıkması, beklentilerin değişmesine yol açtı.

Bir ülkenin can damarı finans sektörüdür, yani bankalardır. Bankalar ne yapar, mevduat toplar, bunu kredi olarak dağıtır. Yani paradan para kazanır.

Türkiye âdeta ateş çemberinde.. Suriye ve Musul’da DAEŞ’e karşı büyük mücadele veriyoruz. FETÖ’nün delik deşik ettiği devlet kurumlarında temizlik harekâtı bütün hızıyla devam ediyor.

Irak ordusu, Musul'a büyük harekâtını başlattı. 36 ülkeden 30 bin kara gücü katılıyor. Eski adı Haşdi Vatani olan Ninova Bekçileri adlı Sünni milis güçleri de harekâta katılıyor. Bu güçler, Başika kampında Türk komutanlar tarafından eğitilmiş, iyi donanımlı bir grup.. Şu andaki en korkulan gelişme Musul'daki çatışmaların bir mezhep savaşına dönmesi.. Sünni grubun operasyona katılması dengeleyici bir faktör olarak görünüyor. ABD'nin başını çektiği Musul Operasyonu'na katılan kara gücü sayısı 30 bini bulmuş durumda. ABD ve İran arasında yapılan anlaşmaya göre PKK'lı teröristlerle Şii Haşdi Şabi milisleri Irak ordusu çatısı altında operasyona katılıyor. Hani ABD PKK’ya karşı çıkıyordu, onu terörist örgüt olarak ilan etmişti. Ne oldu? Bu Şii milisler niye operasyonda var. İran Musul’da da söz sahibi olmak mı istiyor. Operasyon sırasında Türkiye DAEŞ'ten sonra PKK'yı bal gibi vurur.. İkisi de bizim düşmanımız.. Böyle bir fırsat ele geçmiş kullanılmaz mı? Biz dağda ararken terörist karşımıza gelmiş, tabii ki temizleyeceğiz. Mehmetçiği kalleşçe şehid eden, sivil vatandaşları katleden, gözünü kan bürümüş hain örgüt ortadan kaldırılmadan bize rahat yok.. Türkiye ile ABD ilişkileri PKK yüzünden kesinlikle bozulmaz…

Türkiye büyük başarılara imza attıkça içerideki ve dışarıdaki düşmanlar hasetlerinden çatlıyor.

Türkiye 27 çeyrekten beri aralıksız büyüyor.. Yaşanan olağanüstü olaylarla ve yurt içi-yurt dışı teröre rağmen tüketim artıyor. Uluslararası kredi kuruluşlarının 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek, not kırma yarışına girmeleri üzerine hükûmet sistem değiştirdi. Krediyle büyüme yerine tasarruflarla büyüme yolu tercih edildi. Böylece Türkiye ekonomide tam bağımsız hareket etmek için ilk hamlede zorunluluk bireysel emeklilik uygulaması hayata geçirildi. Varlık fonu, kıdem tazminat fonu, çeyiz hesabı, konut hesabı ısrarla teşvik ediliyor. Böylece hem tasarrufların artması amaçlanıyor. Biliyorsunuz, bir ülkede en sağlıklı yatırım tasarruflarla yapılandır. Eğer o ülkede tasarruf yeterli düzeyde değilse yabancı sermaye ile karşılanır. Bu durumda cari açık artar. Türkiye’de halen tasarruf oranı %15 seviyesinde.. Gelişmekte olan ülkelerin ortalaması yüzde 30. Çin’de bu oran %50.. Her yıl yüzde 5 büyümek için, millî gelirin %20’si kadar yatırım yapmamız gerekiyor. Bununla birlikte faizlerin mümkün olduğu kadar aşağı çekilerek, maliyetlerin düşürülmesi ve yatırımların arttırılması gerekiyor. Bu da yapılıyor. Buraya kadar tamam...

ABD’li yatırımcılar hafta başından beri daha önce güvenli liman olarak aldığı 10 yıllık hazine bonolarını satıyor. Peki, tahviller niye satılır.

Borç yükü altında ezilen ülkeler yapısal reformları hayata geçiremeyince, piyasaların ipi merkez bankalarının eline geçti.

Avrupa Birliği, ABD’nin sembol teknoloji devi Apple’a 13 milyar avro vergi cezası keserek başına büyük bir bela aldı.

Türkiye-ABD ilişkileri geriliyor. ABD Suriye’de DAEŞ terör örgütüne karşı bir başka terör örgütünü YPG veya PYD'yi kullanıyor.

Kentsel dönüşüm, kentsel faciaya dönüştü. Evet plansız programsız yapılan binalar İstanbul’u tanınmaz hâle getirdi. Arsa payından istifade edeceğim diye dar alanda kule binalarla kelimenin tam anlamıyla şehir planlaması felç oldu.

ABD’de 158 yıllık finans devi Lehman Brothers’ın 15 Eylül 2008’de batmasına yol açan asrın en büyük krizinin üzerinden 8 yıl geçti. Dev bankalar, kurumlar iflas etti.. Milyonlarca insan işini kaybetti, servetleri eridi. Merkez Bankaları ekonomileri canlandırmak için piyasalara trilyonlarca dolar verdi. Hükümetler milyarlarca dolarlık reform paketi açıkladı. Sonuç: Sıfır!.. Bu krizin tek bir sorumlusu var. O da ABD merkez bankası.. Önce faizi %1’e düşürdü.. Konut sektörünü şişirdi. 2004’te %5’e çıkardı, balonu patlattı, sistemi felç etti. Tüm dengeleri yerle bir eden asrın en korkunç olayı karşısında dünya ülkelerinden tık yok.. "Bu belayı bizim başımıza sen sardın, cezasını sen ödeyeceksin" diyerek ABD’den milyarlarca dolar tazminat talep etmeleri lazım, değil mi? İstersek daha büyük bedel öderiz diye korkuyorlar. ABD ne yapıyor, 2008 yılında Alman Deutsche Bank’tan müşterilerine hatalı mortgage kredisi verdiği için 14 milyar dolar tazminat istiyor. Niye? Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Apple, İrlanda hükümetiyle özel anlaşmalar yaparak az vergi ödediği gerekçesiyle 13 milyar avro (yaklaşık 14,5 milyar dolar) cezaya çarptırıldı ya buna misilleme olsun diye.. Buna kargalar bile güler.. Avrupa, Asya, Afrika, Avustralya, tüm dünya ülkeleri büyüme hızını arttırmak için çırpınıyor, ama nafile.. İnsanlar fakirleşti, harcayacak paraları kalmadı.. Zengin olanlar da harcamıyor, istif ediyor. Neden? Çünkü ekonomilerin sağlıklı bir şekilde varlığını sürdüreceklerine inanmıyor, güvenmiyor. Ağırlıklı olarak gıda ve giyim tüketimi var...

ABD’de açıklanan ekonomik veriler 3. çeyrek büyüme performansı açısından olumsuz tablo çiziyor.

Küresel borsalardaki bahar havası sona erdi.

Türkiye’de ikinci çeyrek büyüme rakamları açıklandı.

İşte terörün kökünü kazıyacak adım. Başbakan Binali Yıldırım’ın doğu ve güneydoğu Anadolu için açıkladığı yatırım destek paketiyle hükümet bu defa PKK’yı kalbinden vuracak. İşsizliği bitirerek terörün en büyük sermayesini ortadan kaldıracak. 23 ilde 67 bin konut yapılacak. Konut deyip geçmeyin.. İnsanlar rahat ve güvenilir bir konutta yaşadıkları zaman kendilerine ne kadar değer verildiğini anlar. Bölgede 15 hastane, 3 stadyum inşa edilecek. Toplam 4 yılda 140 milyar liralık yatırımla 800 bin kişiye iş sağlanacak. İş demek aş demek.. Tencere kaynayacak, karınlar doyacak. İnsanlar her gün kahveye değil, işine gidecek. Para kazanacak. Kazandığı parayı harcayacak. Adam gibi yaşayacak. Teröre bulaşırsa işini kaybedeceğini bilecek. Devletine sahip çıkacak. PKK dağa çıkaracak adam bulamayacak. Zaten istihbarat teşkilatı FETÖ’cülerden temizlendiği için şimdi Mehmetçikle gerçek savaşı yaşıyorlar. Görüyorsunuz duman oluyorlar, kaçacak delik arıyorlar. Hem Suriye’de, hem Kandil'de, hem Hakkâri’de, hem Yüksekova’da.. Altını çizerek söylüyorum: Doğu’da vatandaş teröriste destek vermezse bu iş biter...

İslamiyetle zerre kadar alakası yok.

FED BAŞKANI Yellen’in cuma akşamı Jackson Hole’de yaptığı şahin açıklamalar dolara değer kazandırdı.