Öcal Uluç

Beşiktaş Başkanlığı'na yeniden Fikret Orman seçildi; hayırlı olsun!.. Elbette temennimiz, onun ve arkadaşlarının "zor bir dönem geçiren" Beşiktaş'ta başarılı olmaları ve kulübü "sıkıntı bataklığından" bir an önce çıkarmalarıdır!..

Son günlerde çok yazdım, artık bir süre yazmayayım" diyorum ama ne mümkün?..

UEFA'nın bu işe karışacağı yok, zaten onun hukuk standartları da böyle bir müdahaleye imkân ve fırsat vermiyor,

3 Temmuz sürecinin başladığı günden beri, bir yığın yazar / çizer / yönetici / teknik direktör / futbolcu "Fenerbahçe de, onun başkanı ve yöneticileri de şikeye karışmamıştır, ceza falan almayacaklar" diye TV'lere, gazetelere konuşur, programlar düzenlenir, yazılar yazılır, yorumlar yapılırken, "yargıyı etkilemiyorlar" da, Galatasaray Başkanı "bir arkadaş sohbeti" sırasında "Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım ceza alabilir, bu da futbolumuz, hepimiz için kötü olabilir" deyince, konuşmanın sadece "Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım ceza alabilir" tarafını öne çıkartıp, kıyameti kopararak Ünal Aysal hakkında "Yargıyı etkiliyor" diye suç duyurusunda bulunmanın komikliğine gülmüştüm!..

Okuyucularımdan birkaç mail aldım; "Neden Milli Takım konusunda tek satır yazmıyorsun" diyorlar!.. Aslında demem gerek ki; "Milli Takım var mı?.."

Seçimli Ünal Aysal darbesi ile kimlerin tasfiye edilmesinin plânlandığı" ortaya çıktığında, gelebilecek tepkileri azaltmak için ne diyordu darbenin lideri; "Kimse merak etmesin, Fatih Hoca bana bağlı olacak!.."

Önce "o" söyledi; "Galatasaray'a 4'üncü yıldızı taktırmayacağım!.." Sonra da Mustafa Denizli'nin, Fenerbahçe Başkan Vekili Abdullah Kiğılı ile başlayan görüşmelerinde, Sarı-lacivertli yöneticilere "aynı sözü verdiğini" iddia eden haberler çıktı, gazetelerde!..

Ünal Aysal'ı Galatasaray Televizyonu'nda dinlediniz mi?..

Samet Aybaba'ya bakın!.. Aykut Kocaman'a bakın!.. Fatih Terim'e bakın!.. "Atın bunu!.." "Çağırın haddini bildirin, patronun kim olduğunu gösterin!.." "Rezalet!.."

Galatasaray başkanlığına gelmeden önce" de "kulüp hisselerinin önemli bir bölümünü", nakit sıkıntısı içindeki Galatasaray'da zamanın başkanının ve yönetiminin bulduğu ve 'zorunlu satış / rehin' gibi bir formül ile aldığı zaman orada burada "Acaba kulübü ele mi geçirmeye çalışıyor" gibi sözler duymaya başlamıştık!..

Taylan Antalyalı, Alper Potuk'tan 3 yıl 9 ay küçük 19 yaşında; 15 yaşından beri "yaş tahditli" milli takımlarda oynuyor ve "orta saha oyuncusu" olarak "yığınla" gol atıyor!..

"Bugün gelinen noktayı" geçen hafta tam da bugün "sanki Ünal Aysal'ın beynindeymişim gibi" yazmıştım; "Aysal'ın yanlış hayali" başlığı ile!..

Samet Aybaba hatırlatıyor; "Başkan ne demişti; 'Başarısız olunursa Hoca da gider, Başkan da' demişti, başarısızlık varsa ve hoca gidiyorsa, Başkan neden gitmiyor?.."

Spor adına, ahlâk adına "utanç verici" bu kaçıncı karar, ey benim Futbol Federasyonu'mun Disiplin ve Tahkim Kurulu üyeleri, söyleyin bana "ne yapmak" istiyorsunuz?..

Son söyleyeceğimi, en baştan söyleyeyim; "Galatasaray, artık mesela Fenerbahçe gibi, Beşiktaş gibi, Gençlerbirliği gibi, Gaziantepspor gibi yönetilemez!.."

Tam bir dehşet günü!..

"5-6 milyon euro" ve "artı futbolcu" haberleriyle başladı Alper Potuk'un transfer masalları, sonra işe medyada "Fenerbahçe'nin adı da karıştırılarak" taaa "10 milyon eurolara kadar" çıktı!..

Bir büyük şampiyon!..

Şampiyonluktan öte!..

Fenerbahçe "finali", Saracoğlu'ndaki maçta, "kaçan penaltı" ve direklerden dönen toplarla kaçırdı!..