Eyy Türk futbol ailesi, olan bitenin farkında mısınız?
Önce taraftarlık ve şu renkli gözlüklerinizi bir tarafa koyun…
Tam 20 yıl önce malum sebeplerden (!) hakemlikten uzaklaştırılan MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu, aklınca hakemliği dizayn ettiğini sanıyor. Daha doğrusu kendisine verilen emirleri yerine getiriyor.
1) Sistemin içinde kalan hakemlere verilen mesaj çok net; “Arkadaşlarınızı gördünüz. Beşiktaş, Trabzonspor ve Çaykur Rizespor maçlarında akıllı olun.”
2) Servet Abi’niz Cüneyt Çakır’ın, Ali Palabıyık’ın, Abdulkadir Bitigen’in ayağını Avrupa’dan kesti. Sizlerin önünü açacak, Halil Umut Meler, Arda Kardeşler, Zorbay Küçük...
3) Koçum Atilla Karaoğlan, Ali Şansalan, Erkan Özdamar sizler de FIFA oluyorsunuz. Kokartlar cepte. Önünüz çok açık.
4) Yasin Kol, Kadir Sağlam, Kürşad Filiz, Çağdaş Altay sözleşmeleriniz hazır. Maaşlarınız başlıyor.
5) Her hafta maçınız var. Hata yapsanız da... Bu ligi siz götüreceksiniz. Rahat olun. Maça ve paraya boğulacaksınız.
Dikkat edeceğiniz, saygıda kusur etmeyeceğiniz birkaç kişi var. Servet Abi, Ahmet Şahin Başkan’ınız, Abdurrahman Arıcı Bey. Belli kulüp başkanları aradığında rahat olun, konuşun. Onlar sizin büyükleriniz.
Sayın Ali Koç, Sayın Burak Elmas ve Anadolu’nun diğer başkanları olan bitenin farkında mısınız?
Yarın çok geç olmasın!
Mete Kalkavan kimseyi yanıltmadı!
“8 Mart darbesinden” sonra çok sayıda eski MHK Başkanı, camianın önde gelen isimleri hep şu tahminde bulunmuşlardı!
Mete devam etmez! Ve yanılmadılar...
Mete Kalkavan da kendisine ve ailesine yakışanı yapmıştır! Babasının ruhu şad olmuştur. Babası Ahmet İhsan Abi, tam bir hakem babasıydı. Hepsini Mete’nin yerine koyar çok severdi. Onlara Türkiye’nin neresinde rastlarsa rastlasın, tanısın tanımasın mutlaka ağırlardı.
Çok da şakacıydı, onlara takılırdı.
Yoğun bakımda yatarken hastanenin kapısından hakemler aylarca ayrılmadı. Cenazesinde eşofmanlarıyla 25 Süper Lig hakemi vardı.
Mete, arkadaşlarına sırt dönseydi; İhsan Abi’nin kemikleri sızlardı.
Ekrandaki Ferhat Gündoğdu!
1) Ekrana hiç çıkmasa daha iyiydi! Hiç kimse ikna olmadı!
2) Türkiye, hakemliği yöneten kişinin; kim olduğunu gördü!
3) Güntekin Onay çok yerinde sorular sordu. Sonuna doğru hırpalamaktan vazgeçti.
4) MHK Başkanı dedi ki, kulüplerle toplantılar çok keyifli geçiyormuş!
Üstat çok içerlemiş!
Hakemler ancak böyle ortadan ikiye bölünürdü.
Medyanın önde gelen çok saygın isimlerinden biri dün gece aradı; çok çarpıcı bir şey söyledi:
“Bu iki listeyi de kâğıt çıkışı aldım. Kalanlar ve gidenleri... Havalimanında, düğünde, cenazede, yolda izde karşılaşırsam, açıp listeye bakacağım. İçeride kalanlardan biri ise selam vermeyeceğim, sırtımı döneceğim.”
“Yunus Yıldırım’ı çok yanlış tanımışız!”
Ömer Üründül, ekranda şöyle söyledi; “Yunus Yıldırım hakem olarak yetenekli biri değildi. Ama ben ona güvenirdim. Gördüğünü çalmaya gayret ederdi. Ama bugün şu tayinlere bakıyorum. İnanamıyorum.”
Camia da şunun şokunu yaşıyor; “Bu Yunus Yıldırım, MHK’ya girmeden önceki Yunus olamaz!”
Peki, bu Yunus Yıldırım ne yaptı, ne yapıyor?
1) Yaşadığı Manisa’da yüzüne bakacağı, selam vereceği insan kalmadı. Kendisinden emeği olan İbrahim Aksoy’dan, Koray Gençlerler kardeşine kadar.
2) Hakem ve gözlemci arkadaşlarını kaybetti. Öyle ki; düğünlerine, cenazelerine gitmezler. Telefonlar kapatıldı.
3) O çok şikâyetçi olduğu; Serdar Tatlı ve Metin Tokat’tan helallik almalı. Bunlar onun yaptığının yüzde birini yapmadılar.
Ve son bir not; mevcut MHK’dan hiçbir kimse ömür boyu gözlemci, mentor, eğitimci artık olamaz.
MHK, Riva’dan Beylerbeyi’ne niye taşındı?
F.Bahçe Başkanı Ali Koç, Nihat Özdemir ve Servet Yardımcı’ya “MHK, Riva’ya niye geldi” diye soruyor!
Ali Koç devam ediyor; “Teknik takibe yakalanmamak için mi yanınıza aldınız. Telefonla konuşmaktan mı çekindiniz?”
Nihat Özdemir de anında Genel Sekreter Kadir Kardaş’a talimat veriyor; “Tamam, MHK derhâl Beylerbeyi’ne tekrar taşınsın” diyor. Ve MHK böyle gerisin geri Beylerbeyi’ne dönüyor.