Vehbi Tülek

Bir kimsenin çamaşır yıkadıktan sonra bahçeye astığı havlusu kaybolur. Bir türlü bulamazlar!..

“İnsanların en kötü ahlâklısı, dostunu düşmanını ayırmayan ve sohbet ehlinden uzak yaşayandır.”

Fakihlerin en yüksek derecesi, ahkâm-ı islâmiyyede müctehid olanlardır.  

Memleketin ileri gelenlerinden birinin hanımı, İmâm-ül Ârifîn'e âşık olmuştu. Bir gün!..

"İhtiyaçlarını Allahü teâlâdan yalvararak ve O'na sığınarak istemeli, âhiret kurtuluşunu onlarda görmelidir."

Kul haklarından en önemlisi akrabasına ve emri altında olanlara Emr-i mâruf yapmamaktır!

"Dünyânın geçici nimetleri ancak, bu parlak dîne uymakta yardımcı oldukları zaman faydalı olur..."

Osman Şirvânî ve Pîr Ömer Halvetî, Ahî Muhammed hazretlerini önde gelen talebelerindendir...

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin ayakkabıları güneşte kalmıştı. Bir talebesi onları gölgeye alır!..

Allahü teâlâ, Cenneti nefislerinize karşılık kıldı. Nefsinizi, Cennet dururken, başka şeylere satmayınız

“Allahü teâlâya en yakın olan kimseler, fakirlerle bulunmaktan hoşlanan kimselerdir..."

"Müslümanlık; yapmak, yaşamak, ahkâm-ı ilâhîyeyi yerine getirmek demektir."

“Dostların kötüsü, senin için külfete giren, seni özür dilemeye mecbur bırakandır.”

İlmin tadından zevk alan, onsuz yapamaz. Devamlı ilimle meşgûl olur...

İbâdetleri iktisâd üzere, yâni ne az, ne de pek aşırı olmayarak, orta miktârda yapmak lâzımdır.

Bir gün Yahûdî'nin birisi, Ebü'l-Hasan bin Eslem hazretlerinden alacağını istemeye gelir...

"Dîni bid'atten daha çok yıkan ve insanı tamahkârlıktan daha çok bozan bir şey yoktur."

"Arafat'a vardığın zaman sağ tarafında falan yerde bir çadırda Ricâl-i gayb toplansalar gerektir..."

Mekke Şerîfi Abdülmuttalib, Ebü'l-Ahvâl'i üzmüştü. O gece rüyasında Peygamber efendimizi gördü!..

İmam-ı Takî hazretleri buyurdu ki: "Eğer câhiller susup, konuşmasalardı, insanlar arasında ihtilâf olmazdı."