Vehbi Tülek

Nefsinin isteklerini ve gururunu kırmak, kötü sıfatları huyları gidermek başkasına hizmetle olur.

Üç kişi yola çıkar. Geceyi geçirmek için bir girdikleri mağaranın girişine bir taş düşer ve mahsur kalırlar.

Rızık, mahlukların faydalandığı şeydir. Rızıklar zahiri ve manevi olur.

Âfiyet: Kalbin günah lekesine bulaşmadığı, günahlardan salim olduğu zamandır.

"Kim bir müminin ayıbını örterse, Allahü teâlâ da kıyamet gününde onun ayıbını örter."

Farz olan zekât, mal ve ruhu temizleyici; nafile sadaka da, maddi ve manevi kir, pislik ve kötülüklerden temizleyicidir.

İlaç belli miktarda alındığında faydalı olduğu gibi, yemek ve içmek de, açlığı ve susuzluğu giderecek kadar olursa faydalı olur.

Kazancının çoğu haramdan olan kimsenin evine gidip oturmak, câiz değildir

Çocukta hayâ hasleti görünce, daha çok ihtimam etmelidir. İlk terbiye, çocuğu kötü arkadaşlardan menetmek, alıkoymaktır.

"İki haslet vardır ki, kalbe sıkıntı verir: Çok konuşmak, çok yemek."

"İnsanlar arasında tanınmak isteyen, ahiretin tadını alamaz. Övülmekten hoşlanmak kadar ahmaklık düşünülemez."

Midenin şükrü, ilim ve hilm ile dolu olmak; ayakların şükrü de iyilikten başkasına gitmemektir.

"Ey taş! Altın ol ki, bu kimsenin gözü doysun ve gönlü zengin olsun."

Bir mümin kabristana gelip on bir İhlâs, on bir Felak, on bir Nâs sûresini okudu.

"Günâhlara tövbe etmeyi geciktirmek, Allahü teâlâya karşı mağrûr olmak, kibirli olmaktır!"

"Ey ilim talebeleri! Siz peygamberlerin vârislerisiniz. İlmi alırken birçok vazîfe yüklenmiş oldunuz."

"Kul bir günah işleyince, Allahü teâlânın o hâline vâkıf ve işlediği günâhı gördüğünü aslâ unutmamalıdır!"

İbn-i Battûta: "Ben Çin'e Celâleddîn Tebrîzî hazretlerinin ziyâretine gidiyorum..."

Bir farzı vaktinde kılmak, bin sene, durmadan nâfile ibâdet yapmaktan daha kıymetlidir.

Celâleddîn Pirânî hazretlerinin evinden misâfir eksik olmazdı. Gelenler için nefis yemekler hazırlardı.