7 Aralık 2019
Yol odur ki doğru vara...
Bir Müslüman her türlü hataya düşebilir, nefsine mağlup olabilir, fakat şu üç şeyi asla yapamaz. Çünkü bu üç şeyin münafıklık alameti olduğunu peygamber efendimiz haber veriyor. Münafık, içi kâfir, dışı Müslüman demektir. Müslüman yalan konuşamaz. Müslüman emanete ihanet edemez. Müslüman söz verince, sözünden dönemez... Büyüklerimiz idam sehpasında olsak bile, doğru konuşmalıyız buyurmuşlardır. Biz beş vakit namazımızın her rekâtında Fatiha-i şerif okurken mealen "Allah’ım, beni doğru yola ilet” diye dua ederiz. Zaten o doğru yol, İslamiyet’in ta kendisidir. Ahmet Yesevî hazretleri talebelerine nasihat ederken, İslamiyet’in, bütün güzellikleri içinde barındırdığını ve bütün kötülükleri yasakladığını bildirir ki, bu talebeler Anadolu’nun manevi fatihleri olmuşlardır. İslam âlimleri en büyük kerametin istikamet olduğunu, yani dinimizin bildirdiği doğru yolda bulunmak olduğunu bildirmişlerdir. Doğruluk kurtuluş ve saadet yoludur, çünkü Allahü teâlâ doğruların yardımcısıdır. Tarih boyunca milletimizin en belirgin özelliği doğruluk olup, atalarımızın bir sözü senetten daha sağlamdı.