Ne Finlandiya ne Güney Kore... Eğitime Türk modeli

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Ne Finlandiya ne Güney Kore... Eğitime Türk modeli
Eğitim Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Dünyadaki değişime adapte olmak için müfredatın sık değiştirilmesi gerektiğini belirten Bakan Tekin, öğretmenlerin yeni gelişmeleri takip edip çocuklara öğretmesi için bir imkân açılmasının şart olduğunu söyledi. Yusuf Tekin, eğitimde ‘Finlandiya ve Güney Kore modeli’ önerilerine de “Bunlar aşağılık kompleksi. Dünyaya farklı bir medeniyet perspektifi sunabilir, kendimize ait bir tasavvuru inşa edebiliriz” diye konuştu.

MAHMUT ÖZAY - Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul’da Enstitü Sosyal’de gerçekleştirilen, “Geleceğin Eğitimini Yönetmek: Riskler ve İmkânlar” programında önemli açıklamalarda bulundu. “Eğitimde bir yılı ıskalamak bir nesli ıskalamak demektir” diyen Bakan Tekin, müfredatın çok sık değiştirilmesi gerektiğini savundu. Çocukların klasik sınavlara oranla testlerde daha başarılı olduğunu söyleyen Tekin “Ben bundan rahatsızım” dedi.

Bakan Tekin’in açıklamalarında öne çıkanlar şöyle: 

DİNAMİK OLMAK ZORUNDAYIM

Millî Eğitim Bakanlığı çok sık değişiklik yapmak, çok dinamik olmak zorunda. Müfredatımızı da çok sık değiştirmeliyiz. Mimari yapılarımızdan tutun teknolojik altyapımıza kadar her şeyi değiştirmemiz gerekiyor. Eğitimde bu değişiklikleri yapmazsak, dünyadaki değişime adapte olamaz, çağı ıskalarız. Geleceğin eğitimini yakalayamayız.

Biz dünyaya farklı bir medeniyet perspektifi sunabiliriz. Kendimize ait, bizim örneklerini gösterebileceğimiz bir tasavvuru inşa edebiliriz. Müslüman bir Türk vatandaşı, bir akademisyen olarak benim yaklaşımım bu. 

Ne Finlandiya ne Güney Kore... Eğitime Türk modeli - 1. Resim

BİZ BUNU BAŞARIRIZ

‘Finlandiya modelini, Güney Kore modelini alalım’ deniliyor. Niye alıyoruz? Bizim kendimize ait bir şeyimiz olamaz mı? Biz yapamaz mıyız? Ben yapabileceğimizi iddia ediyorum. Beni eleştiriyorlar, ‘Oradan bir modeli alın, uygulayın’ diyorlar. Niye ya, bu kadar aşağılık kompleksi ile hareket etmenin ne anlamı var?

Biz eğer bilişim, teknoloji, sıhhi tesisat öğretmenimize sektördeki yeni gelişmeleri takip edip çocuklara öğretmesi için bir imkân açmazsak çağdaş gelişmelerden kopar. Bir yılı ıskalamak demek bir nesli ıskalamak demek. Bizim öğretmen profilimiz genel anlamda çok pozitif. Fakat bu güncel gelişmeleri takip edebilecekleri mekanizma kurgulanmamış. Biz bunu yaparsak eksikliği gidermiş oluruz. 

BEN BUNDAN RAHATSIZIM

Çocuklar klasik sınavlara oranla testlerde daha başarılı. Ben bundan bir baba olarak rahatsızım. Benim çocuklarım da kendilerini seçenekler üzerinden ifade ediyor. Yani ‘Ne istersin?’ sorusuna cevap veremiyor ama ‘Şunu mu istersin, şunu mu?’ sorusunda birini seçiyor. Bu çocuk toplumun nasıl sağlıklı bir ferdi olacak? Ben çocuklarımızın, gençlerimizin kendini özgürce, rahatça ifade edebilmelerini istiyorum.

OKUDUKLARINI ANLAMIYORLAR

7’nci sınıfta bir kızım var. Şuna çok şahit oldum. Diyor ki; ‘Baba ya şu soruyu yanlış yapmışım.’ Niye yanlış yaptın kızım? ‘Soruyu yanlış anlamışım.’ Yani soruyu anlamıyor çocuklarımız. Test tekniğinde bir kalıp ezberliyor çocuk. Okumuyor, okumadığı için anlamakta zorlanıyor. Dil becerileri zayıf olduğu için akademik başarısı da düşüyor. Kendisini ana dilinde 100 kelime ile ifade edebilen bir çocuğa, ‘500 kelime ile İngilizce konuş’ diyoruz. Bu olur mu arkadaşlar? Bir çocuğun, bir gencin kendini yabancı bir dilde ifade edebilmesi için önce bunu ana dilinde yapması lazım.

ÖNCE VELİ YAPMALI

12 yıllık zorunlu eğitimini tamamlayan, yani yaklaşık 18 yaşındaki bir çocuk, kabaca 160 bin saat civarında yaşamış oluyor ve hayatının sadece 10 bin saat civarında kısmını okulda geçiriyor. Bunun kalan kısmını velilerle geçiriyor. Dolayısıyla veliler bu sürece gönüllü olarak dahil olmadıkları sürece başarılı olma ihtimalimiz yok.

Çocuğunun dijital bağımlılığından şikâyet eden veli, akşam çocuğu eve geldiği an cep telefonunu, sosyal medyayı kapatacak, onunla oturacak. Kendisi dijital medyayla, cep telefonuyla, sosyal medyayla uğraşacak, sonra da çocuğuna ‘Evladım, sen dijital bağımlısın’ diyecek. Bu olmaz.

Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...