Merkez Bankası Başkanı Karahan'a 'asgari ücrete ara zam' ve 'enflasyon' sorusu!
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 'Asgari ücrete ara zam' sorusuna cevap verdi. Karahan, "Asgari ücret konusunda biz karar verici değiliz, tavsiye kurumu da değiliz. Biz sadece tahmin ve politikalarımızı oluştururken bu konuda bir varsayımda bulunmak durumundayız." ifadelerini kullandı. Karahan, düşük gelir gruplarının enflasyondan fazla etkilendiğini belirterek, enflasyonun tek haneye düşürülmesinin gerekliliğine vurgu yaptı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan Merkez Bankası İdare Merkezi'nde yılın Üçüncü Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Karahan, 2024, 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminlerinde değişikliğe gitmediklerini belirterek "Enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 38'e gerileyeceğini öngörüyoruz, 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk." dedi.
Sunum sonrasında gazetecilerin sorusunu cevaplayan Karahan, bir gazetecinin ‘ara zam’ sorusuna da cevap verdi.
"FİYAT İSTİKRARININ SAĞLANMASI GEREKİYOR"
Karahan, “Asgari ücrete zam yapılmamasına rağmen Temmuz ayında enflasyonun yine arttığını gördük. Merkez Bankası hâlâ ücretlere yapılan zamların enflasyonu artırdığı-etkilediği görüşünde mi?” sorusuna şöyle cevap verdi:
"Bize kanunla verilen görev fiyat istikrarını sağlamak. Burada toplumsal refaha yapacağımız en büyük katkı da bu olacak. Enflasyonun kalıcı olarak tek haneye düşmesi büyümenin getireceği refah için her kesime daha sağlıklı şekilde yansımasına sebep olacak.
Enflasyonun düşmesi en çok düşük gelirliyi etkileyecek. Çünkü zorunlu harcamaları fazla olan düşük gelir grupları yüksek enflasyondan daha fazla etkileniyor. Bu grubun refah artışı için fiyat istikrarının sağlanması gerekiyor.
"ASGARİ ÜCRET KONUSUNDA KARAR VERİCİ DEĞİLİZ"
Başkan Karahan, konuşmasına şöyle devam etti:
Asgari ücret konusunda biz karar verici değiliz, tavsiye kurumu da değiliz. Biz sadece tahmin ve politikalarımızı oluştururken bu konuda bir varsayımda bulunmak durumundayız. Varsayımda bulunurken de yetkililer tarafından yapılan açıklamaları göz önünde bulunduruyoruz. Bu sene tek zam olmasını da bu şekilde projeksiyonlarımıza koyduk. Bunu da şeffaflık gereği kamuoyuyla paylaştık. Olay bundan ibaret.
(Şirketlerin büyümesi) Onun dışında ‘kâr’ meselesine geldiğimizde bu aslında dünyada birçok ülke konuşulan ve tartışılan bir konu. Epey de akademik çalışma da yapılıyor. Bu konuda bir fikir birliğine varılamadığını da görüyoruz.
Özellikle pandemi sonrası arz-talep dengesi bozuldu. Önce arz koşullarının bozulmasıyla daha sonra da fiyatların yüksek kalması sebebiyle. Enflasyonun arttığı dönemlerde ‘göreli fiyat algısı’ bozulabilir. Biz bunu metinlerimizde ‘fiyatlama davranışındaki aksaklık’ şeklinde değiniyoruz. Firmalar bu dönemde maliyetlerinin üzerinde ya da maliyetleriyle bire bir fiyatlarına yansıtabiliyorlar. Bu hem enflasyona yansıyor hem de karlılığa yansıyor. Enflasyonun yüksek olduğu dönemler de karlılıklar tarihsel ortalamanın üzerine çıkabiliyor. Burada neden sonuç ilişkisi teşkil etmek biraz daha zor. Fakat bizim için burada anlattığım gibi önemli olan arz-talep dengesinin yerine gelmesi. Bununla birlikte fiyatlama davranışlarının normale dönmesi. Bu da ancak fiyat istikrarı sağlandığında olacak. Biz de adımlarımızı bu doğrultuda atıyoruz."