Yeni adliye sistemi (2)

A -
A +

İstanbul'dan AK rumuzlu okuyucumuzun sorusu şöyle: "Son yıllarda kanunlarda sürekli değişiklik yapılmakta. En son da Medeni Kanun'da yapılan taslak çalışma Meclis'e kadar geldi. Bunun arkasında da Ceza Kanunu'nda yapılacak değişiklikler gündemde. Keza, Anayasa değişikliğinin arkasından uyum kanunları çalışması yapılacak. Bu değişikliklerin nasıl ve ne kadar doğru yapıldığının tartışmasını hukukçular elbette yapacaktır. Ancak, bu kanunları uygulayacak olan Adli Mekanizmanın da yeniden gözden geçirilmesi gerekmez mi? Bu konudaki düşüncelerinize köşenizde yer verir misiniz?" Cevap: Bu soruya geçen yazımızda mevcut durumu özetleyerek cevap vermeye başlamıştık. Bu yazımızda ise, olması gerekeni yani çözümü sunmaya çalışacağız. Adalet, devletlerin, milletlerin, şirketlerin, ailelerin ve hatta fertlerin yükselmesinde veya alçalmasında temel unsurdur. Adalet, kişinin hakkının verilmesi; mülküne tecavüz edilmemesi ve adalete olan güvenin sağlanması ile mümkündür. Bunun için de, adaletin hızlı sağlanması, hukuk kurallarının adaleti sağlamak üzere caydırıcı nitelikteki düzenlemeleri taşıması ve anlaşılır olması esastır. Adaletin sağlanmasında kanunlar, hukukçular ve mahkemeler üçlü sacayağını oluştururlar. Bu sacayağında, mahkemelerin yoğunlaşan ve ayrışan kargaşadan çıkarılması, saf ve billûr hale getirilmesi esastır. Buna göre; yeni adli sistemin mahkemelerinin şunlar olmasını teklif ediyoruz: 1-Adli Yargı 2- Askeri Yargı 3-Yüksek Yargı Bu üç sistem içinde, Askeri Yargı kendi kurallarına göre işlemelidir. Zira, göz bebeğimiz olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz için ayrı bir yargı sisteminin oluşturulması, onun kendi yapısının da gereğidir. Çünkü, bu sistemde devletin güvenliği, devletin istikbalinin güven altına alınmasının gereği, askeriyenin içinde ayrı bir otorite ve disiplin anlayışının lüzumu ile, olağanüstü hal ve sıkıyönetim ile savaş haline kadar uzanan özellikler önem arz edecektir. Bu nedenle, askeri yargı sisteminin ve kurallarının hazırlanmasında, bütünü ile askeri yargı sistemi içinde yer alan değerli hukukçularımız görev alabileceklerdir. Bunların gerekli kuralları tanzim edeceklerine, uygulayacaklarına olan inancımız tamdır. Geçmiş uygulamaları bunun en önemli işaretidir. Yüksek yargı ise basitleştirilmelidir. Şu anda halen mevcut olan Danıştay ve Yargıtay ikili sistemi birleştirilmelidir. Böylece, Adli yargı bünyesinde bir sonraki yazımızda arz edeceğimiz üzere, İdari Yargı, Vergi Yargısı, Çocuk Mahkemeleri Yargısı, Tüketici Mahkemeleri ve Fikri ve Sına i Haklar Yargısı birleştirilmelidir. Anayasa Mahkemesi ve Askeri Yargıtay varlığını sürdürmelidir. Keza, Sayıştay ise İdarenin Mali Denetim yetkisini haiz kurum olarak bir varlık ifa etmelidir. Bütün bu düzenlemeler, devletimizin yükselmesi ve milletimizin sosyal hayatının düzeni ve insanlarımızın mutluluğu için lazımdır. Uygulamada mahkeme denince akla hemen Adli Yargı organları gelir. Bu konudaki sistem teklifimiz ise, köşemizin sınırlı olması nedeni ile bir sonraki yazımızda sunulacaktır. Sistem yeni anlayışa ve ihtiyaçlara göre sağlam bina edildiği takdirde, hukukçularımız yapılan kanun değişikliklerini rahat uygulama imkanı bulacaklar ve böylece, yarınlara daha rahat ulaşabilme imkanı olabilecektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.