Çocuklarımızın göz sağlığını koruyalım

Feridun Ağabey, göz ve görme sağlığının korunması adına, Sağlık Bakanlığımızın resmî web sitesinden paylaştığı görsel afiş ve 'çocuklarımızın göz sağlığını koruyalım' başlıklı çağrısını, Oda olarak kamu sağlığı adına çok olumlu ve doğru buluyor ve destekliyoruz. Gözlerimiz beynimizin uzantısı gibi çalışır. Vücudumuzun dış dünyaya açılan penceresidir. Hayatı gözlerimizle algılarız. Öğrendiklerimizin %83’ünü gözlerimiz sayesinde sağlarız. Eğitim materyallerinin %80 ‘i görseldir. Çocuklarımızın önerilen periyodlarda göz muayenelerini yaptırmak bir anlamda koruyucu sağlık hizmetidir. Görmeyen çocuk öğrenemez. Yetişkinlerde trafik kazalarının can ve mal kayıplarının önlenmesi için keskin net bir görüş çok önemlidir. İş verimliliğini üretimi artırır. Periyodik muayeneler glakom retina dekoltmanı gibi körlüğe sebep olan hastalıkların teşhisine ve tedavisine imkân verir...

 

Görmek inanmaktır. Çağdaş ve modern bir toplum inşasının en önemli anahtarıdır. Sağlık Bakanlığı görsel afişi ve periyodik muayene için yaptığı çağrı metni ise şöyle:

 

-Doğumda bebeğimizin gözlerinin muayene edilmiş olmasına dikkat edelim.

 

-İlk 3 aylık bebekte tekrar kontrolünü yaptıralım.

 

-Çocuk ilkokula gitmeden muhakkak (3-5 yaşında) görmesinin uzman tarafından ölçülmesini sağlayalım.

 

-Ayrıca zamanında takılmayan yakın, astigmat veya diğer gerekli gözlüklerin çocuğumuzun görme duyusunu hayat boyu kaybetmesine sebep olabileceğini unutmayalım.

 

     Taylan Küçüker-XX. Bölge Kuzeydoğu Optisyen Gözlükçüler Odası Başkanı

 

 

 

 

 

 

 

Vatandaş olabilme ve vatandaşlıktan çıkma!

 

 

 

Feridun Ağabey, havaalanlarımızda büyük harflerle yazmışlar: 250 bin dolar=Türk Vatandaşlığı. Bu konu çok üzüntü verici ve aşağılayıcı bir şey. Hiçbir ülke, vatandaşlık vermeyi ayaklar altına bu şekilde almaz, almamalı da! Bu işin belli bir prosedürü, kuralları olmalı. Örneğin Türkçe bilmeyen, vatandaş da olamaz. Bu kadar basit ve önemli. İsveç'te ayrıca 5 yıl yaşama, suça karışmama, vatandaşlık bilgilerinden, gerekirse İsveç tarihinden de sınav vardır. Yani, öyle haybeye, para ile vatandaşlık yoktur. Açıkgöz bir vatandaşımız yıllar önce İsveç vatandaşı oluyor, yalan bilgilerle tedavi olmak için özel ambulans uçak ile Türkiye'ye geliyor. Fakat İsveç vatandaşlıktan atmaya kalkınca, hemen geri dönüyor, özür diliyor, falan filan...

 

Tersten düşünelim. Türk devleti, vatandaşlıktan atmaya kalksa ve bu durumdaki kişileri de örneğin İsveç devleti vatandaş olarak kabul edecek olsa, acaba ülkemizde bu işe hayır diyecek kaç kişi kalırdı? Merak bu ya! İşte ben, bunu yapmış insanlardan birisiyim! Şu bizim vatandaşa gelecek olursak, bizim inancımıza göre yalan söylenmez değil mi? Ama işin ucunda menfaat ve çıkar olduğunda bu adam 10 kez takla atacak bir karakterde birisiydi. Son zamanlarda İçişleri Bakanlığımızın konuyla ilgili gösterdiği hassasiyet ve kaçak göçmenlerle ilgili aldığı sıkı tedbirler sevindirici ve memnuniyet vericidir.

 

     Rumuz: “Hoca-Antalya”

 

 

 

 

 

 

Bu tür bir uygulama ancak bizde olur

 

 

 

Feridun Ağabey, bir kaldırım üzerine hem elektrik direğini yatay olarak dikebilen hem bir başkasınca müştemilat borularının çerçevesini duvar olarak tam elektrik direği hizasına açabilen daha da önemlisi seyyar satıcının tezgâhını anında altüst edebilen çevre ve şehir zabıtasının farkına varamadığı, belediyeler olarak da dikkate değer bulunmayan bir uygulamaya helal olsun!.. Yer neresi diye soracak olursanız, yer önemli değil derim ben, mantık önemli mantık. Bu mantık ne acı ki hemen her yerde aramızda dolaşabilen binlerce mantıktan sadece bir tanesi... Saygılarımla...

 

     "Sorumlu bir vatandaş"