"Feridun Ağabey, öncelikle saygı ve şükranlarımı sunarım. İnsanların derdine köşende yer veriyorsun. Bizlerin duasını alıyorsun. Allah senden razı olsun. Abi benim esasında iki derdim var... Bunlardan birincisi babam Selahattin Kodeş, Maltepe Başıbüyük Devlet Hastanesi Enfeksiyon Bölümünde yatmaktadır. Şeker hastalığından dolayı ayağının alt kısmını kestiler. 'Enfeksiyon yukarı sıçramasın' diye İstanbul’daki doktorlar 'ayağını kesmemiz lazım' diyorlarmış. Ancak babam daha önce Sakarya Akyazı Korucu Devlet Hastanesi Enfeksiyon Bölümünde iken ismini size bildirdiğim doktor bey o zaman 'Amca ayağında can var (his var) bunu kurtarabiliriz' demişti. Babamın ayak parmaklarını keserek kurtarmıştı. Ancak diğer ayağı bir müddet sonra şeker hastalığından dolayı tedavi gördüğü ayağı gibi oldu. Yine aynı hastanede tedavi yapıldı. Ancak yatış gerekiyormuş. Ne var ki Enfeksiyon Bölümünde yer olmadığı için yatış yapılamamış. 'İstanbul’da enfeksiyon bölümlerinde bir müddet kalsın' demişler. Babamın ciğerleri su topluyor. Ciğerlerindeki suyu alıyorlar tekrar topluyormuş. Bu arada da ayağından pansuman yapıyorlar ancak 'enfeksiyonun vücuda yayılma riski var ayağını kesmek lazım' diyorlar...
Ben 08.02.2025’te CİMER’e dilekçe gönderdim. Adapazarı Akyazı Korucu Devlet Hastanesi Enfeksiyon Bölümünde babam Selahattin Kodeş için yatış yapılabilmesi için Cumhurbaşkanımıza taleplerimi arz etmiştim. İletişim için de kendim mahkûm olduğum için anemin cep telefonunu yazdım. Dilekçem Sayın Cumhurbaşkanımıza iletildi mi bilmiyorum... Feridun Ağabey lütfen babamın durumu çok ağır Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sağlık Bakanımıza sesimi iletir misiniz? Allah rızası için devlet büyüklerimiz olarak Adapazarı Akyazı Korucu Devlet Hastanesi 'Enfeksiyon Bölümü'nde babama bir yer açılabilir mi? Keşke imkân olsa yer olsa o doktor babamın ayağını kurtarabilecekmiş. 08.02.2025 tarihli CİMER’e gönderdiğim dilekçemin Sayın Cumhurbaşkanımıza iletilmesi konusunda yardımcı olur musunuz? Babam şu an Maltepe Devlet Hastanesi bünyesindeymiş. Oradaki doktorlarımızın da sağlık çalışanlarımızın da ilgisine çok teşekkür ediyorum. Hepsine tek tek ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ama ben babamın ayağını kurtaracağı ümidiyle Akyazı Korucu Devlet Hastanesi Enfeksiyon Bölümü’ne yatırılmasını onun için istiyorum. Orada babama bir yer açılması konusunu dile getirmenizi rica ediyorum. Sonsuz saygı ve şükranlarımı iletiyorum” diye yazan değerli okuyucumuz Sayın Abdulkadir Kodeş, Akyazı Devlet Hastanesinde gördüğünüz tedavi sebebiyle babanızın durumunu değerlendiriyorsunuz. Lakin aradan belirli bir süre geçmiş. Belki gerçekten bugün için durumu böyle olabilir. Bu konuyu da hatırlatarak derdinizi ilgili makamlarımıza iletiyoruz. İkinci derdinize ise bir sonraki yazımızda yer vermeye çalışacağız. Babanıza ve tüm hastalarımıza acil şifalar diliyoruz. Bu vesileyle bütün hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza hastalarına gösterdikleri bu ilgi ve tedavi gayreti sebebiyle teşekkür ediyoruz. Gazetemize yaptığı ziyarette "Kendi tıbbi cihazını, kendi ilacını üreten bir ülke hâline gelmeliyiz. Sağlık alanında yeni bir adım daha atıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, ‘Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Model’i ile Sağlıklı Türkiye Yüzyılı Programı’nı önümüzdeki dönemde hayata geçiriyoruz. Fikirden ürüne giden bir ekosistem inşa ediyoruz" açıklamasında bulunan Sağlık Bakanımıza da teşekkür ediyoruz. Bakanlığımızın yürüttüğü faaliyetlerde başarılarının devamını diliyoruz... F.A.
Her gün yeni bir gelişme, yeni bir anormal fiyat ile karşılaşıyoruz. Birkaç örnek sunayım… Mütevazı (düşük fiyatlı) taşıtlar ile 35 yıldır sadece iş icabı bir yerlere gidiyorum. Yol kurallarına tam uymaya çalışıyorum. Son 35 yılda hiç “can acıtıcı” kazaya sebep olmadım diyebilirim…
2 ay kadar önce, güya “emniyet şeridini kullandım” diye 9.600 TL’lik ceza tebligatı geldi. Aslında böyle bir kusur işlemiş olmam söz konusu değildi. Sahte, hileli, ilave katkılı yakıtlar sebebiyle araç bazen aniden stop ediyordu. O nedenle 2 kez yol kenarında 3-5 dakika durmak zorunda kaldım. Yol denetim kameralarının başındaki bir memur cezayı uygulamış. Borcu ödedim. CİMER üzerinden de itiraz dilekçemi ilgili mahkemeye yolladım. Olumlu cevap gelme şansı binde 1 bile yok ama ben yine de işlemi yaptım.
Yerli, 25 yaşındaki aracımı birkaç gün önce cüz’i (düşük) fiyata dar gelirli bir kişiye verdim. Alıcı olan kişinin zorunlu trafik sigortası yapma gerekliliği söz konusu oldu. 4 farklı sigortacıdan fiyat aldık. 16.500-26.000 TL arası fiyatlar çıkardılar. Aracın mali değerinin yüzde 10-15’i kadar olan bu rakamları işitince “ölmüşüz de haberimiz yok” dedim. Geçen yıl 6-7 bin TL’ye yapılan zorunlu sigorta 1 yılda yüzde 170-400 oranında yükselmişti. Mecburen 16.500 TL’ye işlemi yaptırdık. Dar gelirli insanlar artık 150-200 bin TL’lik araçların giderlerini bile karşılayamayacaklar.
Ticari araçlara; vergi kaybını azaltmak için bir yonga (çip, chip, entegre, tümleşik eleman) taktırma zorunluluğu getirildi. 40 yıldır elektronikle ilgiliyim. Kimin ne kadar, nereden yakıt aldığını tespit etmeye yarayan basit çip şu anda 20-40 TL değerindedir. Bunun için vatandaşlardan UTTS adı altında 2.700 TL alınması bilime, akla, etik değerlere, ekonomi kurallarına tamamen aykırıdır!
Ali Özdemir
Anlat Derdini Feridun Ağabey'de önceki yazılar...