samdan
camii
hayirli-ramazanlar

Terkos Gölü İstanbul’un “Akan Çeşmesi” olabilir

Sesli Dinle
A -
A +

İstanbul için yeni bir tatlı su kaynağı projesinden söz etmek istiyorum. İstanbul’un Avrupa yakasının su ihtiyacı Terkos Gölü'nün kısmen derinleştirilmesiyle yüz yıl karşılanabilir. Terkos Gölü İstanbul’un akan çeşmesi olabilir. Terkos Gölü'nün derinleştirilmesi mümkündür.

 

Gölün derinleştirilmesi için sebepler saymakla bitmez. İstanbul’un su kaynaklarının bugün olmasa da yarınlarda yeterli olmayacağı bilinen bir gerçektir. Aşırı kuraklıklarda durum daha çok vahimleşebilir. Bir doğal afette veya kuraklık sonucu İstanbul susuz kalabilir. Bu riski bertaraf edecek bir proje vardır. Melen Çayı uzun yıllar İstanbul’un su ihtiyacını karşılayacak kapasitede değildir. Artan nüfus ve sanayileşmeden dolayı gelecekte Düzce, Adapazarı yöresinin su ihtiyacı artacaktır. Melen Çayı hem bölgenin kalkınmasından hem de İstanbul’da artan su ihtiyacından dolayı gelecekte yeterli olmayacaktır. Yine bölge deprem kuşağı içerisindedir. Büyük ölçekli depremler mümkündür. Çok şiddetli bir depremde barajlar ve Düzce-İstanbul arasındaki borular birçok kesimde zarar görebilir. Yıllar sonraya hazırlık yapmak ve muhtemel riskleri bertaraf etmek için çalışmalara bir an önce başlamakta fayda vardır. Derinleştirme çalışmaları yılları alacak olsa da parsel parsel yıllar içinde yapılabilir.

 

Terkos Gölü'nden temin edilecek su Melen Çayı'ndan gelen sudan çok daha ekonomik olacaktır. Daha az masrafla su nakledilecektir. Riskler bertaraf edilecektir. Depolanan tatlı su miktarı artacaktır. Olağanüstü hâllerde su kesintisi olmayacaktır.

 

Terkos Gölü'nün derinleştirilmesi mümkün müdür? Terkos Gölü sığ bir göldür. Gölün altı kumla doludur. Zeminde milyarlarca lira değerinde inşaat kumu olabilir. Bilim insanları gölün tabanının karadan ve denizden gelen kum ile dolu olduğunu söylüyor. Bu bakımdan gölde kullanılabilir kum varsa iyi bir kaynak olabilir. Hem derinleştirilerek su hacmi artacak hem de kum elde edilecektir. Arz ederim...

 

     Dr. Yavuz Örnek/İstanbul Üniversitesi-Deniz Bilimleri

 

 

 

 

 

Küresel ısınma diye bir şey gerçekte var mı?

 

 

 

Feridun Ağabey, küresel ısınma diye bir şey yoktur. Küresel periyotlar vardır. Günümüzde yeryüzü sıcak periyottadır. Buzulların eridiği, deniz suyu seviyesinin yükseldiği, dünyadaki sıcaklığın ortalama 3 derece arttığı doğrudur. Belli bir süre sonra buzullar tekrar donacak dolayısıyla iklim eski duruma dönüşecektir. Evrende durum ilk çağlardan beri böyle gidip gelmektedir.

 

Karbon ayak izinin takibi, Paris Anlaşması, İklim anlaşmaları, Yeşil karbon, hatta Kyoto Protokolü palavradır. Tröstlerin işidir. İnandırıcı da değildir. Tek taraflı dayatmalardır. Tek suçlu fosil yakıtlardır dayatması içerir. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelere sen gelişemezsin, benim seviyeme çıkmanı engelliyorum düşüncesinin adıdır. Bunu ben uydurmuyorum. Videoda gördüğümüz bilim adamlarının, bağımsız uzmanların görüşüdür. Ülkemizin öz kaynaklarından biri de kömürdür. Kömürü enerjide kullanmamız elzemdir. Yapılan olumsuz propagandaların aksine son yıllarda geliştirilen yakma sistemleri, yakma üniteleri sayesinde kömür sıfır veya sıfıra yakın bir emisyonla yakılabilmektedir. Felaket senaryosuna kanmamalıyız. Zaman içinde izleyeceğiz. Zaman bizi haklı çıkaracak ve hep beraber göreceğiz. Marjinaller, felaket tellalları her daim vardır, mücadele vermek gerekir. Diğer isimlendirme ile iklim değişikliği de yoktur. Ayrıca Enerjide Çeşitlilik Prensibi gereği yenilenebilir enerjilere ilaveten ülkemize nükleer enerji de lazımdır ve elzemdir. Ezcümle kandırılıyoruz, aldatıyorlar bizi. Şimdilik bu kadar yazıyorum. Toplumumuzu yanlış algılardan bir nebze olsun korumaya yönelik yazdım. Sevgilerimle, güzellikler diliyorum.

 

     Hüseyin Akarçeşme-İTO Meclis Üyesi, Mevzuat Komisyonu Başkanı

 

 

 

 

 

Bu çocuk kitapları kontrol ediliyor mu?

 

 

 

Feridun Ağabey, okulların açılmasıyla öğrencilerimiz yeni bir yıla daha başladı. Yeni eğitim öğretim hayırlı olsun. Ama size zincir marketlerin birinde satılan çocuk kitaplarıyla ilgili bir bilgi paylaşımında bulunacağım. Bir tanıdığım sayfaların görselini gönderdi. Ben de size gönderdim. Şaşırmamak elde değil. Bu çocuk kitaplarını kim yazıyor? Ya da nereden tercüme ediyorlar? İçinde karikatür, çocuklara yaptırılan konuşmalar var ki bizim kültürümüzle uzaktan yakından ilgisi olmayan yazılar. "Biraz çamur, biraz karınca yedim”, “Yan komşumuzu yedim ama yine de fazlasına ihtiyacım vardı” yazıyordu. “Kardeşimin çamaşırını mideme indirdim" yazıyordu. Bu sözlerle çocuklarımıza kim ne mesaj veriyor? Bu kitapları kontrol eden olmuyor mu? Saygılarımla.

 

     Bade Gülşah Nazlıoğlu

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.