Bu dönemi yatırım için fırsat olarak gören patronlar da var

A -
A +

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısı öncesinde Koç Müzesi’nde Türkiye’nin önde gelen iş insanları ile buluşuyoruz.

 

Hava sıcak mı sıcak... Başkan Orhan Turan ve yeni Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras konukları kapıda karşılıyor.

 

İlk Bülent Eczacıbaşı’nı görüyoruz. Sıcaktan o da şikâyet ediyor. Sonra Yaşar Grubu’nun kurmay kadrosu ile selamlaşıyoruz. Feyhan Yaşar, İdil Yiğitbaşı, Mehmet Aktaş ile birlikte İzmir’i ve yine yatırımları konuşuyoruz. Yeni projelerden bahsediyorlar.

 

Bu dönemi yatırım için fırsat olarak gören patronlar da var

 

Ardından Ali Avcı ile heyecan verici bir sohbet yapıyoruz. İlginç bir tespit yapıyor:

 

- Biz bu dönemi yatarım için fırsat dönemi olarak görüyoruz. Yeni atılımlar peşindeyiz. Şimdi yatırım yapmak bize daha avantajlı geliyor. Ekonomi sıkıntıya düştüğünde fırsatları iyi değerlendirmek gerekiyor. Sonuçta Türkiye ekonomisi düzlüğe çıkacak. İşte o zaman bir adım önde olmak için bugünleri iyi değerlendirmek gerekiyor.

 

Benzer tespiti TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez ve Yönetim Kurulu Üyeleri Hüseyin Öztürk ile Hüseyin Kış da yapıyor… Hüseyin Kış ekliyor:

 

-Evet biz de otomotiv sektörüne girdik. Yeni işimiz elektrikli otomobil. Bu alanı fırsat olarak görüyoruz. Yatırım ortamında kış olmaz, her zaman yaz olur diye düşünüyoruz.

 

Çok özel tespitler yapıyorlar. Ertesi gün yapılacak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek görüşmesine ilişkin beklentilerini aktarıyorlar.

 

Ve toplantıdan ayrılırken TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ile vedalaşıyoruz. Türkiye’de İş Dünyası Dergisi Yazı İşleri Müdürü Hüsne Pamuk da yanımda… Kendisi ile son yaptığı söyleşiyi “efsane” diye nitelendiriyor ve ilginç bir tespitini bizimle paylaşıyor:

 

-İş dünyasının en büyük sorunlarından biri eleman… Çalıştıracak insan bulamıyoruz. Pandemi sonrası başlayan sıkıntı artarak devam ediyor. Ekonomiyi farklı bir kulvara sokup, daha katma değerli işlere yönelip, çalışanlara da daha fazla ücret vermeliyiz.

 

Ve bir TÜSİAD toplantısından daha ayrılıyoruz. Bu arada ertesi gün Ömer Aras ve Orhan Turan’ın yaptığı konuşmaların mutlaka metinlerine ulaşın derim. Her iki konuşma da çok önemli bilgiler içeriyor.

 

 

8 Türk devleti “ekonomide iş birliği” için önemli bir adım atıyor

 

 

Avrupa Birliği’nin oluşumunda ilk adım ekonomide iş birliği ile atıldı. Sonra ilişkiler gelişti. Siyasi birlik noktasına geldi. Son dönemde Türk Devletleri Teşkilatı ile ilgili çok önemli adımlar atılıyor. Bu adımları ekonomide iş birliği ile taçlandırmalıyız.

 

Bütün ülkelerin ürünlerini sergileyecekleri fuar ekonomide iş birliğini farklı boyutlara taşıyacak önemli bir adım olabilir.

 

Türklerin kadınları öne çıkarma geleneğinin bir parçası olarak bu etkinliği yani fuarı bir kadın gerçekleştiriyor. Rok Uluslararası Danışmanlık Kurucusu ve Türk Ticaret Fuarı Organizatörü Aygün Aliyeva etkinliğin Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye, Özbekistan, Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında ticaret, sanayi, yatırımlarına katkı yapacağını söylüyor.

 

Bu dönemi yatırım için fırsat olarak gören patronlar da var

 

Oluşumun gücünü ise Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Ömer Kocaman şu sözlerle aktarıyor:

 

-Türk dünyasının satın alma gücü paritesi 4 trilyon doların üzerinde. Bu çok ciddi bir rakam. Nüfus 170 milyon, bu nüfusun en büyük parçası ise dinamik ve iyi yetişmiş insan kaynağı. İçeride birbirimizle ticaret maalesef iyi değil. Gerçek potansiyelimizi yansıtamıyoruz. Rakamlara baktığınız zaman kendi içimizdeki ticaret 50 milyar dolara geldi. Son 2-3 sene içerisinde ciddi bir artış var ama yeterli değil. Çünkü bizim en az 100 milyar dolar iç ticaretimiz olmalı.

 

Etkinlikle ilgili Uluslararası Türk İş Cemiyeti (UTİC) Başkanı Gökhan Türkeş Öngel, “8 Türk devleti muazzam bir insan ve doğal kaynağa sahip. Bu büyük gücü, bu tür organizasyonlarla senkronize hâle getirmeliyiz” tespiti yapıyor. Oğuz Gıda CEO’su Enes Örer ise bu tür organizasyonların Türk birliğinin oluşması için önemli olduğunu dile getiriyor.

 

 

Un ihracatında liderliği kaybedebiliriz

 

 

Un ihracatında dünya liderliğimizi kaybetme endişesi dile getirildi. Nerede mi? “Teknolojik Yenilikler Işığında Buğdaydan Sofraya Gıda Sektörü” başlıklı toplantıda… Güvenilir Ürün Platformu tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Pakun CEO’su Ertan Özgen, buğday ithalatına getirilen kısıtlamanın, Türkiye’nin 10 yıldır sahip olduğu dünya un ihracatı şampiyonu konumunu kaybetmesine yol açabileceğini söyledi ve devam etti:

 

Bu dönemi yatırım için fırsat olarak gören patronlar da var

 

“Buğday ithalatına getirilen kısıtlama nedeniyle ihracatımız zaman zaman durma noktasına geliyor. Un sanayicileri olarak talebimiz, buğday ithalatına izin verilmesi ve buğday ihtiyacımızın yüzde 50’sini yurt dışından karşılayabilmemize imkân tanınmalı. Buğday ithalatı yapabilirsek global pazarlardan aldığımız siparişlere cevap verebiliriz. Böyle devam ederse 10 yıldır devam eden dünya un ihracatı şampiyonluğumuzu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya geleceğiz. Bu konuda bizi zorlayan küresel rakiplerimiz olduğunu da belirtmek isterim.”

 

 

Projen varsa bu yarışmaya başvur

 

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) koordinasyonunda ve İstanbul Kent Konseyi iş birliği ile yürütülen ve bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen “Katılımcı Bütçe Uygulaması” kapsamındaki “Sosyal Politikalar” temasında proje önerileri alınmaya başlandı. 5 Temmuz'da başlayan proje başvuru tarihi, 21 Temmuz'da sona erecek.

 

İBB Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen ve bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen “Katılımcı Bütçe Uygulaması”, kent sakinlerinin beklentilerine doğrudan cevap verebilen bir anlayış ekseninde tasarlandı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.