Dünya kadınları New York'ta toplandı... Kadın hareketindeki son gelişmeler ele alındı. Türkiye'nin önde gelen kadın örgütlerinden KAGİDER çok sayıda üyesi ile bu önemli etkinlikte Türkiye'deki gelişmeleri aktardı.
KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu liderliğindeki heyetin çalışmalarını Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi Başkanı Senur Akın Biçer'in aktarımları ile yakından takip etme şansımız oldu.
Önce şunun altını çizelim... KAGİDER'in büyük bir heyetle katıldığı bu toplantı, Genel Kurul'dan sonra en yüksek katılımlı BM etkinliği olarak kayıtlara geçmiş durumda.
KAGİDER bu etkinlikte Kadının Statüsü Komisyonu'nun oturumunda Türkiye'deki kadın girişimciliğinin sesini duyurmak gibi bir misyon üstlenmiş bulunuyor. Tam bu noktada Esra Başkanı kutlamak gerekiyor. Şimdi Senur Akın Biçer'in aktarımları ile sürdürelim yazımızı:
-Toplantılarda KAGİDER toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda fark oluşturmak için atılan adımları anlattı. Böylece geleceği şekillendiren karar mekanizmalarında etkin rol almak için fırsatımız oldu. KAGİDER'in Sanofi Türkiye iş birliğinde, Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu (CSW) 69'uncu Forumu kapsamında düzenlediği etkinlik çok etkili oldu. Başkan Esra Bezircioğlu, Türkiye'de hayata geçirilen başarılı projeleri uluslararası alana taşıdığını anlatan bir konuşma yaptı ve KAGİDER'in kadın girişimciliği, kadınların ekonomik güçlenme ve sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarını vurguladı. Bu etkinlikte konuşan Sanofi Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Pınar Kaya cinsiyet eşitliği konusunda Dünya Ekonomik Forumu'nda sunulan rapora gönderme yaptı ve "Rapora göre eşitlik için 134 yıl daha gerekiyor. Yolumuz uzun, bugün atacağımız adımlar geleceği şekillendirecek" bilgisini paylaştı.
Toplantıda konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın "Kadınların gücü, sürdürülebilir bir geleceğin temel taşıdır" sözlerinin herkes tarafından muhteşem bulunduğunun altını çizen Senur Akın Biçer toplantıya ilişkin değerlendirmelerini şöyle özetledi:
-Evet gidecek çok yolumuz var. Yapılacak çok iş var. Karar alma mekanizmalarında daha fazla etkin olmalıyız. Yeni döneme kadın eli daha fazla değmeli. Herkesin bu konuda katkısını almalıyız. Bütün bunların ne kadar gerekli olduğu New York'ta da ortaya kondu. Suudi Arabistan'ın kısa sürede yaptıklarına bakıp 134 yıl beklemenin ne kadar doğru olacağını tartışmalıyız. Damlaya damlaya eşitliğe gitmeliyiz. Ama damlaları hızlandırmak bizim elimizde.
Münteha Adalı, girişimcilik ruhu, cesareti ve sosyal sorumluluk bilinciyle Türkiye'de toplumsal dönüşüm hareketlerine liderlik eden isimlerden biri olarak öne çıkıyor ve son dönemde Dünya Ekonomi Forumu'nun "134 yıl sonra ancak" dediği eşitlik meselesine takmış durumda.
Bankacılıktan girişimciliğe, yatırımcılıktan sivil toplum öncülüğüne uzanan kariyerinde, Adalı'nın hayata geçirdiği projeler, toplumun farklı kesimlerinde büyük yankı uyandırdı ve uyandırmaya devam ediyor...
Adalı'nın Sosyal Fabrika Toplumsal Dönüşüm Platformu altında hayat bulan etkinliği ilk defa 2024 yılında gerçekleşti. Zirvenin amacı, "eşitsizliklerden eşitliğe ulaşma" yolunda somut adımlar atmaktı. Geçtiğimiz yıl 121 paydaşla başlayan yolculuk çok başarılı oldu.
Sosyal Etki Zirvesi'nin ikinci yılına girerken, zirvenin teması "Eşitliğin en büyük engeli ön yargılar" olarak belirlendi. Ön yargıların içine 134 yıl sonra diye rapor yazanlar da giriyor mu bilmiyoruz. Etkinlikte göreceğiz. Sonra belki raporu yazanlar biz Münteha Adalı'yı tanımıyorduk diye geri adım atarlar.
Siz Profesör Mustafa Aydın'ı tanıdınız mı? Onunla yıllarca etkinlikler, programlar yapmış biri olarak eğer tanımış olsaydınız onun hiç uyumadığını düşünürdünüz... Ben öyle düşünüyorum. Son olarak Mustafa Aydın ile uçakta karşılaştım. İstanbul Aydın Üniversitesi'nin kurucusu Mütevelli Heyet Başkanı, HİB Hizmet İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı ve 25'e yakın çok önemli STK'nın başkanı, kurucusu olan Mustafa Aydın, bu defa çok farklı bir iş için yola çıkmıştı.
Uzun süredir Başkan Vekilliği'ni yaptığı COPPEM Avrupa Akdeniz Yerel ve Bölgesel İş birliği Kurumu'nun önemli bir toplantısı için Sicilya'ya gidiyordu... Konu bölgesel iş birliği, başlık ise Fenikelilerin rotası olarak belirlenmişti.
Evet bizim bildiğimiz Fenikeliler... Çok hazırlıklı gidiyordu Mustafa Aydın... Bu ismi taşıyan Fenike kenti ile ilgili tüm bilgileri ele almıştı ve gireceği toplantıda şu önerileri gündeme getirmeyi planlamıştı:
*Fenikelilerin rotası (Türkiye, Lübnan, Suriye, Mısır, Tunus, İtalya, Cezayir, Fas, İspanya) üzerinde mirasın dijital paylaşımı.
*Fenikelilerin rotası üzerindeki üniversiteler arasında iş birliği yapılması. Öğrenci değişimi.
*Fenikelilerin rotası üzerindeki kültürel mirasın korunması, bu doğrultuda yarışmalar yapılması.
*Fenikelilerin çeşitli alanlardaki bilimsel çalışmaları konusunda çalışmalar yapılması.
*Dünyada Fenikelilerin ismini taşıyan tek ilçe olan Finike'de bir konferans düzenlenmesi...
Bu projeler için kaynak da önermiş Prof. Mustafa Aydın. Hani bir söz var kimimiz konuşur kimimiz de iş yaparız gibi... Hepimiz biraz Mustafa Aydın gibi olsak Türkiye hangi noktaya gelir bir düşünün...
Celal Toprak'ın önceki yazıları...
