Dünyanın en önemli gıda etkinliklerinden biri olan SIAL'deyiz...
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç ile etkinliği değerlendirmek üzere bir söyleşi yaptık.
Söyleşinin sonunda Başkan Avdagiç "Bir önemli konunun altını daha çizmek istiyorum" dedi ve ekledi:
-Tarladan sofraya gıda israfını azaltmalıyız. Avrupa'da kişi başına israf 58 kilo, Türkiye'de ise 113 kilo. Bu rakamı 50 kilo indirsek çok şey değişir. Üretimde verimlilik artar, fiyatlar dengelenir, ülke ekonomisine büyük bir katkı olur.
İşte bu söylem üzerine uzun süredir İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Ahmet Özer ile üzerinde çalıştığımız israf meselesi yeniden ve etkili bir şekilde gündeme geldi.
Ahmet Özer Gıda İhtisas Komitesi'ni topladı. Herkesin görüşünü aldı. Özellikle yaş sebze grubunda tarladan pazara gelinceye kadar ürünlerin yüzde 20-25'inin ziyan olduğu ortaya çıktı.
Ve İstanbul Ticaret Odası konuyla ilgili bütün kurum ve kuruluşlarla birlikte 'Gıdada İsrafa Dur De İstanbul' kampanyasını başlattı.
Tam da bu sırada İstanbul Ticaret Borsası'nda israf ile ilgili online bir buluşma gerçekleşti.
İstanbul Sanayi Odası Meclis Salonu'nda TOBB Hizmet Sektör Başkanı Hüseyin Bozdağ'ın katkıları ile geniş katılımlı israf toplantısı yapıldı. İhlas Medya Grubu'nun aylık ekonomi dergisi Türkiye'de İş Dünyası, israfı dosya konusu yaptı ve konuyla ilgili en etkili isimlerden Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı Alp Önder Özpamukçu başta olmak üzere yetkili isimlerin görüşlerinden oluşan araştırma haberi ile sorunu kamuoyu ile paylaştı.
Yıllardır bir türlü önlemeyen israf sorunu bu defa en geniş katılımla ve İstanbul Ticaret Odası'nın önderliğinde masaya yatırıldı.
Geniş katılımlı birlikteliği arkasına alan İstanbul Ticaret Odası farkındalık kampanyasını başlattı. Hazırlanan afişin bütün perakende noktalarına asılması ile ilk adımın atılması kararlaştırıldı ve Ahmet Özer'den ilk çağrı şu sözlerle geldi:
-2022'den 2023'e geçerken aniden yükselen fiyat artışlarının sebebini öğrenmek için çeşitli araştırmalar yaptık. Tarlada 1 lira olan domatesin sofraya gelene kadar 10 lira olmasının arkasındaki nedenlerden birinin israf olduğu gerçeği ile karşılaştık. Sonra ne kadar çok israf ederseniz, o kadar çok enerji kaynağı kullanırsınız. Türkiye kendi kendine yetebilen bir tarım ülkesiyken bir noktadan sonra, dışarıdan ürün alan toplum hâline geldi. Bir yıl önce çıktığımız bu yolda süreçleri daha yeni başlatıyoruz. İsrafın neticesinde her şeyi pahalı yiyoruz. İstanbul genelinde çalışacağız. Bundan sonra kamuyla daha çok projeler olması gerektiğine inanıyorum. Bu çalışmaların sayısı artmalı. Farkındalık oluşturmak istiyoruz. Az tüketin de demiyoruz. Ülke kaynaklarının verimli kullanılmasını tavsiye ediyoruz.
İsrafla ilgili farkındalık için eğitim ve bilgilendirme çalışmaları yapılacağını vurgulayan Ahmet Özer şu bilgileri verdi:
"Tedarik zinciri süreçleri, tüketici alışkanlıkları başta olmak üzere kafe, restoran, otel, depolama gibi birçok alanda ciddi israf var. Gıda israfının oranı yüzde 30'lara yaklaştı. İsrafı sıfıra indirmek tabii ki mümkün değil. Ama en azından yüzde 10 seviyesine bile düşürsek, yüzde 20 daha uygun şartlarda enerji harcayacağız. Elimizdeki varlıkları yüzde 20 daha az harcadığımızı düşünürsek, çok iyi bir kazanım elde edeceğiz. Düzenli, istikrarlı ve talebe göre üretim olmalı. Özellikle taze sebze ve meyvede talebe göre üretim yapılmalı. Fazlasını yaptığınızda üretim alanında yok etmek durumunda kalınıyor veya hiç toplanamıyor. Tarladan çileği ve kıvırcık marulu üstü açık şekilde getirmeye çalışırsanız, 1 saat içinde yolda çürür. Tedarik zincirinin, lojistiğin ve depolamanın düzgün olması lazım."
Selim Tuncer reklam dünyasının efsane isimleri arasında yer alır. Aynı zamanda memleketi olan Ordu'nun Ünye ilçesini de çok sever.
İlçe için ilk profesyonel belgesel yaparak sevgisini katkıya da dönüştürür. Şimdi "Aşkın Dünkü Çocukları" adıyla bir nostaljik filmin çekilmesine önderlik yaparak hem unuttuğu değerlerini tüm topluma hatırlatır hem de seyirciyi Ordu'nun güzellikleri ile buluşturur.
Güzellik derken gastronomiyi, gezilecek görülecek yerleri hepsini gündeme getirir.
Ve en büyük desteği de alır... Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler başta olmak üzere tüm Ordulular bir aşk filminde Ordu'nun güzelliklerini izler.
Bu filme destek veren kentin önemli markalarından Bambi Yatak'ı da bu vesile ile hatırlatmak yerinde olur.
Pandemiden az sonraydı... Aksan Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kutanoğlu ile Başkan Vekili ve Genel Müdür Servet Gerz birlikte gelmişlerdi TGRT Haber'deki programa...
Pandemideki başarı hikâyesini anlattı Zafer Kutanoğlu...
Şimdi yine iki ortakla birlikteydik. Nasıl bir başarı hikâyesi çıkacaktı?
Bu düşünce ile ilgili gittiğimiz buluşmada büyük bir başarı hikâyesinin ön bilgisini aldık.
Artık bu önemli kuruluş dünyanın belki de alanında bir numarası ile iş birliği hatta ortaklık anlaşması yapmıştı.
Anlaşma, Zafer Kutanoğlu'nun deniz dalgalarının sesini dinlediği keyifli bir anında gerçekleşmişti.
Önümüzdeki günlerde bu önemli iş birliğinin ayrıntıları aktarılacak. Ama şu kadarını aktarayım: Dünyanın belki de bir numarası olan bir kuruluşla ortaklık gerçekleşiyor. Aslında Aksan çok genç bir şirket.
Faaliyetlerine 2008 yılında ıslak mendil üretimiyle başlayan, pandemi döneminde ülkemizin hijyen ürünleri ihtiyacına cevap vererek markalaşan Aksan Kozmetik, bugün hem 6 kıtada 100 ülkeye ihracat yapıyor hem de sektörün önde gelen markaları ve pazar zincirleri için özel markalı ürünler üretiyor.
İstanbul-Hadımköy'de bulunan fabrikada üretim yapan Aksan Kozmetik yeni atılımla birlikte Kahramanmaraş'ta dev bir tesis daha kuracak.
Sahip olduğu DeepFresh ve Savon de Royal markaları ile kozmetik, kişisel bakım, bebek bakım ürünleri, hijyen ürünleri, ev temizlik ürünleri ve ıslak mendil üretimi gerçekleştiren Aksan Kozmetik, Ar-Ge merkezinde bir ilk niteliğinde geliştirdiği ürünler ve kurduğu iş birlikleri ile büyümesini sürdürüyor.
2024 yılında yüzde 25 büyüyerek 50 milyon dolar ciro elde ettiklerini belirten Aksan Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kutanoğlu, bu cironun 20 milyon dolarının ihracattan ve 30 milyon dolarının da iç pazardaki faaliyetlerinden geldiğini aktardı.
Aksan Kozmetik'in sürdürülebilir bir çevre adına ürünlerini dönüştürülmüş ya da dönüştürülebilir ambalajlara taşımaya başladığını, Uşak'ta 3 MW kapasiteli bir yenilenebilir enerji santrali kurduklarını belirten Aksan Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kutanoğlu, 2026 yılı itibarıyla karbon ayak izlerini azaltmaya başlayacaklarını dile getirdi.
Celal Toprak'ın önceki yazıları...
Büyük şehirlerin etrafında yerinde üretim/yerinde tüketime donülmeli, istanbula Ankaraya Antalyadan mal yetistirme modeli israfın, firenin, aşırı maliyetin temel sebebi.