Tarım ile ilgili herkesin dost sohbetlerinde bile "Bu iş planlı yapılmalı" söylemi artık hayata geçiyor. ‘Ben istediğimi ekerim dikerim’ devri artık kapanıyor. Neyin, ne kadar ekileceğini ve nereye ekileceğini bilimsel yöntemler belirleyecek. Kamu teşvik ve destekleri buna göre verilecek.
Evet ‘ben istediğimi ekip dikerim’ diyebilirsiniz. O zaman da teşvik ve destekler sizden uzak olacak.
Bu uygulamayı başlatanları, hayata geçirenleri tarih yazacak... ‘Türkiye 2024 yılında planlı tarıma geçmiş ve üretici kazanmaya, enflasyonun beli kırılarak zenginleşmeye başlamıştı’ diye yazılacak önümüzdeki yıllarda.
Bu beklenen adımı atmak Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ekibine nasip oldu. Yumaklı özellikle şu noktaların altını çizdi:
-İlk defa bitkisel üretim destekleri üç yıllık üretim döneminden önce açıklandı.
-Arpa, aspir, ayçiçeği (yağlık), buğday, kolza (kanola), fasulye (kuru), mercimek, mısır (dane), nohut, pamuk (kütlü), patates, soğan (kuru), soya ve yem bitkileri planlı üretim kapsamında yer alan ürünler listesine alındı.
İki önemli bilgiyi aktardık sizlere. Uygulamada başka çok önemli adımlar da yer alıyor. Tarımı baştan sona yeniden yapılandırıyor sistem.
Yeni sistemin çok iyi anlatılması da en az çıkarılması kadar önemli... Bunun için Bitkisel Üretim Genel Müdürü Uğur Erdem ve ekibine büyük görev düşüyor. Şimdiden çalışmaya başlamışlar bile. Uğur Erdem, sosyal medyadan soruları cevaplıyor. Cevaplardan biri şöyle:
- Yeni Bitkisel Üretim Destek Modeli ile destekler sadeleştirilip, etkinleştiriliyor ve planlamada yönlendirici bir araç olarak kullanılıyor.
Mobilya sektöründe iki önemli markayı bünyesinde barındıran, yurt dışında ilk defa fabrika kurmayı başaran Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan ile konuşuyoruz...
Ekonomideki gelişmeleri anlatıyor... Daha önce bu köşede örneklerini yazdığımız birçok şirket gibi yatırıma devam diyor ve aktarıyor:
- Sadece temmuz ayında Doğtaş markamızın Hatay merkez lokasyonunda bir mağaza açılışı gerçekleşti. Lova yatak markamızın Afyon merkez lokasyonunda yine bir mağaza açılışını yaptık. 31 Temmuz tarihi itibarıyla satış noktası sayımız yurt içinde 652, yurt dışında 113'e ulaştı.
Ekonomide özellikle de “Mobilyada durgunluğa rağmen yatırımlara devam ediyorsunuz” dediğimde heyecanla sözümü yarıda bıraktı ve devam etti:
- Yaz (yeni doğan torunu) için, Türkiye'nin geleceği için yatırıma devam etmeliyiz. Üstelik şimdi yatırımın belki de tam zamanı. Bu yüzden geri dönüşüm alanında önemli işlere imza atan Biotrend markamız çok önemli bir yatırım yapıyor.
Merakla sorduk... Neydi bu büyük yatırım, anlattı:
- Doğanlar Holding ve Biotrend iş birliği yaptı. İthalatın önünü kesmek, döviz giderimizi azaltmak için Türkiye'nin ithal ettiği bir ürünü üretme kararı aldık. Bunu Doğanlar Holding'in kimyasal ileri dönüşüm hamlesi olarak görüyoruz. Geri dönüştürülemeyen plastiklerin sürdürülebilir ham madde olarak döngüsel ekonomiye kazandırılması amacı ile yenilikçi plastik kirliliği çözümü olan 'Kimyasal İleri Dönüşüm' yatırımına odaklanan Biotrend, bu yatırım ile İzmir'de yer alacak. Tesise 9 milyar liralık nafta ikamesi geri dönüşüm tesisi kurmaya hazırlanıyoruz. Yatırımın tamamlanması ile birlikte tesiste yıllık 55 bin ton piroliz yağı üretilecek.
Yüksek teknoloji ile üretilecek bu ürün birçok alanda kullanılabilecek. Bu konuya yabancı yatırımcıların da ilgi gösterdiği biliniyor.
Davut Doğan'ın anlattığı gibi Türkiye'nin ithal ettiği bir ürün artık ülkemizde üretilecek. Dövizimiz yurt dışına gitmeyecek. Yaz (Davut Doğan'ın torunu) ve yazlar için daha çok yatırıma ihtiyaç var. Türkiye'nin yatırımda yazı yaşaması gerekiyor. Başka çaremiz yok.
İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz’u anlatmıştık bir önceki yazımızda... Tarım ve gıda konusunda attığı adımları aktarmıştık. Yazı üzerine bir bilgi daha geldi. İstanbul Ticaret Borsası, coğrafi işaret konusunda da çok önemli bir adım atıyor.
Özel mayalı hamurdan hazırlanan İstanbul Simidi artık coğrafi işarete kavuşuyor.
Böylece İstanbul'da coğrafi işaretlerle ilgili çalışmayı İstanbul Ticaret Borsası da gündemine aldı.
“Borsa Meydanı” toplantıları ile gıda sektörünün nabzını tutan İstanbul Ticaret Borsası'nın, İstanbul Simidi konusundaki başvurusunun çok önemli olduğu vurgulanıyor.
Türkiye genelinde 1.500'e yakın coğrafi işaretli ürünün sadece 4'ü İstanbul'dan tescilli. İstanbul Ticaret Borsası'nın adımı bu duruma kayıtsız kalmayacağının göstergesi olarak görülüyor.
İstanbul'da Boğaziçi Lüferi, Silivri Yoğurdu, Şile Bezi ve Şile Kestane Balı için daha önce coğrafi işaret alınmasına dair hamle yapılmıştı.
İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Ahmet Özer'i, herkes Karadenizli sanıyor ama o Ankaralı... Ama bir Karadenizli için çok önemli olan fındık ile yakından ilgileniyor.
Biliyorsunuz Karadeniz'de her şey fındığa endeksli olarak yapılıyor. Fındık bir milattır... Düğün ya fındıktan önce ya da sonra yapılır. Otomobil alınacaksa ya fındıktan önce ya da sonradır. Hayat fındığa göre şekillenir. Bu önemli ürün için uzun süredir önemli bir çalışma yapıyor Ahmet Özer... Hatta geçtiğimiz günlerde yapılan çalışmalar hakkında Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler'e de bilgi verdi. Başkan Güler, birlikte çalışma önerisini gündeme getirdi.
Önümüzdeki günlerde ortak adımların atılması söz konusu olacak.
Peki Ahmet Özer fındıkla ilgili ne yapıyor? Geçtiğimiz günlerde Fiskobirlik yetkilileri ile de yaptığı toplantıda şu noktanın altını çizdi:
- Hedefimiz Çin olmalı. Hatta belki biraz da Hindistan... Bu ülkelere ne satabiliriz diye düşünüyorum uzun zamandır. Her şey üretiliyor. Hem de büyük ölçekli üretiliyor. ‘Sadece fındık satarız’ diye düşündüm. Fındığı katma değerli hâle getirip bu ülkelere satarsak Karadeniz'in ekonomisi atağa geçer.
Ahmet Özer bu konuda sadece konuşmuyor... Geçtiğimiz günlerde Hindistan'ın önemli kuruluşlarından, Hindistan Ticaret Geliştirme Konseyi (TPCI) Genel Müdür Yardımcısı Sandeep Das'ı kabul etti ve bu konuda iş birliğini konuştu.
İstanbul Ticaret Odası, Türkiye-Hindistan arasında ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesi amacıyla 'Hindistan Masası' kurdu.
Yine Çin Halk Cumhuriyeti Shenzhen Belediye Komitesi Organizasyon Departmanı Genel Müdürü Cheng Buyi ve beraberindeki heyeti konuk ederek onlara fındık ikram edip, bu ürünün tanıtımını yaptı.
Aynı uygulamayı Çin'in Liaoning eyaletine bağlı 3,6 milyon nüfuslu bir şehir olan Anshan'ın Belediye Başkanı Kaihua Wu ve beraberindeki heyetine de yaptı.
Özetle Ahmet Özer, fındık meselesine takılmış durumda. Yeni adımlar için yeni ufuklara yelken açmaya da hazırlanıyor.