Yaklaşık 15 gün önce Hatay'daydım... Yeme-içme yani gastronomi ve turizm sektörü kendini toparlamaya başlamıştı. Diğer alanlarda depremin yaralarını sarma girişimleri devam ediyordu. Ama yaraları sarma anladığımız kadarı ile biraz uzun sürecek.
Yaraları sarmak için kendini toparlamaya başlayan sektörlerden faydalanmak en doğru seçim olacak gibi görünüyor.
Gastronomi zaten Hatay’ın önemli bir üstünlüğü… Turizmde de çok iyi ev sahipliği yapacak özelliklere sahip bir kent... Şimdi bu iki özelliğe destek verme zamanı diye düşünürken çok önemli bir bilgi geldi.
Bölgesel ve sektörel alanda iş dünyasının çatı kuruluşları arasında yer alan Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Hatay çıkarması için düğmeye bastı. 5 Eylül'de 26 bölgesel, 5 sektörel olmak üzere 31 federasyon, 365 üye dernek üzerinden 100 bine yakın şirketi bünyesinde barındıran TÜRKONFED heyeti, Antakya ve Samandağ gibi Hatay'ın yaralı merkezlerinde olacak, sorunlara çözüm üretmeye çalışacak.
Bu önemli atakla ilgili TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez ile konuşuyoruz... Heyecanlı... Şu bilgileri veriyor:
"Hatay'da yeni hamle başlatıyoruz. Vefa turizmini geliştirmek istiyoruz. Şirketler kongrelerini, etkinliklerini burada yapsın istiyoruz. İnsanlar tatillerinin son bölümünde buraya gelsinler. Dünyanın en iyi lezzetleri ile tanışmalarını öneriyoruz. İş gücü eğitimi ile bölge insanlarının iş bulmalarını kolaylaştırma kararındayız. Hatay'da tüketimi canlandırıp, üretiminin yeniden başlaması için düğmeye basacağız. Bütün TÜRKONFED üyelerine çağrı yapacağız. Hatta başka paydaşları da harekete geçirmek niyetindeyiz."
Süleyman Sönmez bölgeyi çok iyi biliyor. Deprem sonrası defalarca Hatay'a gitti ve neler yapılabileceğine dair çalışmalar yaptırdı. Şimdi bu çalışmanın çıktıları ile harekete geçmeye çalışacak. Hatay bu etkinlikle farklı bir noktaya evrilecek.
Çigdem Kıral'ın büyük katkısı oldu
TÜRKONFED'in bu etkinliğinde Kadın Girişimciler Derneği Hatay Dönem Başkanı ve kentin önemli markalarından birinin sahibi Çiğdem Kıral'ın büyük katkısı oldu. Çiğdem Kıral aynı zamanda Güvenilir Ürün Platformu ile daha önce Hatay'da Üreten Yöre Üreten Türkiye projesi kapsamında kooperatiflerle alıcıların buluşması çalışmasına katkı vermişti. Bu defa bütün bileşenlerin katkıları ile Hatay'da önemli gelişmelerin olması bekleniyor.
Çünkü etkinliklerin bölge ekonomisine büyük katkısı oluyor. Geçtiğimiz günlerde Güvenilir Ürün Platformu'nun Hatay Sörf Merkezi ziyareti sırasında önemli bir gelişme oldu. Sörf Merkezine destek veren Samandağ'ın önemli girişimcilerinden Dervişhan Dönmez etkinliğe Güvenilir Ürün Platformu adına katılan Nalan Kurt'tan iş birliği önerisi aldı.
Geçtiğimiz hafta ekonomi basınının önde gelen isimlerinden Cengiz Halil Çiçek'in uzun süredir sürdürdüğü Sanko Holding Basın Yayın Müdürlüğü görevini noktaladığını öğrendik.
Uzun yıllar Anadolu Ajansı Bölge Müdürü olarak görev yapan Cengiz Halil Çiçek, Ekonomi Gazetecileri Derneği'nde önemli görevlere imza attı.
Başkanlığım döneminde birlikte Ekonomi Basın Tarihi kitabını hazırladık... Cengiz Halil Çiçek, SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu ile uzun yıllar çalıştı. Doğru basın danışmanlığı nasıl yapılır konusunda çok iyi örnekler sundu.
Ama ayrılığın ardından onu en güzel anlatan EGD Başkan Yardımcısı sevgili meslektaşım Mehmet Uluğtürkan'ın "çiçek gibiydi" tanımlaması oldu. Çiçek gibi dostumuz şimdi torunları ile vakit geçirecek. Ama yine de arada bir bizi hatırlamasını bekleriz.
Hazır giyimcilerin ihracatçı birliği İHKİB'in düzenlediği IFCO Fuarı herkesi şaşırttı, sektöre moral verdi. Fuarın böyle olacağını İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan söylemişti. Herkesin hazır giyim ve tekstil sektöründeki gerilemeyi konuştuğu bir dönemde Mustafa Paşahan ve arkadaşları sektöre inançlarını sürdürdüler ve Avrupa'nın lider fuarını yaptılar. Fuar sonrası Paşahan, beklentiyi ve son noktayı koydu:
"Türkiye'den giden alıcı yok. Fuarın prestijli fuarlar kapsamına alınmasını istiyoruz."
Bu yaz sıcaklarında 150'yi aşkın ülkeden 10 bin civarında alıcının İstanbul'a gelmesi çok anlamlıydı. Türkiye’nin emek verdiği, istihdam dostu bu sektörden vazgeçmesi düşünülemez. Bütün gelişmeler sektörün aleyhine ilerliyor. Başta Avrupa olmak üzere dünyanın önemli alıcılarında durgunluk eğilimi giderek artıyor. Dövizdeki gelişmeler fiyat tutturma konusunda sektörün belini büküyor. TİM Başkanı Mustafa Gültepe sektörü en iyi bilenlerden biri olarak şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Elbette özellikle Avrupalı, ABD'li markaların ilgisi tesadüf değil. Çünkü moda endüstrisinde küresel oyuncu, üretimde marka ülkeyiz. Tasarım gücümüzle, hızımızla, kaliteli üretimimizle, Avrupa gibi büyük bir pazara yakınlığımızla rakiplerimizden ayrışıyoruz. Nitekim bu artılarımızı yıllarca ülkemiz için fırsata çevirdik. Giyim markalarımızın 100'ün üzerinde ülkede 3 binden fazla mağazası var."
İhracatta gerilemeye rağmen hâlâ en önemli sektörlerimiz arasında yer alan hazır giyimin en önemli destekçisinin de Ticaret Bakanı Ömer Bolat olduğunu hatırlatalım... Geçtiğimiz yıl çok güzel bir konuşma yaparak sektöre desteğini ifade eden Bakan Ömer Bolat, bu yıl da "göz bebeğimiz sektör" diye başladı ve şu mesajlarla moral verdi:
"Hazır giyim ve tekstil Türkiye için gerçekten lokomotif bir sektör. Türk konfeksiyon ve tekstili dünya çapında üne sahip. Avrupa Birliği'nin (AB) üçüncü, dünyanın yedinci büyük tedarikçisiyiz. Bu başarı siz ihracatçılarımızın on yıllar boyunca süren emeği, gayretleri ve bizim hükûmet olarak desteklerimizin birleşmesiyle gerçekleşti. Onun için hazır giyimciler, tekstilciler morallerini her zaman yüksek tutmalılar. Sonbahardan itibaren ABD ve AB'de faiz indirimleri hızlanacak. Küresel pazarlardaki canlanma talebe de yansıyacak inşallah tekstil ve konfeksiyon için yeni pazar imkânları açılacak."