MHP Türk siyasi tarihinde örnek bir partidir. Son 22 yıldan birkaç örnek vereyim...
2007’de Sabih Kanadoğlu 367 garabetini uydurmuş ve Cumhurbaşkanını Meclis’in seçmesini zorlaştırmıştı. Anayasa Mahkemesi o zaman statükocuların yanında yer almıştı. Ne zaman yer almadı ki?..
22 Temmuz 2007 seçimlerinden sonra AK Parti’nin 367 vekili yoktu. Hükûmet kuracak çoğunluğu vardı ama Cumhurbaşkanı seçemiyordu. MHP Meclis'e girmese Türkiye bir kez daha erken seçime gidecekti. CHP zaten girmiyordu. Bahçeli aday belirledi ve MHP Meclis’e girdi. Demokrasinin önünü açtı.
Çözüm süreci oldu. MHP buna karşıydı. Ama sokaklarda tek eylem yapmadı. Olması gerektiği gibi demokratik tepkisini gösterdi. 15 Temmuz’dan sonra ülkenin bekası için sistem değişikliğini Bahçeli ve ekibi onayladı. Yani demem o ki, Bahçeli istese bu sistemi çok defa tıkardı. Tek bir bakanlık, başka görev vb. bile istemediler. O yüzden Türkiye’de demokratik sistemi işletmek konusunda Sayın Bahçeli ve MHP önemli görevler üstlendiler.
Benim açımdan Cumhur İttifakı sürmeli. En kritik virajlar son 8 senede MHP ile birlikte aşıldı. Elbette belli konularda görüş ayrılıkları olabilir. Ama bu ittifakın sürmesine engel olmamalı.
Zaten hem sayın Erdoğan hem Sayın Bahçeli bu ittifak sürsün istiyorlar. Bahçeli CHP ile görüşmeleri de destekliyor. Dünkü açıklamasının şu kısmı da önemli: “Zira her şey milletimizin huzurunda gerçekleşmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi iyi niyetli, yapıcı, yol açıcı, millet ve ülke lehine olduktan sonra söz konusu munzam ve muhassıl diyalogları kuşkusuz makul ve mantıklı değerlendirmekten en ufak rahatsızlık duymayacaktır. Kutuplaşmanın ve kavgaya tutuşmanın sonu ve sonucu asla yoktur. Kucaklaşmak, konuşmak, milletimizin talep ve sorunlarına müşterek akılla çözüm aramak, bunu da başarmak siyasi partilerin asıl ve öncelikli görevidir. Elbette buna diyecek veya itiraz edecek hâlimiz ve hevesimiz hiç olmayacaktır.”
Bahçeli’nin şu açıklaması da önemli: “AK Parti içindeki gayrimemnun kesimin devamlı suyu bulandırmasını da dikkate alarak, AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da 'Altılı Masa'nın diğer unsurlarının desteği Milliyetçi Hareket Partisi’nin samimi dileği ve temennisidir.”
MHP "AK Parti içinde memnun olmayacak da var" diyor. Yani MHP ile ittifakı onaylamayanlar olduğunu söylüyor. Ömer Çelik ittifakın süreceğini söyledi. Dolayısıyla bir sorun yok. Erdoğan İspanya, İtalya gezisi sonrası uçakta gazetecilere bu konuyu da cevaplandıracaktır...
Diğer bir konu da Sinan Ateş cinayeti üzerinden MHP’ye yüklenilmesi. Elbette cinayet aydınlatılmalı. Zaten öyle de olacak. Gizli bir şey kalmaz burada. Bu cinayet üzerinden MHP ve Ülkücü Hareket'e saldırmak en hafif tabirle alçaklık!.. Bahçeli ne dedi bakalım:
“İddianamesi hazırlanan bir cinayet davası üzerinden de Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e yönelik itibar suikastının yaygınlaşması, bu suikasta refakat eden kimi isimlerin sürekli parlatılması, dahası kapı kapı gezdirilmesi, ekran ekran dolaştırılması, bir hak ve hukuk arayışından öte iç huzur ve barış ortamını zehirlemeye tam teşebbüstür. Milliyetçi Hareket Partisi mezkûr davanın 1 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak duruşmasında mutlaka hazır bulunacak, karanlık oyunlarla ve bu oyunların figüranlarıyla Türk yargısının huzurunda hesaplaşacaktır.”
1 Temmuz'da her şey ortaya çıkacak. Gizli bir şey kalmaz. Demirtaş ve PKK’nın siyasi kanadı DEM Parti’ye laf etmeyenlerin mal bulmuş Mağribî gibi ülkücülere saldırması manidar. Kamuoyu gözünde MHP ve Ülkü Ocakları'nı itibarsız hâle getirmek niyetindeler. Ancak bu oyun tutmaz ve tutmayacaktır. MHP duruşu olan net bir partidir. Duruşu olmayan partilerin ne hâle geldiğini görüyoruz...
Ülkücü, zalime Yavuz, mazluma Yunustur...
MHP...Sert kayadır..! Sataşanın kafası kırılır..!
MHP her zaman mazlumun yanında olmuştur ve olmalıdır. Mazlumlar da adaleti şurda burda değil, Yüce Türk Mahkemeleri'nde aramalı, bildiklerini hakime anlatmalıdır. Kimseyi itham etmemeli birşey biliyorsa yargıya anlatmalı, delili varsa yargıya sunmalıdır. Devlet ise müştekiyi elbette koruyacaktır. Bir işte bir adaletsizlik varsa adaletin sağlanmasını önce MHP ister...
Peki cinayetin daha ilk başında MHP ve Ülkü Ocakları gerekli tepkiyi gösterseler, bir başsağlığı mesajı verseler, takipçisi olacaklarını belirtseler, Sinan Ateş'in çocukları ve eşine sahip çıksalardı, bu olayı kullanmak isteyecek muarızlara fırsat verilirmiydi, saldırıların önüne geçmezler miydi.