Görücüler... Görecekler!

A -
A +

ak yazıyorum şuraya sen evde ka-la-cak-sın! Saat yedi oldu yatıyorsun hâlâ. Elâlemin kızı erkenlerden kalkıp kahvaltıyı hazırlıyor da kapıyı çalıp "annecim buyurmaz mısınız" diyor. Kızcağız tam "evde kaldıysam kaldım, bari devrilip uykumu aliym" moduna girmiştir ki bir haber patlar "Görücüler civarda!" Jaws filminden hatırlayın... Köpek balığı yaklaşırken fonda bir efekt çınlar. Tıktık... Tıktık... Üç yıldızlı Peter'den aparma bir pandül sesidir ama insanı gerer gerer davul yapar. Sanki duvarlarda aksi seda... "Geliyorlar! Geliyorlar!" Tiz ahşaplar ağartıla, taşlar kezzaplana! Sil, çitile, ovala... Puro, fay, pop... Mintaksla güzelim mintaxla... Kırlentler, perdeye yakıştı mı? Dantel fincanı açtı mı? Bir gece kaldı, beş saat... Üç saat... İki dakika. Ve kapı tokmağı. Tak tak tak! GÖZLÜ İMTİHAN Eğer damat adayı yerli yetikli biri ise oğlanın anası yanına iki de "erbap kadın" takar. Bunlar mal pazarına giren celepleri andırır, koyversen döşüne mezura dolar, kantara çıkarırlar. Boy pos: İyi... Dört parmak uzun olsa daha iyiydi ama... Kaş göz: Ağız küçük, gözler iri, burun hokka. Diycek bişi yok valla. Huy suy: Kayınvalide buraya bir şerh koyar. "İhtiyat!" Ve nüanslar: Tek tek basaraktan mı geliyor, keklik gibi mi sekiyor? Yoksa lambur lumbur yürüyüp döşemeyi mi deliyor? Otururken dizlerini birleştiriyor mu? Elini altından geçirip eteğini düzeltiyor mu? Gözlerini süzüyor mu? Dudaklarını büzüyor mu? Sen dünyalar iyisi ol, pamuk prensese tur bindir icabında. Ama gel eşikte takıl kahvenin köpüğü tabağa... Yandı gülüm keten helva! Ülen diyeceksin sakar olur, şaşkın olur ama insan olur. Tatlı dillidir, şefkatlidir, iyi niyetlidir... Ne güzeller becerikliler vardır hafazanallah. Kaprisli, mağrur, saldırgan. Saç baş yoldurur adama. Tam oğlan anası "efendim sebeb-i ziyaretimiz" deyip mevzuya girecektir ki, kadınlardan biri zıplar "ay tuvalet müsait miydi acaba?" Abdest bozacağından değil... Teftiş edecek, ibrikler tellenmiş mi bakacak, taharet bezlerini mıncıklayacak. Halıyı da kaldırmış, parmak atmıştır. Gelin adayı onu bi kenara yazar... Yeri gelecek yedirecektir. Unutmayacaktır asla! FAKÜLTELERE YOLLIYCAZ Bizim zamanımızda kızlar 15-16'sında gelin olurlardı. Ertesi yıl bebeklerini alırlar kucaklarına... Yirmisine kadar gidemeyen dertlere karar. Artık kim gelse "tamam" diyecek, yelken açacaktır maceraya. Annesi "ne o kızı evlendirmiyor musunuz" sualine muhatap olmaktan bitap düşmüştür. Kıvranıp durur: "Yok düşünmüyoruz daa... Okutcez de, kurslara yollıycez" filan! Ah bunların ağzını bir büzebilse... Büzmek ne kelime, cartadanak yırtsa! Ama millet meraklı anam. İstihza ile sıfatına bakar: "Yok bi soralım dedik, bilmediğimiz şeyler mi var?" Bu yüzden anneler olsun bitsincidir, talipleri kapılarda karşılar. Kızcağız da n'apsın, erkek kardeşine akıl sorar. "Çocuğu gördün, sence nasıl?" Veledin işine gelmiyorsa "kıl" der, "gıcık"der. "Sanki biraz çakal!" Hatta ekler: Ayakları kokuyo. Burnunu karıştırıyo. Tırnaklarını yiyo... "İnanma kız" derler "bu yine sallıyo!" Ne fark eder ki. Kız onlara değil kardeşine bakar. "Ben bi düşünsem?" İşte budur. Olmıycak! Abla bu ya! Pat diye verilir mi? Çoraplarını kim bulacak sonra, kompozisyonu kim yazacak? Kim ödevin kenarına zincir süs yapacak? Verdiler gitti. Bir başına kalırsın valla... Haa sevimli bir delikanlı çıkar, kanın kaynar, o başka. UMMADIK TAŞ Kadınlar sınıf atlamak ister, itibarlı, mal mülk sahibi ailelere bakarlar. Kızının eli sıcak sudan soğuk suya değmesindir, konaklara yerleşsin, kadillaklara binsindir. Uşaklar, aşçılar, dadılar... Bu muhabbet "ahh ah biz gün mü gördük kardeş" cümlesi ile sonlanır ve durduk yerde hıçkırırlar. Babalar evvelemirde delikanlıyı tartar. Namazında niyazında mıdır, yalanı dolanı var mıdır, kimseyi çarpmış mıdır sonra? Para el kiridir, olsa da olur, olmasa da... Nice zenginleri bir kıvılcım götürmüş, açlıktan nefesi kokanlar alıp yürümüştür zamanla. Efendi olsun canını yesindir, zoru yok ya icabında bir kaşık daha koyar sofraya... Hayırlısı... Nasip... Vakit saat. Erkek çocuk mahallenin muhtarıdır, gençleri kimse ondan iyi tanıyamaz. Kim küfürbaz, kim kumarbaz? Kim âleme akar, kim hatunlara sarkar? Ve kim ceza sahasında kusurlu hareket yapar? Damat adayı işin kayinçodan geçtiğini bilir, aklı sıra çocuğu yemler, kafalamaya bakar. Veled veledse eğer... Hem avantasını alır, yolar. Hem de tekerine taş koyar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.