İnsan torun torba sahibi olunca oyuncak reyonlarına bakmadan geçemiyor... Doğrusunu isterseniz raflarda çocukları bıktıracak kadar çok çeşit var... Ekşınmenler, uzay araçları, ışınlı silahlar, dinozorlar. Çok şirin parçalar da görüyorsunuz, sapır saçma tasarımlar da. Bir kere taksisinden kamyonuna, treninden vapuruna çeşit çeşit vasıta. Efendim bizim zamanımızda (biliyorum gençler bu sözden hoşlanmıyorlar) çocuklar oyuncaklarını kendileri yaparlardı. En azından telden araba kıvırırlar. Hepi topu iki tekerlek bir dingil. Bir direksiyon mili, becerebilirsen bir de vites kolu tamam (koldan vites tabii o zamanlar şevroleler, pleymutlar, kadillaklar var) Bazı veledler büyüklere dahi ıslık çaldırtır. Telden Magirus otobüs yapanları bilirim mesela. Pencereler, kapılar, üşenmemiş içine kırkiki tane koltuk oturtmuş hatta. VELESPİT HAYAL Bisiklete ancak kiralayarak binebilirsiniz, beş dakkası yimbeş... Geciktin on kuruş ceza. Onların da pedalı kırıktır, mil ayağınızın altından kayar. İki de bir zincir atar, çubuk frenler gayri faaldir, durmak isteyen papucunu kadro ile teker arasına sokar. Ben mahallemizde bisikleti olan bir çocuk hatırlamıyorum. Velespit ulaşılmaz bir şey... Rüya, hayal! Eh madem bisikletiniz yok ve olmayacak, bilyalı araba yapacaksınız zoru yok ya. Malzemeler genellikle inşaatlardan temin edilir. Iskartaya atılmış kalıp tahtalarından üçünü beşini seçersiniz. "Bu tahtalar benim olsun mu amca?" Hayır denir mi çocuğa... Sonra tamircilere musallat olacaksın, baktın bir rulman söküp attı. Yüzüne aynı masum ifadeyi oturtup tekrarlayacaksın "benimossunmu?" İşte dört rulman edindiğin gün geri sayıma başlayabilirsin... Göründü, geliyor araba. Nasıl yapıldığını anlatıp da vaktinizi almayayım. Planlarını çizdim. Bakın Şekil 1A... İki tekerleklisi de mümkün tabii. Bkz. Şekil 1 B İŞ BAŞA DÜŞÜNCE Bazı veledler "Y" şeklinde bir dal buldular mı iki lastik bir meşin bağlar sapan yaparlar. Sapanla küçük taşları hedefe gönderebilirsiniz hem de mermi hızıyla... Bununla meyve düşürebilir, kuş vurabilir, cam kırabilirsiniz. Bildiğin ruhsatsız silah! "Patlangaç" isabet yüzdesi daha yüksek bir alettir ama mermileri ağaç tohumu olduğu için tehlikeli sayılmaz. Bunun için ortasında süngerimsi bir doku bulunan dallar bulunur, içi itina ile boşaltılır. Önüne tohum yerleştirilir, hava arkadan basit bir pistonla (çoğu defa eğelenmiş sopa) sıkıştırılır. Tohum bir yere kadar dayanır, arkasından gelen tazyik ile fırlar. O esnada tok bir patlama sesi çıkar. Bunu bir tükenmez kalem gövdesi ve külah şeklinde kıvrılmış kağıtlarla da yapabilisiniz, arkasından üfleyin, göreceksiniz fırlayacak. Siz, hiç kalın çam kabuklarından sandal yapmayı denediniz mi? Neyle? Elbette çakıyla... Evet, çakı dedim. Dövme çelik ve boynuz saplı olanlardan. Ceblerimizde birer tane bulunurdu mutlaka. Bir dal parçası nelere yaramazdı ki? Yay olabilir, ok olabilir, kılıç olabilir, üstüne binip at koşturabilirsiniz. Çelik çomakta kullanırsınız en azından. Bezden bebek, kartondan ev, sazdan kaval, taraktan mızıka... Yok efendim pley steyşınlarmış, akülü arabalarmış... Bizim kadar eğlenebiliyorlar mı acaba?